Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Sonuçta “Şeytan” (The Exorcist) da muhafazakâr bir alt metne sahiptir ama hikâyesi ve anlatımı itibarıyla sağlam bir korku filmidir. “Doğruluk mu, Cesaret mi?” ise hikâyesinin imkânlarını değerlendiremeyen, olay kalabalığı içinde ağırlığını yitiren sığ bir film. “Kick-Ass 2”den tanıdığımız Jeff Wadlow, iddiasız, sıradan bir rejiyle geliyor karşımıza. Ne korkunun ne gerilimin hakkını verebiliyor, sadece akıcı bir kurguyla hikâye anlatıyor, o kadar...
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Sözcü
Yazar: Burak Göral
Dört kişinin elinden çıkmış olan bu basit hikaye ilk bakışta "Son Durak" filmlerindeki gibi ilgi çekici bazı açılımlara sahip olabilecekken senaryoda bu avantaj pek de yaratıcı şekillerde değerlendirilememiş. Mesela açılış sahnesinin etkisizliği yüzünden film pek de yüksek başlamıyor. Karakterlerin bize tanıtıldığı bölümlerde de kötü yazılmış diyaloglar bizi karakterlerden adeta itiyor. Ama sonrasında gençlerin tatil anılarını derleyen sosyla medya paylaşımlarıyla kurgulanmış jenerik ve birkaç parlak buluş filmi belli bir oranda izlenebilir hale getirmeyi başarıyor.
Eleştirinin tamamı için: Sözcü
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Kariyerinde ‘Kick-Ass 2’ dışında pek de elle tutulur bir film bulunmayan Jeff Wadlow imzalı ‘Doğruluk mu Cesaret mi?’ (‘Truth or Dare’), ‘Son Durak’la (‘Final Destination’) ‘Geçen Yaz Ne Yaptığınızı Biliyorum’ (‘I Know What You Did Last Summer’) karışımı bir havaya sahip. Hoş, Amerikan gerilim sinemasının geleneğinin temel kurbanları gençlerdir; birbirine sıkı bağlarla bağlı grupların başına bir şeyler gelir, aralarından birileri sırayla hayatını kaybeder. ‘Doğruluk mu Cesaret mi?’ bu genel parantezi, yukarıda ismini andığımız iki filmin özeline indiriyor. İşin içine hafiften aldatma, yakın arkadaşının sevgilisine âşık olma, cinsel tercihini gizleme gibi temalar da katarak sözde ‘sosyal’ bir alt metne de sahip gözükme çabasındaki film, sezonun en vasat altı çalışmalarından.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Sonuçta “Şeytan” (The Exorcist) da muhafazakâr bir alt metne sahiptir ama hikâyesi ve anlatımı itibarıyla sağlam bir korku filmidir. “Doğruluk mu, Cesaret mi?” ise hikâyesinin imkânlarını değerlendiremeyen, olay kalabalığı içinde ağırlığını yitiren sığ bir film. “Kick-Ass 2”den tanıdığımız Jeff Wadlow, iddiasız, sıradan bir rejiyle geliyor karşımıza. Ne korkunun ne gerilimin hakkını verebiliyor, sadece akıcı bir kurguyla hikâye anlatıyor, o kadar...
Sözcü
Dört kişinin elinden çıkmış olan bu basit hikaye ilk bakışta "Son Durak" filmlerindeki gibi ilgi çekici bazı açılımlara sahip olabilecekken senaryoda bu avantaj pek de yaratıcı şekillerde değerlendirilememiş. Mesela açılış sahnesinin etkisizliği yüzünden film pek de yüksek başlamıyor. Karakterlerin bize tanıtıldığı bölümlerde de kötü yazılmış diyaloglar bizi karakterlerden adeta itiyor. Ama sonrasında gençlerin tatil anılarını derleyen sosyla medya paylaşımlarıyla kurgulanmış jenerik ve birkaç parlak buluş filmi belli bir oranda izlenebilir hale getirmeyi başarıyor.
Hurriyet
Kariyerinde ‘Kick-Ass 2’ dışında pek de elle tutulur bir film bulunmayan Jeff Wadlow imzalı ‘Doğruluk mu Cesaret mi?’ (‘Truth or Dare’), ‘Son Durak’la (‘Final Destination’) ‘Geçen Yaz Ne Yaptığınızı Biliyorum’ (‘I Know What You Did Last Summer’) karışımı bir havaya sahip. Hoş, Amerikan gerilim sinemasının geleneğinin temel kurbanları gençlerdir; birbirine sıkı bağlarla bağlı grupların başına bir şeyler gelir, aralarından birileri sırayla hayatını kaybeder. ‘Doğruluk mu Cesaret mi?’ bu genel parantezi, yukarıda ismini andığımız iki filmin özeline indiriyor. İşin içine hafiften aldatma, yakın arkadaşının sevgilisine âşık olma, cinsel tercihini gizleme gibi temalar da katarak sözde ‘sosyal’ bir alt metne de sahip gözükme çabasındaki film, sezonun en vasat altı çalışmalarından.