Geçtiğimiz yılki Ankara Film Festivali'nden En İyi Senaryo ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülleriyle dönen Martı, özgün metaforları ve oyunculukları ile dikkat çeken ama bir yandan da monoton hikaye örgüsüyle izlemesi zorlaşan bir film. Senaryo bakımından kesinlikle takdir ettiğim ve düşündürten ögeler olsa da, hikaye çok daha hızlı bir şekilde ilerleyebilirdi doğrusu. 137 dakikalık bir sürede kendisini tekrarlayan sahneler bir hayli yoğunluktaydı. Filmin finali de biraz zayıftı. Bu arada, filmde arka plan seslerine yapılan dublajların senkronları uyuşmuyordu ve çok dikkat dağıtıcıydı.
Ama Martı'nın çok iyi yanlarına da değinmek istiyorum. Onur Buldu'nun performansı kusursuzdu. Onun böyle ciddi bir rolde bu kadar iyi bir sonuç çıkaracağını tahmin bile edemezdim doğrusu. İrem Sak da bu filmde resmen parlamış, özellikle de onun olduğu bir tiyatro sahnesinde. Bunun dışında hikayenin atmosferi ilgi çekiciydi ve burada bulunan farklı karakterlerin birbirleriyle etkileşimlerini görmek sürükleyiciydi.
Martı, eğer sabrınız varsa izlemenizi tavsiye edeceğim filmlerden birisi. Hikayesinde yer alan bazı detaylar ve performanslar gerçekten de görülmeyi hak ediyor doğrusu. Kötü yanlarına rağmen bir şans verin derim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.