En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Alp T.
Takipçi
441 değerlendirmeler
Takip Et!
0,5
4 Ağustos 2017 tarihinde eklendi
Bu yıl Kötü Çocuk, New York Masalı ve Hızlı ve Tüplü gibi kimsenin izleyemeyeceği Türk filmlerini izledikten sonra bu sefer de Düzensiz Düzenbazlar'ı izlemeye karar verdim. Niye mi? Açıkçası hiçbir fikrim yok. Boş vaktim olduğu için bir göz atmak istedim ve çıkan sonucun ne kadar kötü olabileceğini merak ettim.
Önce konudan başlayalım. Film bayağı karışık olduğu için konuyu oldukça yüzeysel geçiştirmeye çalışacağım: "Birlikte arkadaşça yaşayan Mümtaz ve Ziya'nın hiç parası yoktur. Bu yüzden birlikte iş aramaya çıkarlar. Bu esnada yanlarından geçen bir mafyanın aracı önlerinde durur ve bu ikiliyi hiçbir neden yokken yanlarına alır ve bir görev verir. Görev de oldukça önemli bir şeyin taşımacılığını yapmaktır. Fakat işler ters gider, birileri kaçırılır, yolda kaybolurlar... Mümtaz ve Ziya'nın tek amacı da bu işin içinden çıkmaktır."
Açıkçası bu filmi anlatmaya nereden başlayacağımı bilemiyorum. Çünkü o kadar saçma şey var ki! O halde kötü yanlara uzun bir şekilde girişmeden önce iyi taraflardan başlayalım. Oyunculuklar fena değildi, özellikle de başroldeki ikili gerçekten de çabalamış. Bu filmdeki bütün oyuncular elinden gelenin en iyisini yapmışlar ve ben de çabalarını çok takdir ettim. Benim zaten asıl sorunum oyuncularla değil, canlandırdıkları karakterler ile.
O halde kötü yanlara geçelim. Bu filmdeki karakterlerden nefret ettim. Filmin senaryosuna "Nasıl Bir Karakter Yazılır 101" sorusunun cevabını direk yazmışlar gibiydi. Bu da ayrı bir mesele; bu filmin senaryosu çok kötüydü. Bu filmi hem yönetip hem de senaryoyu yazmış olan İbrahim Vurmaz, gerçekten de zayıf bir iş çıkartmış. Hatta öyle ki Düzensiz Düzenbazlar, bu yılın en kötü senaryosuna sahip olan film olabilir.
Peki film komik miydi? Emin olun ki, bu filmde bir kez bile gülmedim. Ama işin kötü tarafı bu değil aslında. Düzensiz Düzenbazlar'ın en sevmediğim yanı, elindeki potansiyeli tamamen yok saymış olması. Çünkü aslında filmde yapılan şakalar hiç de fena değildi. Eğer BKM veya TAFF gibi bir dev stüdyo bu filmin senaryosunu baştan yazıp şakalara dokunmasaydı, ortaya gerçekten de eğlenceli bir iş çıkabilirdi. Ama bu film şakaları seyirciye öyle bir sunuyor ki, perdede ne izlediğiniz hakkında hiçbir fikriniz olmuyor. Zaten böyle bir postere ve fragmana sahip olan bir filmden nasıl bir sonuç beklenirdi, bilmiyorum
Bir de müziklerden konuşmak istiyorum. Koca film boyunca 3 dakikalık bir jenerik müziği çalıyor ve film de 102 dakikalık süresinin tamamında karakterlerin konuşup sustuğu sıralarda sürekli aynı melodinin sesini kısıp yükseltiyor. Bu bir süreden sonra gerçekten çekilmez bir hal aldı. Bir de ses efektleri var... Özellikle de birisi başka birisine yumruk attığı zaman o kadar mantıksız bir ses efekti çıkıyor ki, sahneye gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
Peki bu filmi izlerken bu yılki Fırıldak Ailesi, Kötü Çocuk ve New York Masalı kadar sinirlenip tanık olduğum şey karşısında donup kaldım mı? Hayır. Bu filmi izlerken sadece sıkıldım. Hem de aşırı sıkıldım. Düzensiz Düzenbazlar'dan kelimenin tam anlamıyla nefret etmedim çünkü dediğim gibi, oyuncular gerçekten de denemiş (ayrıca bazı tiplemeler hiç de fena değildi) ve yapılan şakalar hiç de fena değildi. Üstelik Kırklareli'nin farklı yerlerinde veya yollarda yapılan uzun çekimler ile bu film için gerçekten de yoğun bir emeğin verildiğini görüyorsunuz. Ama bu filmin bir araya getiriliş tarzı, bütün bu iyi yanları yok edip amatörce yapılan bir işmiş gibi hissettiriyor. Eğer bu film daha profesyonel birisi tarafından yapılsaydı, karakterlere daha fazla çeşitlilik kazandırılsaydı ve senaryo daha sade bir şekilde ilerleseydi, ortaya çok daha eğlenceli bir iş çıkabilirdi. Çıkan sonuç mükemmel olmazdı belki ama hiç olmazsa şu anki filmden çok daha iyi olurdu.
Kısacası, bu filmi izlemeyin. Gerçi izlemeyeceğinizi biliyordum zaten ama yine de vaktinizi harcamayın. Filmin içinde hiç de fena olmayan şeyler olsa da ortaya çıkan sonuç bütün bu işi amatörce göstermiş. Bu yıl gördüğüm en kötü film kesinlikle değil, hatta tamamen rezalet bir iş de sayılmaz. Sadece kelimenin tam anlamıyla bir vakit kaybı.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Oyuncuların çabası ve bazı fena olmayan şakalar...
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- ...kötü bir senaryo ve işleniş ile mahvolmuş.
- Aşırı sıkıcı bir ilerleyiş.
- Hikayenin gereğinden fazla karışık olması ve aşırı karakter içermesi.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.