Hesabım
    Silahlar Fora
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Silahlar Fora

    “Ellerimde silahlar, kapında görürsen bir gün şaşırmaaa!”

    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Pandemi nedeniyle üst üste sıkışan vizyon Ağustos ayı ile biraz rahatlamaya başlamış olsa da, iki bambaşka Daniel Radcliffe filmini birer hafta arayla vizyonda seyretmek bize nasip oldu. Haftanın mizah soslu aksiyonu bol filmi Guns Akimbo, fena olmayan bir yerelleştirmeyle Silahlar Fora adıyla rötarlı da olsa sinema meraklıları için salonlardaki yerini aldı…

    Yönetmenliğini ve senaristliği görsel efekt alanında çalışan Jason Lei Howden’ın imza attığı film, konusu itibariyle aslında yepyeni hiçbir şey sunmuyor ama bu eksi puana rağmen neredeyse hiç düşmeyen temposuyla kendisini izlettirebiliyor. Çünkü filmin ilk saniyelerinde Skizm botunun ağzından dökülen sözcükler gibi aksiyonu, vahşeti, terörü ve ölümü merak edip hepimiz izliyoruz. “Benim hiç işim olmaz, içim kaldırmaz” diyenler bile Black Mirror’ın birinci sezonun ilk bölümündeki hemşire kız gibi önce göz ucuyla sonra da aralıksız biçimde kafamızı çevirmeden o videoya illa ki bakıyoruz.

    Gerçek hayatta hafif ezik bir karakter çizen nerd Miles’ı merkezine alan filmin senaryosu, vahşeti ve ölümü sanaldan gerçekliğe taşıyan Skizm adlı bir ‘öldürme oyunun’ çerçevesinde kurgulanıyor. “Normalde ben karıncayı bile incitemem” diyen Miles, Skizm’in sitesinde misafir kullanıcı kimliği ile trol avcılığına soyunuyor ve birilerinin sigortalarını fena attırıyor. Tabii bu kadar bilgisayar ve internet kurduyken kendisini ele veren hayati detayı nasıl atlamış olabileceği de senaryoya yönelttiğimiz ayrı bir soru işareti. Velhasıl iki eline silah mıhlanmış olarak uyanan karakterimiz, vahşi Skizm oyununun fena halde pençesine düşüyor. Tam eski kız arkadaşı Nova ile arayı düzeltme hayalleri kurarken, oyunun acımasız katili Nix ile kedi-fare kovalamacası yaşayan Miles için bundan sonrası bir nevi Doom 95 bölümü şeklinde ilerliyor. Gerçi iki eli 7/24 silahlı bir karakterin “first person shooter” açısıyla daha fazla planı olmasını beklerdik ama olsun, nihayetinde sinema tarihinde hali hazırda bir adet Hardcore Harry (2015) var.

    Steven Lisberger imzalı Tron (1982)’dan bu yana pek çok örneğini izlediğimiz bir video oyunun -artık web sitesinin- içine uyanma temasından yola çıkan yönetmen Howden, izleyici gözü ile bir insanı kuklaya çeviren Truman Show’dan (1998) tutun da, vahşet çığlıkları arasında kimin hayatta kalacağına bir söz ile karar verilen Açlık Oyunları’na kadar, popüler kültürün pek çok dokunuşundan beslendikçe besleniyor. Öyle ki Miles’ın uzunca bir süre üzerinde kalan bornozu bile bir “Dude!” (The Big Lebowski) göndermesi değilse nedir?

    Vurucu bir özgünlük vadetmese de kurduğu dünyada başrol Daniel Radcliffe’ten iyi yararlanan film, senaryoyu kişisel meselelerle bağlamayı tercih ediyor. Yani gerçek hayata sirayet eden bu öldürme oyununu hastalıklı biçimde takip eden kitlelerin sosyolojik yönü ya da kamu otoritesinin bu vahşetteki varlığı veya yokluğu oldukça yüzeysel geçiliyor. Guns Akimbo’nun birincil amacı 95 dakikalık, temposu yüksek bir eğlence aksiyonu sunmak. Bu amaca giderken de Daniel Radcliffe’in karşısına, bir başka öldürme aksiyonu olan Saklambaç (2019) ile sağlam bir çıkış yakalayan Samara Weaving’i koyuyor film. En az John Wick kadar sağlam bir katil olan Nix’e hayat veren Weaving, senaryonun kendisine tanıdığı alan kadar karakterini sırtlıyor. Bu anlamda filmin kötü adamı olan Riktor rolünde Ned Dennehy’nin biraz harcandığını söylemek mümkün. Hadi bir Anonymous olmasın ama ölümün/cinayetin pornosunu işlerken biraz daha derinlemesine gelmesini beklerdik ‘adminin’(!). Karakterin altyapısı yüzeysel tutulunca, kötü adamın oyunculuğu da karikatürize kalıyor maalesef…

    Öte yandan kovalamacası, patlaması, aksiyonu bol olan Silahlar Fora, bu sıkı sahnelerin başarısını yönetmeninin görsel efekt deneyimine borçlu. Filmin müzik tercihleri ise tüm bu aksiyona uyumlu biçimde akıyor ve seyir zevkini arttırıyor.

    Nihayetinde çok daha fazlasını dile getirebilecekken toplumsal eleştirisini “sosyal medyaya gömülen linçciler ordusunu, ancak vahşet ve ölümle tatmin edebilirsiniz” önermesini kucağımıza bırakan film, başkarakterinin ahmaklığı üzerinden de tüm VPN’cilere selam gönderiyor adeta!

    Guns Akimbo tadında tutulan süresi ile temposu yüksek bir seyirlik vadediyor bu haftanın vizyon seçenekleri arasında…

    Sağlıkla ve sinemayla kalın!

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top