US (Biz ), Jordan Peele’nin merakla beklediğim filmiydi.Zira Jordan Peele, yeni Alfred Hitchcock olarak görülüyor. Hitchcock olabilmesi için çok fırın ekmek yemesi gerekse de Get-Out ve Us ile korku filmi kategorisine yeni bir soluk getirdi.Bu doğrultuda US, korku filminden çok öte, sürükleyici, düşündürücü, şaşırtıcı bir film.
Hikayenin kahramanları, her ikisi de Lupita Nyong tarafından canlandırılan , Adelaide ve onun kopyası Red.Filmdeki tüm oyuncular hem kendilerini hem de yansımalarını canlandırıyor ama Lupita Nyong’un performansı nefes kesici.2014’de 12 Yıllık Esaret filmi ile Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ını alan Nyong’un 2020 Oscar adaylarından biri olacağına kesin gözü ile bakıyorum.Filmde pek çok sembolik anlatım kullanılmış.Okuduğum kaynaklarda farklı yorumlarla karşılaştım.Sanırım yönetmen, izleyici yorumuna açık, kişinin kendine göre çıkarımlar yapabileceği bir yöntem seçmiş.Örneğin açılış sahnesindeki tavşanlar, tavşanların kafesleri ve koronun söylediği şarkı neyi ifade ediyor?Alice’in tavşanı mı?Yoksa hızla üreyen bir tür olmaları mı?Yoksa Amerikan kültürüne özgü farklı bir anlamımı var?
Adelaide’nin yansımasının kocasının adı neden Abraham?Öylesine bir isim mi?Yoksa oğlunu kurban etmesi istenen İbrahim’e gönderme mi?
Çocukların isimleri neden Umbrae (Yunan Mitolojisinde yeraltı bekçisi) ve Pluto (Roma mitolojisinde yeraltı tanrısı)?
US, aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nin kısaltması olan United States mi?
Kitty’nin (Elizabeth Moss) yansıması,fırsatı olmasına rağmen Adelaide'i neden öldürmüyor?Neden makasla yüzünü çiziyor vb… Örnekler çoğaltılabilir.
Ya o dans sahnesi, renkler, ışık...Aynı görünen iki farklı kızın farklı müzik ama benzer duygularla yaptığı dans adeta bir görsel şölen.
Filmin eleştiriye en açık yanı, yüzeysel kalan bilim kurgu dokundurması olmuş.Yeraltındakiler nasıl ve neden üretildi, ne oldu da bu hale geldiler ,hükümetin amacı neydi vb… kısımları hikaye ile tam örtüşmüyor gibi.Ya da Peele, bu kısmı da izleyicinin takdirine bıraktı.
Jordan Peele, film boyunca işaretleri öyle titizlikle yerleştirilmiş ki, sürekli filmin başına doğru gidip ne olduğunu hatırlamaya çalışıyorsunuz.Bu da adeta interaktif bir anlatıma yol açmış.Seyirci her daim hikayenin içinde, heyecan ve gerilim hep yüksek.Özellikle sürpriz sonu, çarpıcı. Hikayenin tüm ipuçlarını alıp tüm boşlukları doldurunca, filmin sonu da “tamam” ya da “ bu dur” dedirtiyor.
Eleştirmelerin Get Out’u ( Peele’nin Oscar alan ilk filmi) daha çok beğenmesine rağmen ben US filmini beğendim. İlk filmine göre hikayesi zayıf kalsa da US, Peele’nin yönetmenlik becerilerini sergilediği bir eser olmuş.Yukarıda anlattığım tüm duygular, hikayedeki aksaklıklara rağmen yönetmenin becerisi sayesinde gerçekleşiyor.
Jodan Peele, Hollwood için yükselen değerlerden biri. CBS için Alacakaranlık Kuşağa’nın yeni bölümlerini çekecek olması da reklamının daha çok yapılmasına neden olabilir.Amerika’lılar US filmini çok sevdi.Tüm bunları bir araya getirince filmin 2020 ödül törenlerinde boy göstereceği , Lupita Nyong’un , En İyi Kadın Oyuncu , Jordan Peele ise En İyi Yönetmen kategorilerinde sahnede olacakları aşikar.
US, 2019’un en çok konuşulan filmlerinden biri olacak.Hala izlemeyenler varsa fırsatı değerlendirmeli.