Mamma Mia! Yeniden Başlıyoruz - Beyazperde.com eleştirisi : Neşelenmek için bir başka taze nefes

Bundan tam 10 yıl önce vizyona giren Mamma Mia hem oyuncu kadrosu, hem doğal olarak müzikleri ve tabii ki hikayesi ile o kadar büyük beğeni ile karşılaştı ki, devam filmine kavuşmaması olası değildi. Nitekim aradan her ne kadar koca koca seneler geçmiş olsa da, kıpır kıpır Mamma Mia’nın o enerjik ve ümit dolu halinden bir şey kaybetmeyen yeni yapımı vizyonda. İlk filmin kadrosunu büyük ölçüde koruduğu Mamma Mia! Yeniden Başlıyoruz, yeni serüven gereği kilit bir karaktere, bununla birlikte de mühim bir oyuncuya veda etmiş. İlk bölümdeki performansı ile bir kez daha kendine hayran bıraktıran Meryl Streep kadroda yer almıyor.

 Aslında İsveçli müzik grubu ABBA’nın eserleri ile yaratılmış, uzun yıllar boyunca seyircilerin karşısında o muazzam enerjisiyle dikilmiş  bir müzikalden bahsediyoruz. Broadway’in en meşhur müzikallerinden biri haline gelen Mamma Mia!,  ABBA’nın en bilinen şarkılarından birinin adını taşıyor. 2008 senesinde başrolünde Meryl Streep, Amanda Seyfried, Colin Firth, Julie Waters, Dominic Cooper ve Colin Firth isimlerin yer aldığı beyazperde uyarlaması da beklendiği gibi büyük bir başarı yakalamıştı. 600 milyon doların üstünde gişe elde eden film, aradan geçen yıllarda da akıllardan çıkmadı.

Streep’siz Mamma Mia! Yeniden Başlıyoruz aslında tam bir devam filmi. Çoğu devam projesinin aksine öncülünün ruhunu taşırken, ufak tefek yeniliklerle taze bir nefes olarak hayata geçirilmek istenmiş. Annesinin gençliği ve gerçek babasının kimliğini öğrenmek için çıktığı yolda amacına ulaşan Sophie (Seyfried), devam halkasında Donna (Streep)’in hayallerini gerçekleştirmek istiyor.

İlk kısmın üzerinden 5, anne Donna’nın ölümünün üzerindense koca bir sene geçmiştir. Annesinin yokluğuna alışmaya çalışan Sophie, evin farklı noktalarındaki fotoğraflar ile onun hatırasını yaşatmaya devam etmektedir. Donna’nın hayatının dönüm noktası olan Yunanistan’daki Hotel Bella Donna’yı yeniden işlevsel hale getirmek isteyen genç kadın, proje üzerinde uzun süre boyunca çalışır. Bu fikrin karşısında olan kocası Sky (Dominic Cooper)’a rağmen yanında olan isimler sayesinde büyük açılışa yaklaşır. Eski dostlar Rosie (Julie Walters) ve Tanya (Christine Baranski)’nin yanısıra babalarından biri olan Sam (Pierce Brosnan)’da oradadır. Keza diğer babalar Harry (Colin Firth) ve Bill de (Stellan Skarsgard) da ekibe katılır.

Yaklaşan fırtınaya rağmen kararlı olan Sophie’nin, aslında annesinin çatıştığı yönlerini taşıdığını görürken, bir yandan 1979’a dönerek genç Donna (Lily James)’in “kendi olma” macerasını eş zamanlı olarak izliyoruz. Rosie (Alexa Davies) ve Tanya (Jessica Keenan Wynn)’in de gençliklerine tanık olurken, kahramanımızın hayatına yön veren üç erkeği tanıyoruz: Harry (Hugh Skinner), Bill (Josh Dylan) ve Sam (Jeremy Irvine).

Mamma Mia! Yeniden Başlıyoruz, hem bir yandan Donna’nın hayatının nasıl şekillendiğini anlatıyor, diğer taraftan ise kızı Sophie’nin kendi efsanesini nasıl yaşattığını paylaşıyor. Hem çok eğlenceli, fıkır fıkır, yaşam sevinci aşılayan hoş bir köken hikayesi, hem yeni neslin “hayat devam ediyor” mesajı. İlk yapımın ruhunu taşısa da, Yeniden Başlıyoruz’un ciddi bir sıkıntısı var. Türü sevenlerin kolay kolay sıkılması zor bir çalışma var ancak ortada anlatılmaya değecek “dolu dolu” bir macera yok. Geçmişi görmeyi bekleyen izleyiciler olarak, daha önce tanık olmadığımız şaşırtıcı ve tatmin edici Donna anılarından uzak bir koşuşturmaca var. Eğlenceli, duygusal ve umut dolu ancak bir o kadar da bilindik.

Çok sağlam bir kadroyu, müzik tarihinin en güçlü müzik gruplarından biri olan ABBA’nın efsane şarkılarını söylerken izlemek, çok sevdiğimiz ve olası sırlarını merak ettiğimiz Donna’nın başlangıç  çizgisindeki halini görüp iç çekmek için tercih edilesi bir iş çıkartmış yönetmen Ol Parker. Peki var olanın üstüne neler eklemiş, bizi şaşırtmak için yazdığı senaryoya neler gizlemiş derseniz de, beklentilerinizi yüksekte tutmayın derim.

burcinaygun@gmail.com