Hesabım
    The Little Stranger
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    The Little Stranger hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    26 Haziran 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, Sarah Waters’ın aynı isimi romanından Lucinda Coxon tarafından uyarlanarak yazılan “The Little Stranger”, Lenny Abrahamson’un yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…

    30 Ağustos 2018 tarihinde sınırlı salon gösterimiyle önce Amerika ve Kanada’da daha sonra da 21 Eylül 2018 tarihinde İngiltere ve İrlanda’da vizyona giren filmin, 5.5/10 (9.220 oy) ve 2.9/5 (500 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.5/10 (141 yorum) ve 67/100 (37 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, her ne kadar oylamaya katılan sayısı çok yüksek olmasa da, kendini izleyiciye beğendirmeyi becerememiş bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Yine de isterseniz bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım, ardından da puanlamaya çalışalım…

    Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, eğer bir film her şeyi ile hem Britanyalı hem de İrlandalı ise ve hikâyesi de gotik atmosferdeki eski bir şatoda geçiyorsa, sırf meraktan da olsa yorum ve puanlarına bakılmadan izleme listelerine dâhil edilmeli dedirten filmlerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Ki zaten anlatılan korku – gerilim karışımı olayların ardındaki gizemi son sahneye kadar çözemeyeceğiniz için izlemeye bir başladınız mı, (yine aynı merak nedeniyle de olsa) bir türlü bırakamayacaksınız da filmi…

    Ama tabii buradan, özellikle de korku – gerilim karışımı olaylar dedik diye de, “The Little Stranger” in her sahnesi ile insanı kastıran bir film olduğu anlamı da çıkartılmamalı…

    Tam tersine filmin büyük bir bölümüne aile fertlerinin geçmişinden gelen acıların, pişmanlıkların ve hüznün ağır bastığı bir drama hâkim…

    O yüzden de Dr. Faraday’ın, yoğun kin, nefret ve kıskançlık da içeren 1919 yılındaki çocukluk günlerinden filmin hikâyesinin yaşandığı 1948 yılına kadar geçen süre içindeki artık neredeyse bir saplantıya dönüşmüş olan Ayres ailesinin her şeyine sahip olma tutkusu, en dikkatli izleyicinin dahi gözünden kaçmış / kaçırılmış oluyor…

    Ki bize göre bu tutku, filme damgasını vuran önemli ayrıntılardan biri…

    Elbette filmde iki kanlı ölüm, bir ağır yaralanma ve bir de akıl sağlığı kliniğinde müşahede altında tutulma vakası da var…

    Yani filmin sözünü ettiğimiz o, 111 dakika boyunca sürekli kastırmama hali tamamen Sarah Waters’ın romanı ve yönetmenin tarzıyla alakalı bir durum…

    Yoksa filmde kesinlikle süt liman bir vaziyet de söz konusu değil…

    Peki, başka neler oluyor filmde?

    Aslında olan biten daha pek çok şey var…

    Ancak onları keşfederek büyük bulmacayı çözme işini, yorumumuz sonrasında meraka kapılarak filmi izlemek isteyecek olan sinemaseverlere bırakmayı daha uygun görüyoruz…

    Yorumumuza son noktayı koymadan, gerek Domhnall Gleeson, Will Poulter, Ruth Wilson ve Charlotte Rampling gibi isimlerin başrolleri paylaştığı oyuncu kadrosunun gerekse de korku ve gizemin hâkim olduğu gotik atmosferin yaratılmasına katkı veren teknik ekibin yeterince iyi iş çıkarttığını da belirtmiş olalım…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; korku – gerilim – gizem filmi meraklılarına, “Demek ki, bu kategorilerde iyi film çekmek için illa da cinli, perili, kiliseli, türbeli, yatırlı doğaüstü olaylar içeren konulara başvurmak veya ortalığı kan gölüne çevirmek gerekmiyormuş” diye seslenerek kullanmak istiyoruz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz puan ve yorumlara aldırmadan “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top