Hesabım
    Vatansever
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Vatansever

    Hepimiz Kendi Çapımızda Vatanseveriz Aslında

    Yazar: Burak Hatipoğlu

    "The Patriot - Vatansever" Amerikan bağımsızlık ruhu üzerine bir film.Yönetmeni Alman, iki başrol oyuncusu Avustralya kökenli, kötü adamı ve kadın başrol oyuncusu İngiliz .Kraldan daha kralcı olmak diye buna denir herhalde.

    Olaya Alman'dan başlayalım.Roland Emmerich Hollywood'da oranın kurallarına göre oynayan biri."Universal Soldier - Evrenin Askerleri" (1992), "Stargate - Yıldız Geçidi" (1994), "İndependence Day - Kurtuluş Günü" (1996) ve "Godzilla" (1998) . Filmlerinin tümü eli yüzü düzgün, gişede iyi hasılat yapıyor. Ayrıca filmlerini belirlenen bütçenin altında çekmesiyle tanınıyor.

    Mel Gibson.80'lerin başından beri herkesin sevgilisi adeta. Gerçektende kendisini beyazperdede görmek insanı rahatlatıyor. Hangi rolde olursa olsun, film ne kadar kötü olursa olsun önemli değil, Mel her zaman iyi görünüyor. Birde Tom Hanks için böyle düşünüyorum. Tabii onun avantajı aynı zamanda iyi bir oyuncu olması.

    Bu arada filmde Mel Gibson vatansever falan değil.Her babanın yapmaya çalışacağı şeyi yapıyor.Ailesini koruyor.

    Ailenin büyük oğlunu canlandıran Heath Ledger pek bir sevdik doğrusunu söylemek gerekirse. İçinde bulunduğu sahneleri doldurmasını başarıyor, hatta bir-iki yerde Mel Gibson'dan rol çaldığı bile olmuş. Kendisini umut vaad eden genç yetenekler listemize alıyoruz.

    Gelelim filmin esas ağır topu, kötü adamı Jason Isaacs'a...Çok uzun süredir bu kadar başarılı bir kötü adam görmedim desem yeridir. Film boyunca ağzından çıkan kelimelerin yarısı "Yakın !" ve "Öldürün !". Senarist Robert Rodat öyle bir kötü adam yaratmış ki, insan kendine "Acaba bu kadarıda olur mu ?" diye sormadan edemiyor.Karakter zaten kötü ama Isaacs'da onu öyle bir canlandırıyor ki tek kelimeyle nefis.Kendisini bundan sonra daha dikkatli olarak takip edeceğimiz konusunda en ufak bir şüpheniz olmasın.

    Istanbul doğumlu pek bir sevdiğimiz Tcheky Karyo ise karikatür gibi karakteriyle filme gerekli yumuşaklığı sağlıyor.Sanırım kendisi Fransız sinemasının uluslararası düzeyde en tanınan simalarından biri olma yolunda hızla ilerliyor.

    Filmi izleyen Ingilizlerin çok bozulacağına eminim.

    Filme gelince.Filmi izlerken ihtişamı açısından yakın döneme ait karşılaştırılması gereken iki film aklıma geldi."Braveheart - Cesur Yürek" (1995) ve "Dances With Wolves - Kurtlarla Dans" (1990).Müzik, sinematografi, geniş açılı çekimler hepsi yerli yerinde. Özetle bu iki filmi sevdiyseniz "The Patriot - Vatansever" 'de tam size göre.

    Filmin tarihsel gerçeklere uyup uymaması beni pek fazla ilgilendirmedi doğrusu. Film David Lean ( "Bridge On The River Kwai - Kwai Köprüsü" (1957), "Lawrence Of Arabia - Arabistan'lı Lawrence" (1962), "A Passage To India" (1984) ) sinemasıyla tanıştığım günden beri sevdiğim bir "epos", yani destansı film.

    Mel Gibson severlere, destansı fılm sevenlere ve şu sıralar sinemada gidecek film bulamayanlara gönül rahatlığıyla tavsiye edilebilecek bir fim.

    Bu arada Mecidiyeköy Odeon Cineplex çalışanlarını teknik arıza sebebiyle ( elektrik kesintisi ? ) filmi iki kere bölme başarısını gösterdikleri için kutlarım.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top