Senaryosunu, Stan Lee ve Steve Ditko'nun orijinal hikayelerinden uyarlayarak Chris McKenna ile Erik Sommers'ın yazdıkları ve yönetmen koltuğunda Jon Watts'ın oturduğu “Spider-Man: No Way Home”; başrollerinde süper kahramanlar barındıran "Marvel Sinematik Evreninin (Marvel Cinematic Universe)" 27. filmi olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 200 milyon dolarlık bir bütçe ile çekilen ve 1,876 milyon dolarlık bir rakama ulaşarak 2021 yılının en yüksek, sinema tarihinin tüm zamanlarında da altıncı hasılat sırasında yer alan; üst seviyedeki yeşil perde ve görsel efekt teknolojileri ile zorluk derecesi yüksek aksiyon sahnelerinde, işinin profesyoneli dublör oyuncuların başarıyla kullanılarak kotarıldığını açıkça gördüğümüz bu filme biraz daha yakından bakalım...
Namı diğer Mysterio olan Quentin Beck'i (Jake Gyllenhaal) öldürmekle itham edilen Örümcek Adam'ın gerçek kimliği, şehrin merkezindeki dev TV ekranlarından New Yorklulara hitaben seslenen J. Jonah Jameson (J.K. Simmons) aracılığıyla; 17 yaşındaki lise öğrencisi Peter Parker (Tom Holland) olarak duyurulmakta ardından da "#Bir Numaralı Halk Düşmanı" şeklinde ilan edilmektedir...
Yetmez...
Peter Parker ile sevgilisi Michelle Jones "MJ" - Watson (Zendaya) ve yakın dostu Ned Leeds (Jacob Batalon), "Terör Üçlüsü" olarak da duyurulurlar...
Bunun üzerine bu üçlü ile Peter'ın May halası (Marisa Tomei), Hasar Kontrol Departmanına bağlı Federal Ajanlarca (Arian Moayed, Tommy Campbell, Jwaundace Candece ve Gary Weeks) sorguya alınırlar...
Derken...
Avukat Matt Murdock (Charlie Cox) imdatlarına yetişir de, göz altına alınarak tutuklanmaktan kurtuluverirler...
Bu arada Mysterio'yu Londra'daki terör girişiminde öldüren dronu üreten Stark Endüstrisi de muhtemel şüpheliler arasına eklenmiştir...
Yani bu firmanın güvenlik sistemlerinin başındaki, aynı zamanda May halanın erkek arkadaşı da olan Harold "Happy" Hogan'ın da (Jon Favreau) yeterince iyi bir avukata gereksinimi bulunmaktadır...
Ancak Peter açısından bardağı taşıran son damla, kendisi ile MJ ve Ned'in yaptıkları üniversite bursu başvurusunun, yaşanan son olaylar sebep gösterilerek MIT (Massachusetts Institute of Technology) tarafından reddedilmesidir...
Bunun üzerine Peter soluğu, pek çok proje de birlikte çalıştığı Dr. Stephen Strange'in (Benedict Cumberbatch) yanında alarak ondan, zamanda geri gitmesini ve böylelikle de bu işten gereksiz yere olumsuz etkilenenleri kurtarmasını ister...
Ama bu imkansızdır...
Zira bu türden bir yolculuğun anahtarı olan "Zaman Taşı (Time Stone)" artık Strange'in elinde değildir...
Yalnız Wong'un (Benedict Wong) verdiği ilhamla Strange, bir büyü yaparak dünyadaki istisnasız tüm insanların; Peter'ın Örümcek Adam olduğunu unutmalarını sağlayabilecektir...
Ancak Peter, bu işlem esnasında Strange'den, seansın akışını beş kez bölmek suretiyle; May halası, Happy, MJ ve Ned'in büyüden muaf tutulmalarını talep ettiği için büyü çalışmayacaktır...
Sinirlenerek Peter'ı kapının önüne koyan Strange ona, MIT'yi telefonla arayarak ikna etmeye çalışmasını tembihler...
Aldığı bu öğüt sonrasında MIT'ye girmeye hak kazanan Eugene "Flash" Thompson'ı (Tony Revolori) arayarak, yeni öğrenciler ile tanışarak ısınmak amacıyla Boston'dan şehirlerine gelmiş olan MIT yetkililerinin nerede olduklarını sorarak Rektör Yardımcısının (Paula Newsome) yerini öğrenir...
Şimdi sırada, havaalanına doğru ilerlemekte olan bir SUV otomobilin içindeki o hanımefendiyle konuşmak vardır...
Ve...
Peter konuşur da...
Fakat an itibarıyla, bir ahtapot olan Dr. Otto Octavius'un (Alfred Molina) köprü üzerindeki, dehşet saçan saldırıları başlar...
Ki, Rektör Yardımcısı ile yaptığı kısa konuşma değilse de sırf Dr. Otto Octavius'a karşı verdiği mücadele; Peter'ın kendisine ve arkadaşlarına, yeniden MIT'inin kapılarını açabilecek cinstendir...
Bu hengameyi savuşturur savuşturmaz Peter, "Yeşil bir Cin (Goblin)" olan Norman Osborn'da (Willem Dafoe) devreye girer...
Çünkü Peter'ın bozarak berbat ettiği büyü seansı, bırak herkesin kendisini unutmasını; diğer evrenlerdeki pek çok varlığı da dünyaya çekmeye başlamıştır...
İşte o yüzden de Strange; Peter, MJ ve Ned ile elele vererek henüz yakalanamayan dünya dışı varlıkları tespit edecek sonra da Strange'in malikanesinin bodrum katındaki hücrelere hapsedilerek izole edilmelerini sağlayacaktır...
Üstelik yıllar önce ölmüş olan Norman Osborn'un da kaçarak kayıplara karışmış olduğu bir ortamda...
İşler iyi gidiyor ve tamamı yakalandılar derken Strange, yakalayarak hapsettikleri; "Dr. Curt Connors / Kertenkele (Lizard)" (Rhys Ifans), "Flint Marko / Kum Adam (Sandman)" (Thomas Haden Church), "Max Dillon / Elektrik Adam (Electro)" (Jamie Foxx), Norman Osborn ve Dr. Otto Octavius isimli bu yaratıkları ölme tehlikesi bulunmasına rağmen kendi evrenlerine geri göndermeye kalkınca merhamet periliğini oynamaya kalkışan Peter ve arkadaşları, Strange'in karşı saflarındaki yerlerini alırlar...
Artık mücadele Strange ile Peter arasında gibiymişçesine görünmektedir...
Elbette meşhur TV programcısı J. Jonah Jameson'da Peter'ın peşini bırakmamıştır...
Dakika 60...
Geride sizleri, "ters köşe" sürprizler ile hüzünlü bir hikayeye de sahip olan 88 dakikalık bambaşka bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Yaklaşık %90'lık bölümünün, bilgisayar başındaki "post - prodüksiyon sürecinde" üretildiği apaçık belli olan bu filmin finalinde yazılar akmaya başlar başlamaz, lütfen yerlerinizi terk etmeyin...
Her ne kadar sanatsal olarak sinema, bu değilse de biraz sabredin...
Neden mi?
Sıradan bir sinemasever kitlesi hedef alınarak kurgulanmış, bir başka maddi "Marvel" tuzağı olan olası bir devam filminin işaret fişeklerini de içeren iki sahne daha mevcut devamında...