En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Hanife Ozturk
Takipçi
13 değerlendirmeler
Takip Et!
0,5
27 Nisan 2023 tarihinde eklendi
Evet bu benim hayatımda izlediğim en kötü film recep ivedik bile bu filmi beyenmedi böyle bir film olamaz böyle bir saçma konu olamaz böyle bir sıradan ölümler olamaz cidden arama mototruna korku sokağı yazarken bile sıkıldım çok sıkıcı berbat yani berbat kısacası berbat bu filme en kötü slasher filmi ödülü verilmeli cidden saçma olaylar bağlantısız çekimler müzikler iğrenç kısacası BRUUH bi film
Senaryosunu da, R. L. Stine'ın aynı isimli 12 - 18 yaş kuşağı için yazdığı kitap serisinden (1989 - 1995) uyarlayarak Kyle Killen ve Phil Graziadei ile birlikte yazan Leigh Janiak'ın yönetmen koltuğunda oturduğu “Fear Street Part 1: 1994”, "Fear Street Trilogy / Üçlemesi"nin ilk halkasını oluşturan oldukça kanlı bir "slasher" olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, "Stranger Things" (2016 - 2021) benzeri genç bir oyuncu kadrosuna sahip olan ve Netflix platformunda birer hafta ara ile gösterime sokulacağı duyurulan ilk filmin hikayesine biraz daha yakından bakalım...
“Shittyside" olarak da bilinen Shadyside kasabasındaki AVM, saat 21.30'da kapanmış olup içindeki bir kitapçıda çalışmakta olan Heather'da (Maya Hawke) dükkanın kepenklerini indirerek eve gitme hazırlıkları yapmaktadır...
Ancak bir kaç dakika önce tatlı tatlı sohbet ettiği Ryan Torres (David W. Thompson), aynen Wes Craven'ın "Scream" serisindeki manyağı anımsatırcasına, üstüne giydiği iskelet kostümü, kafasına geçirdiği iskelet başlığı ve elindeki bıçağı ile geri dönerek, AVM güvenliğinin müdahalesine rağmen diğer birkaç çalışan gibi Heather'ı da acımasızca öldürür...
TV'deki sabah haberlerinde muhabirin (Jana Allen) sorularını yanıtlayan kasabanın Şerifi Nick Goode (Ashley Zukerman), bir gece önceki bu saldırıda, yaşları 16 ile 42 arasında değişen yedi kurban ile beraber katilin de hayatını kaybettiğini belirtmektedir...
Deena'nın (Kiana Madeira), "Horrible8ilence / Korkunç Sessizlik" mahlasını kullanan internet tutkunu kardeşi Josh (Benjamin Flores Jr.) ve chat grubundaki "Qeen of Air and Darkness / Hava ve Karanlığın Kraliçesi" adındaki arkadaşına göre bu cinayetler de, tartışmasız bir biçimde tıpkı diğerleri gibi intikam için geri dönmüş olan tek elli cadı Sarah Fier'ın (Elizabeth Scopel) işidir...
Ki, Deena'nın lisedeki arkadaşları Kate (Julia Rehwald) ile Simon'da (Fred Hechinger) bu efsaneye inanmaktadırlar...
Fakat (bir nefret suçu sayılması gerektiğine dair olan düşüncemizden asla taviz vermeyeceğimiz "homofobik" ön yargılara sahip izleyicilerin ayarlarını bozacak kıvamda) bir lezbiyen olan Deena'nın kafasındaki en büyük problem kendisini terk ettiğine inandığı (aslında bir türlü inanamadığı) sevgilisi Samantha "Sam" Fraser'dır (Olivia Scott Welch)...
Ama bundan da beteri, akşama yapılan Shadyside ile Sunnyvale kasabalarının lise takımları arasındaki maç esnasında kavga çıkması ve dönüş yolundaki Shadyside takım otobüsünü taciz eden Samantha'nın yeni sevgilisi Sunnyvale'li Peter'ın BMW marka lüks otomobilinin hurdaya dönmesidir...
Ve sıkı durun...
Yaralanarak burnundan kanlar akan Sam, gecenin kör karanlığında araçtan çıkıp sürünerek emin bir yere varmaya çalışırken farkında olmadan, 1666 yılında infaz edilen cadı Sarah Fier'ın mezarına tecavüzde bulunmuştur...
Elbette daha da kötüsü, ertesi akşam Deena'nın evinin etrafında Ryan Torres'inkine benzer bir kıyafet ile eli bıçaklı birinin dolaşıyor olmasıdır...
Üstelik benzeri bir tehditkar durum, aynı şüphelinin evlerinin içine kadar sızarak Sam'in burnundan akan kanının bulaştığı kıyafetlerini bıçak ile parçalamış olması nedeniyle Kate ile Simon için de geçerlidir...
Bütün bu son yaşananlardan Peter'ı sorumlu tutan Deena, Josh, Kate ve Simon soluğu, bir gece önceki kazada yaralandığı için hastanede yatmakta olan Sam'in yanında alırlar...
Evet sağlamaktır sağlamasına da, bunun için de her şeyden önce katilin Peter olması gerekmektedir...
Dakika 40...
Şu ana kadar hiç de fena gitmeyen hikayede hızını alamayan Leigh Janiak tatmin edici görsel efektler eşliğinde; "Evil Dead" den (1981) "Flatliners" a (1990), "Blair Witch" den (1999) "Friday the 13th" serisi ve "It Follows" a (2014) kadar esinlenmediği türün tek bir klasiğini dahi bırakmamış...
Ellerine sağlık...
İyi de etmiş...
12 Temmuz 1978 tarihinde, "Crystal Lake / Jason Voorhees" vukuatı benzeri bir vakanın da yaşanacağını tahmin ettiğimiz serinin ikinci filminde görüşmek üzere...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.