Senaryosunu, kendi hikâyesinden uyarlayarak Liz Hannah ile birlikte Dan Sterling’in yazdığı “Long Shot”, yönetmen koltuğunda Jonathan Levine’nin oturduğu romantik bir komedi…
Prömiyeri, 9 Mart 2019’da South by Southwest (SXSW) Festivalinde yapılan ve 3 Mayıs 2019 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, 6.8/10 (98.224 oy) ve 3.7/5 (5.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.1/10 (299 yorum) ve 67/100 (45 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, izlenilmesi gereken bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Yine de isterseniz, 40 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 53,8 milyon dolarlık bir hasılata imza atan filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım, ardından da puanlamaya çalışalım…
Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Charlize Theron ve Seth Rogen’in tüm çırpınmalarına rağmen vasatı aşma başarısı gösteremeyen bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Aslında sözünü ettiğimiz bu vasatlık; hikâyedeki kirletilen denizler ve kesilen ağaçlar konularındaki örneklerde olduğu gibi uluslararası tekeller ile “duygusal” bir çıkar birlikteliği içindeki siyasi iktidarların doğa tahribatı yoluyla yaptıkları çevre düşmanlığının sürpriz bir gelişmeymiş gibi sunulduğu “siyasi bir hiciv” ile başlıyor ve Katar’da rehin tutulan ABD’li bir pilotun siyasi rüşvet karşılığında serbest bıraktırılması ile devam ediyor…
Şimdi sormak istiyoruz:
“Afrika’nın ve Latin Amerika’nın balta girmemiş ormanlarında yahut modern dünyadan izole edilmiş bölgelerinde komünler halinde yaşayan kabilelerin üyesi olan insanlar dışında, kapitalizmin gölgesini satamadığı ağacı kestiği dünyada işlerin artık böyle yürüdüğünü bilmeyen kimse kalmış mıdır ki hicvedilerek bir kez daha anlatılmasına gerek duyulsun?”
Eğer sert bir vuruş yapmayacaksan bize göre, kesinlikle yoktur…
Tabii bu vasatlık hız kesmiyor ve Charlotte Field’ın (Charlize Theron) ABD Başkan Adaylığı sürecinde de sürdürülüyor…
Normal koşullarda, video görüntüleri internete düşmüş Fred Flarsky (Seth Rogen) gibi sıradan ABD vatandaşları için oldukça farklı bir görünüm ve tutum sergileyen biriyle evlilik dışı bir ilişki yaşayan birisinin ABD’de, bırakın Başkan seçilmesini ne Cumhuriyetçiler ne de Demokratlar tarafından Başkan Adayı gösterilmesi dahi mümkün değildir…
Ki bunu ABD’de, kundaktaki bebekler dışında herkes bilir de…
Peki, o zaman bütün bu gereksiz detaylar hikâyeye neden dâhil edilmiş?
Neden olacak, hem 125 dakika gibi hiç de kısa sayılmayan bir süreye sahip olan hem de kimsenin canını sıkmamak için suya sabuna çok da fazla dokunmadan hiciv yollu (sözde) siyasi mesajlar vermeye çalışan bir film çekeceksen başka da ne yapacaksın ki…
Yorumumuzun tam da bu noktasında, “Ne yani, bu koşullarda bu film izlenilmez mi?” diye bir soru sorabilirsiniz…
Yanıtımız elbette, hayır olur…
Zira filmin her saniyesinde katıla katıla gülmeseniz de eğleneceğinizden fazlasıyla eminiz…
Bitirmeden son bir not olarak yurtdışındaki, “Charlize Theron ve Seth Rogen’in kimyalarının uyuştuğu bir film” olduğunu ısrarla vurgulayarak tekrarlayan eleştirmenler ve yorumları için sadece kimyacıların değil yeryüzündeki hiçbir fizikçinin, matematikçinin ve biyoloğun bilgisinin bu iddiayı doğrulamaya kifayet etmeyeceğini belirtmek isteriz...
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; Ağustos sıcağında serinleterek rahatlatan içecekler eşliğinde fazla kafa yormadan izlenip unutulacak baharlık bir komedi filmi arayan sinemasever dostlara, ”Jonathan Levine’nin, zevahiri kurtarmak için elinden geleni yaptığı bu film tam da size göre” diye seslenerek kullanmış olalım…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 2,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de eğer halen izlemediyseniz “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,