Sibirya - Beyazperde.com eleştirisi : Sibirya’da aşk ve elmas…

Siberia / Sibirya filmi başrolüne Keanu Reeves’i koyup, bir James Bond havası yaratmaya çalışıyor ama  ne yazık belirsiz bir aşk hikayesinden öteye gidemiyor. Keanu Reeves’in oynadığı Lucas bir elmas tüccarı ama üzerinden adeta ‘bu işi ilk defa yapıyorum’ durumu akıyor. Nadir mavi elmasları satmak için Rusya’ya gelen Lucas bir türlü Rus ortağına ulaşamaz. Ortağı ve alıcı arasında denge kurmaya çalışırken Rusya’nın Sibirya kıyılarında takılır. Bu filmden şansımıza çıka çıka bir saplantılı bir ilişki çıkıyor. Şöyle ki Lucas ve küçük bir cafe işletmecisi Katya arasında gelişen ve bir gram inandırıcılığı olmayan ilişki, Lucas’ın elmaslarla olan ilişkisinden daha fazla karşımıza çıkıyor. Bu tarz filmlerde anlayış ve tevazu yerine biraz da olsa aksiyon bekliyoruz ama o da yok…

Amerikalı ve Rus olmak üzerine altı dolmayan espriler eşliğinde Katya ve Lucas sürekli bir araya geliyor, bu arada ise hikaye yerinde sayıyor, daha doğrusu hikaye konu bütünlüğü taşımaktan uzağa düşüyor. Film arada Lucas ve karısı arasındaki uzak ilişkinin detaylarıyla bizi Katya’yla olan ilişkisine ikna etmeye çalışır gibi… Ama biz hala açık vermeyen mavi elmasların sırını çözmekle meşgulüz!

Keanu Reeves John Wick aksiyonuyla başımızı döndürürken burada bir tek Katya’nın başını döndürüyor diyebiliriz. Aslında bu kadar çok yurt dışına çıkıp, elmasların peşine düşen bir adamın daha güçlü eşikleri ya da tek atımlık zevkleri olmasını bekliyoruz ama karşımızda neredeyse aşka varan bir adamın tepkileri var. Ve yaşadığı tehlike sadece Katya’nın abisinin ve arkadaşlarının etkisi çabucak geçen soğuk hava şakaları. Hal böyle olunca filmin pek de tadı tuzu olmadığını söylemek mümkün. Aksiyon, gizem ve hatta karizmayla başlayan film Kanada ve San Petersburg’un fazlaca belirgin olmayan sokaklarında sonlanıyor.

Aslında yönetmen Matthew Ross bir önceki filmi Frank ve Lola’da ilerisi için daha fazla umut vaat eden bir yönetmen havası çiziyordu ama bu filmle ciddi bir iniş var, umarım kısa zamanda toparlar. Tabii Keanu Reeves de hep iyi projeler de karşımıza çıksın isteriz. Elmas tüccarı deyip geçememek lazım ama film olayların ve kişilerin altını şöyle sağlamca dolduramadığı için filmden tatminsiz ayrılıyoruz. Film kendi içinde ele aldığı bölümler itibariyle daha başarılı ama bütüne vurunca savruk. Ama Keanu Reeves ne yapsa kabulümdür diyenlere buyurun diyoruz o halde…

twitter.com/banubozdemir