Uzay Kovboyları - Beyazperde.com eleştirisi : Feza’ya Uçur Beni!

Onu gencecikken ’İyi Kötü Çirkin-The Good The Bad and The Ugly’ filminde izlediğimizde canlandırdığı maço, sert mizaçlı ve kızgın adam karakterini ’Film icabıdır’ diyerek geçiştirmekle en büyük hatayı işledik. Oysa bu onun gerçek yüzüydü. Evet, Clint Eastwood...

Yönetmenliğini yaptığı ’Affedilmeyen-Unforgiven’ filmi ile Oscar’ı kucaklayan, ’Kusursuz Dünya-Perfect World’ daki oyuncu yönetimi ile devleşen Eastwood son filmi ’Uzay Kovboyları-Space Cowboy’ ile Amerika anlamına gelen ’Uzay’ ve ’Kovboy’ kavramlarını olabilecek en üstün becerilerle kotararak, ne huysuz ihtiyarlığından ne iyi yönetmenliğinden ne de sinema tarihine geçen oyunculuğundan hiçbir şey kaybetmediğini bir kez daha gösteriyor bizlere. Yine maço bir film, yine külhanbeyi edaları, yine sert bakışlar. Filmin bir yerinde kız arkadaşına kendini kanıtlamak için akrobasi uçağına binen bir yeniyetme görüyoruz ki, Eastwood’un bu maçoluğu ne kadar büyük sadakatle sürdürdüğünün en büyük göstergesi bence..

İçerik açısından hiçbir zaman tatminkar olamayan Hollywood sinemasının bu yöndeki eksikliğini, senaryodaki duygusallıkla telafi ettiği eski parlak günlerini mumla arattığı günümüzde Eastwood’un bu sıcak filmiyle 'Kaliteli Eğlencelik Sinema' adına iyi bir örnek verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Filmde Eastwood’a eşlik eden James Garner (Maverick), Tommy Lee Jones (The Fugitive), Donald Shuterland (Lock-Up - M.A.S.H.)’in birbiri ile çok uyumlu ve tek başına göz dolduran performansları filmi izlememiz için bir sebep daha oluşturuyor. 'Yağmurdan Önce' den hatırlayacağnız Rade Zerbedzjia’nın filmde bir Rus General’ini oynuyor olması da güzel bir sürpriz olmuş...

1958, yılında uzaya gönderilmek üzere oluşturulan 'Dedalus' ekibinin üyesi olan dört genç savaş pilotu, gerek disiplinsizlikleri, gerek kişisel çekişmeler, gerek de uzay işlerinin Hava Kuvvetlerinden alınıp yeni kurulan NASA adlı kuruluşa devredilmesi yüzünden bu yolculuklarını gerçekleştirilemezler. Bu imkanı gençlerin ellerinden alarak, uzaya gönderilecek olan diğer astronot ise basın toplantısında bütün dünyaya tanıtılınca dört adam bu duruma iyice üzülürler.

Saçma sapan bir sebepten dolayı tam 40 yıl sonra bu ekip bir uyduyu yörüngeden çıkartmak için tekrar uzaya gönderilme fırsatı bulurlar.

Baştan sona absürd bir konuya sahip olan film izleyenleri koltuğa çiviletmeyi başarmakla kalmayıp bir hayli de eğlendiriyor. Örneğin filmi birlikte izleme şerefine nail olduğum hanımefendi, filmin sonuna kadar gülmekten kırılıp geçti.

Paranızın karşılığını fazlasıyla alabileceğiniz bir film; Önemli olan da bu değil mi? Bu huysuz ihtiyarlarla bir kez daha Mars yolculuğuna çıkmak istiyorsanız 10’dan geriye sayım başladı... 9-8-7-6...

Not: Filmi izleyecek olanlara 1958 yılında savaş uçaklarında fırlatma koltuğunun olmadığı belirtmek isterim.