"Bu yazı, Cumali Ceber: Allah Seni Alsın için spoiler içermektedir..."
Eski Vine fenomeni Halil Söyletmez'in vine videolarından beyazperdeye uyarlanmış karakteri olan Cumali Ceber, bu yılın en çok beklenilen komedi filmiydi (harbiden, fragmanda bu yazıyor). Ama şaka bir yana, bu filmden minicik bir toz zerreciği kadar umudum vardı. Çünkü Halil Söyletmez'in eskiden çektiği bazı Vine videoları komikti ve her ne kadar bu filmin fragmanı bu yıl görmüş olduğum en kötü fragman olsa da, filmde 1-2 iyi şakanın olabileceğini düşündüm. Bu yüzden salona girerken "bu büyük ihtimalle kötü olacak ama belki hiç olmazsa kendini izlettirebilir" diye düşündüm. Ve Cumali Ceber, beni şaşırtmayı başardı. Bu film beklediğim kadar kötü değildi. Aksine, beklediğimden de kötüydü. Ama bunu biliyordunuz zaten. O halde bu film hakkında nefret ettiğim her şeyden konuşmaya başlayalım.
Öncelikle madem bu söz konusu, size Recep İvedik serisi hakkındaki düşüncelerimden bahsedeyim. Bu serinin kötü olduğunu bilsem de nefret etmiyorum. Ve bu filmlerin birkaç yerinde güldüğüm kısımlar olduğu için izlerken çok sıkılmıyorum, ama izledikten sonra bir daha izleyesim gelmiyor. Zaten benim Türk sineması ile ilgili canımı en çok sıkan şey Recep İvedik filmleri değil, bu filmleri taklit etmeye çalışan, sonradan gelen filmler. Recep İvedik'te küfrün, gaz çıkarmanın ve olumsuz davranışların seviyesini biliyoruz. Ama Recep İvedik serisinin bütün filmleri bu çizgiyi hiç bozmadan, aynı şekilde devam ettirdi. Niyeyse bunun taklidini yapan filmlerse bu olayı %120 derecede arttırıp bütün film boyunca seyirciye Recep İvedik'ten bin kat daha kötü şakalar sunuyor. Bunu geçen yıl Tutmayın Beni filminde görmüştük, bu yıl da bunun son örneğini Cumali Ceber'de görüyoruz.
İşin garip yanı, Cumali Ceber'le ilgili en çok canımı sıkan şey yapılan bel altı şakalar, küfürler ve dışkı şakaları değildi. Bunlar zaten çoğu Türk komedi filmlerinde görülüyor. Bu filmle ilgili en çok canımı sıkan şey, ne kadar ilk Recep İvedik filmine benziyor oluşuydu. Hani ne zaman böyle bir film çıksa "İşte yeni bir Recep İvedik serisi doğuyor" derler ya? Cumali Ceber, ilk Recep İvedik filmine o kadar benziyor ki, bir reboot gibi hissettiriyor. Bunu sırf filmin konusundan anlayabilirsiniz.
Şimdi elimden geldiğince size filmin konusunu anlatmaya çalışacağım:
"Halkın içinden olan Cumali Ceber, çalıştığı inşaat şirketinden ayrıldıktan sonra yakın arkadaşlarıyla birlikte bir üniversiteye gider. Üniversitenin başında olan adam Cumali'yi tanıdığı zaman onu lüks bir otele göndermek ister. Böylece Cumali ve arkadaşları uzun bir otobüs yolculuğuna çıkar. Otele vardıklarında Cumali, gördüğü bir kıza aşık olur. Bu kızla konuşmaya çalışan Cumali, bu esnada otel çalışanlarıyla kanka olur. Birlikte otel odasında çiğ köfte yerler... (aslında birlikte pek başka bir şey yapmıyorlar) Her neyse, otelde balkonda kilitli kalıp komşuların izlediği sırada tuvaletini yapmak veya bir gezide unutulmak gibi başına gelmedik şey kalan Cumali, karaokeden diskoya kadar vaktini dolu dolu geçirir. Daha sonra Cumali'nin aşık olduğu kız (kızın adını gerçekten hatırlamıyorum, ben de böyle hitap etmeye devam edeceğim), Afrika'daki çocuklara yardım etmek için otelden ayrılınca, Cumali de ona bir veda mektubu yollar ve hakkını helal etmesini ister. Aylar sonra Cumali, sevdiği kızı televizyonda 2 çocukla konuşurken görür (koca Afrika değil, sadece 2 çocuk var) ve sevinir. Ve mutlu son."
