En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.066 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
23 Temmuz 2021 tarihinde eklendi
“Braid”, senaryosunu da yazan Mitzi Peirone’un yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi…
Prömiyeri, 22 Nisan 2018’de Tribeca Film Festivalinde yapılan ve 10 Ocak 2019 tarihinde önce Rusya’da ardından da 1 Şubat 2019 tarihinde ABD’de vizyona giren filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…
O nedenle bizde bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik haline geldiği üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yine filme ilişkin ilk tespitimizi paylaşalım:
Karşımızdaki, Mitzi Peirone adını yanına parantez içinde (“yönetmen olarak bunda kesinlikle iş var”) şeklinde bir yere not edip sürekli takipte kalmamızı gerektirecek nitelikte bir film…
Elbette içinde anlatılan hikâyenin bir “bulmacayı” andıran kurgusu ile Todd Banhazl’ın baş döndüren kamera kullanım tarzı biraz farklı ve hatta bazı bölümlerde baş döndürecek kadar sarsıcı da olduğu için bu filmin her bünyeye uygun olduğu da söylenilemez…
Neden mi?
Zira Mitzi Peirone, sunduğu bu bulmacanın “anahtarlarını” sıradan sinema izleyicisinin bilmesine imkân (ve belki gerekte) olmayan heykelden resme, müzikten operaya kadar değişik sanat eserlerinin / imgelerinin içine gömerek işi biraz abartmış…
Bu durumu, “spoiler” vermiş olmamak için ayrıntıya girmeden sadece tek bir örnekle açmak gerekirse, filmin bir sahnesinde, (filmin konusuyla birebir tezat oluşturacak bir şekilde) aslında müthiş bir komedi (hatta şamata) olan Gioachino Rossini’nin Sevil Berberi operasından Figaro’nun aryasının müzik olarak kullanılması ve buna uygun bir koreografinin tercih edilmesi kesinlikle tesadüfi bir durum değildir…
Dediğimiz gibi filmde, anlatılan hikâyenin anlamına ilişkin buna benzer daha pek çok ipucu var…
Ve zaten dikkatli gözler onları, 82 dakikalık süre içinde kolaylıkla yakalayacaktır da…
Ama bunun için oturup baştan sona filmin tamamını izlemek gerekiyor…
Filmin oyuncu kadrosuna da şöyle kısaca bir göz atacak olursak…
Başta, ilk önce “Black Mirror” (2016) ve “The Handmaid's Tale” (2017 - 2021) gibi TV dizilerinden tanıdığımız son olarak da “Cam” (2018) filminde izlediğimiz Madeline Brewer ile Imogen Waterhouse ve Sarah Hay’in de rollerine “cuk” diye oturduklarını söylememiz gerekiyor…
Şahsi görüşümüz, bu üç isim içinden özellikle Madeline Brewer ile Sarah Hay’in aktris olarak hız kesmeden yollarına devam edecekleri şeklinde…
Sonuç olarak, daha çok farklı arayışlar peşinde koşan yönetmenlerin filmlerinden hoşlananları tatmin edecek olan bu film için puanımız 3 önerimiz ise, “mutlaka bir göz atın” şeklinde olacak…
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.