Teknik olarak günümüzde izlendiğinde çok başarılı diyemeyiz ama o dönemde yani 81 yılında sanırım ilklerden biriydi bu tarzda çekilen,carpenter'ın o gerilim filmlerindeki mistik ve soğuk atmosferi bu filme de hakim,kurt russell karakteriyle bütünleşmiş,aksiyon idare eder,görsellik ve kurgu zayıf ama eski olduğu düşünülerek görmezden gelinebilir.7/10
Ülkesel-bölgesel-dünyasal bir bitişin belki de ilk güzel örneklerinden biri. Oyuculuk ve kurgu çok iyi değil Kurt Russellin acemilik , Lee Van Cleefin iyi oyuculuğu ile karşımıza çıkıyor. Kendisinden sonraki birçok filme de ilham olduğu kesin. Tabi ki günün koşullarına (nerdeyse 30 yıllık) göre iyi günümüzde basit kaçabilir... 10/8
Carpenterın atmosfer yaratmadaki üstünlüğü,hemen her filminde olduğu gibi (hemen her müziği mp3ümden düşürmem) Carpenterın kendi parmaklarından çıkan inanılmaz müzikleri ve karakter yaratımları muazzam...
Carpenter’ın tarzına alışabilmiş değilim. ele aldığı konu büyük prodüksüyon havasında ama ortaya çıkan şeyler daha çok kişisel bir havada oluyor. ne çok eğlenceli oluyor ne de sıkıcı. ancak enteresan olduğu bir gerçek. bunun yanında karamsar olduğu da açık. yönetmenin en iyi yönüyse bu karamsarlığın içinde hala mizahının tıkır tıkır olması. mesela New York’tan Kaçış’ın özellikle de finali.New York’tan Kaçış cilalı görünümüne karşın laf olsun diye aksiyon yapmayan bir film. bu iyi bir özellik sayılabilir. yalnız, filmin karamsan yapısından gelmiş olacak olan soğukluk(bu biraz da Snake karakterinin zoraki bir işe kalkışmış olmasından da kaynaklanıyor) filme bağlanmayı zorluyor.Filmin görselleştirdiği atmosferi çok iyi. ıssız caddeler, kanalizasyondan fırlayan deliler, harabe haldeki şehir, özellikle de finaldeki köprüde geçen bölüm...- John Carperter’s - yazısını sevenlere önerebileceğim bir film. ya da değişiklik isteyenlere...(6)
Başarılı bir film fakat ben 13.karakola saldırıyı izlemedim konusu benziyordu biraz tüm fetiş oyuncular burada(carpenter in) adrianne barbeau, tom atkins , donald pleasence , charles shyner ve russell
Carpenter gibi korku/gerilim sineması ustasının neden Kurt Russel'i diğer tanınmış çok iyi oyunculara tercih ettiğini yine Carpenter ustanın korku/gerilim filmlerinden kült olmuş THE THING filmini izlerseniz anlayacaksınız...
Filmi izlemeyenler için zamanına göre iyi sayılabilicek bir filmin günümüz sinema şartlarından çok geride olduğunu göz önünde bulundurmaları gerekir.Konu ,aksiyon ,kurgu , diyalog bakımından tatmin edici düzeyde değil
favori yönetmenlerimden john carpenter den mükemmel bir film gerçekten müzikler de dediğiniz gibi gerçekten müthiş bu müzikler eski atari oyunlarındaki gibi ama mükemmel. john carpenter tam anlamıyla bir profosyonel.
ilk kez çocukluğumda seyrettiğim bir filmdi. kurt russell'ı yoğun olarak gençlik filmlerinde seyrettiğim bir dönemde pat diye efny ı seyredince şaşırmıştım. tesadüfen tv2 [bugünkü trt2] yi açtığımda carpenter ustanın etkileyici müziği karşılamış ve hiçbir fikrim olmadığı halde ''işte bu filmi seyretmeliyim'' dedirtmişti bana. adamın adı snake olduğu için seyrettiğim kanal dublajını bile tısslayarak konuşan tarzda bir sanatçıya yaptırmıştı. buz gibi görünümü karanlık bir futurist yapı ve tek gözlü plissken karakteri unutulamazdı. halen listemde ilk hatırladığım ve 4 veya 5 defa seyrettiğim halde yeniden seyredebileceğim mükemmel bir yapım. eeee, carpenter yaparsa en iyisini yapar.. gizemlilik sözkonusu olursa yılan rolü ile russell'in stargate'deki rolünde de örtüşen bir yön olduğunu hatırlatmak isterim.
arkadaşlar böyle bir film olamaz nedir bu böyle görsellikten uzak ve çok kalitesizz 100'e yakın film seyrettim ve burada beyazperde yorumlarıyla karşılaştırdım ve ilk kez uyuşmayan bir filmle karşılaştım 7 gibi bir puan aldığını duyanca yorum yapmak istedim bu film ZORlasanız 2 almaz yahu lütfen tekrar değerlendirin
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.