Farkında olmadan bütün filmi yazmışım. Tıpkı Kötü Çocuk yazımdaki gibi her sahneye değinip neden bütün filmin yanlış olduğuna normalde değinirdim ama bu film için buna hiç gerek duymuyorum. Tıpkı ilk Recep İvedik filminde yaşanan olaylar oluyor, hatta bu iki film de aynı şekilde bitiyor. Ama Cumali Ceber'in Recep İvedik'ten tek farkı, içinde hayatında hiç görmeyeceğiniz kadar bel altı şaka, tokat, küfür ve tuvalet şakası içermesi. Ha, bir de aşırı sıkıcı olması.
Madem neredeyse her yazımda bundan bahsediyorum, oyunculuklardan konuşalım biraz. Hah! Bir komedi filminde oynayan oyuncuların tek amacı samimi olmaktır ve senaryoya dair inancı olmasıdır. Halil Söyletmez'in senaryoya büyük bir inancı var ama sorun da burada zaten, filmin senaryosu hepten yanlış! Son zamanlarda hiç bu kadar itici bir karakter görmemiştim. Hatta Cumali Ceber'in Türk sinema tarihinin en itici karakteri olabileceğini düşünüyorum. Üstelik Söyletmez'in Vine'larında olmadığı ama bu film için özel yaptığı sesi çok sinir bozucuydu. Sırf bu yüzden film 200 dakikaymış gibi geldi. Ayrıca filmdeki diğer performanslar da çok yapmacık, sinir bozucu ve genel anlamda hiç komik değildi.
Filmin senaryosu zaten ilk Recep İvedik'in copy-paste versiyonu gibi. Ama bu sefer ana karakterin yanında 2 arkadaşı var, otele araba yerine bir otobüsle gidiyorlar, gittikleri otel Recep İvedik'tekinden daha lüks, filmde denize dalmak yerine tarihi yerleri geziyorlar... Hatta Cumali Ceber, bir sahnede " Recep İvedik'e gidin, süper film. Hatta eğer gidiyorsanız, bana da bilet alsanıza" diyor. Olayı anladınız işte. Eğer bu film kendi başına farklı olaylar yapmak isteseydi belki çıkan sonuç daha çekilebilir bir hale gelebilirdi ama bu şekilde Cumali Ceber, hiç izlenebilir bir hale gelmiyor. Çünkü bunların hepsini önceden gördük zaten!
Cumali Ceber hayatımda gördüğüm en kötü film mi? Hayır. Ama ilk ona rahatlıkla girer. Benim izlediğim en kötü film, Recep İvedik'in kadın versiyonu sayılabilecek olan geçen yıl çıkmış Tutmayın Beni'ydi. Çünkü o filmde de aşırı bel altı esprisi vardı ve üstelik ortada bir senaryo bile yoktu. Peki Cumali Ceber, bu yıl izlediğim en kötü film miydi? Çok yakın, ama hala Kötü Çocuk'un bu yılın en kötü filmi olduğunu düşünüyorum. O film romantik olmaktan ziyade gülünçtü ve beklenenin tam tersini veriyordu. Bu film ise sadece komik değil. Peki o zaman bu film tam olarak ne? Sırf para kazanmak ve Türk komedi seviyesini iyice geriletmek için yapılmış bir film mi? Tam da üstüne bastınız, bundan başka bir sonuç olmazdı.
Cumali Ceber tam olarak gördüğüm en kötü film olmasa da, büyük bir vakit kaybı. Önceden gördüğümüz şeylerin aynısını yeniden yapan ve bu 100 dakika boyunca olabilecek en itici karakterleri ve komik olmayan şakaları gözünüze sokan bir yapım. Cumali Ceber, tahmin bile edemeyeceğiniz kadar kötü bir film. Eğer bu tarz filmleri seviyorsanız bile Cumali Ceber'i izlemeyin. Bu film dışında herhangi bir filmi izleseniz kârdır. Bu yılın en kötü filmi değil belki ama kesinlikle son yılların en boş filmlerden birisi.
Not: Eğer merak ediyorsanız, bu yıl şu ana kadar izlediğim en kötü 10 film listem (ilk beşin sırf Türk yapımı olması gerçekten ilginç bir tesadüf):
10- Salt and Fire (1.7/10)
9- Saftirik Greg'in Günlüğü: İşte Şimdi Yandık! (1.7/10)
8- The Bye Bye Man (1.5/10)
7- Tell Me How I Die (1.5/10)
6- Inconceivable (1/10)
5- Düzensiz Düzenbazlar (1/10)
4- New York Masalı (0/10)
3- Fırıldak Ailesi (0/10)
2- Cumali Ceber: Allah Seni Alsın (0/10)
1-) Kötü Çocuk (-1/10
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Halil Söyletmez ve aşırı itici karakteri.
- Aşırıya kaçan ve hiç bitmeyen bel altı, tuvalet ve küfürlü şakalar.
- Oyunculuklar.
- Sadece komik olmaması.
- Önceden görmüş olduğumuz bir konuyu yeniden işlemesi.
TOPLAM PUAN: 0/10