“Upgrade”, aynı zamanda hikâyesini de yazan yönetmen Leigh Whannell’ın ikinci uzun metrajlı sinema filmi…
Aslında biz kendisini, yine hikâyesini de kaleme alarak yönettiği ilk filmi “Insidious: Chapter 3” (2015) ün yanı sıra “Saw” (2004 – 2005 – 2006) serisindeki Adam ve “Insidious” (2010 – 2013 – 2015 – 2018) serisindeki Specs karakterlerindeki performanslarıyla oyuncu olarak da tanıyoruz…
Yani aslında Whannell buralara öyle tesadüfen değil de sinemanın içinden ağır ağır demlenerek gelen bir isimdir…
Buna bir de filmin yapımcılığını, para getirecek projelerin kokusunu almakta ve peşine düşüp hemen işe koyulu vermekte oldukça mahir olan Jason Blum’un kurucu CEO’su olduğu Blumhouse Productions’ın üstlenmiş olduğu bilgisini de ekleyince olay daha da ilgi çekici bir hal alıyor…
Neden mi?
Zira “Paranormal Activity” (2007), “Paranormal Activity 2” (2010), “Sinister” (2012), “The Purge” (2013), “ Insidious: Chapter 2” (2013), “Whiplash” (2014), “The Purge: Anarchy” (2014), “Ouija” (2014), “The Visit” (2015), “Get Out” (2017), “Insidious: The Last Key” (2018), “Truth or Dare” (2018), “The First Purge” (2018), “Glass” (2019) ve “The Invisible Man” (2020) gibi oldukça küçük ve mütevazı bütçelerle çekilen filmlerde de imzası bulunan Blumhouse Productions’ın neredeyse iş yapmayan tek bir projesi yok gibi…
İşte “Upgrade” e de Blumhouse Productions’ın bu tür işlerinden biri olarak başlanılmış…
5 milyon dolar gibi oldukça düşük bir bütçeyle çekilen ve dağıtımı da OTL Releasing tarafından yapılan filmin gişe hasılatı 12,5 milyon dolar…
Hani bu kez ortada çok büyük bir kazanç yoksa da en azından yol açtığı hayal kırıklığına karşın çok ciddi bir zarar da söz konusu değil…
Tamamen başa baş gibi…
İşin IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritics ayaklarına baktığımızdaysa orada esen havanın da çok farklı olmadığını görüyoruz…
7.5/10 (156.583 oy) ve 4.0/5 (5.900 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.3/10 (190 yorum) ve 67/100 (33 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritics yorum ortalamaları da film hakkında oldukça olumlu bir görünüm sergiliyor…
Bütün bu bilgilerden sonra artık bize düşen şey, prömiyeri 10 Mart 2018’de South by Southwest (SXSW) Festivalinde yapılan ve 1 Haziran 2018’de vizyona giren filme ilişkin kendi özgün yorumlarımızı ve nihayetinde de puanımızı paylaşmak olacak…
Her zamanki gibi, önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle gelin başlayalım isterseniz…
Sanıyoruz başta Logan Marshall-Green olmak üzere kadrodaki bütün oyuncular, bu filmde meslek hayatlarının en kolay işlerinden birini yapmışlar…
Zira işin büyük bir kısmı, bilgisayar başındaki sanal efekt ekibince kotarılmış gibi görünüyor…
Tabii bunun anlamı kesinlikle, “oyuncular filme hiçbir katkı sağlamamışlar” demek de değil…
Ancak dediğimiz gibi iş tamamen bilgisayar başındaki ekibin kontrolünde yürütülmüş…
Sıra kamera önündeki oyunculardan kamera arkasındaki teknik ekibe ve yaptıkları işlerin değerlendirilmesine gelince…
Şahsen biz, işin o kısmında da insanı rahatsız edecek nitelikte bir soruna da rastlamadık…
Mekân seçiminden dekorlara, kostümlerden makyaja kadar hemen her şey kesinlikle olması gerektiği gibiydi…
Hani öyle olmasaydı ne olurdu?
Bizce hiçbir şey olmazdı…
Çünkü bilgisayar başındaki aynı sanal efekt ekibi, görevin bu bölümünde de iş başındaydı…
İşte o yüzden bu filmde bizim en beğendiğimiz şey, aynı zamanda sanal olmayan tek şey olan kırmızı Pontiac Firebird otomobildi…
Peki, filmin hikâyesi?
Bize göre “Upgrade” projesinin en zayıf halkası tam da burası…
Yetişkin izleyiciyi, akıl oyunlarıyla düşündürerek etkilemek yerine kanlı aksiyon sahneleriyle ergen kitleyi eğlendirmeyi tercih eden film, bırak bir “Ex Machina” (2014) olmayı ucuz bir Netflix filmi olan “Tau” (2018) kadar dahi zekice değildi…
Ve sanıyoruz sırf bu yüzden de gişede beklenen başarıyı gösterememişti…
Sonuç olarak, bugüne kadar izlediğimiz “en vasat” Blumhouse yapımı olan bu basit çerezlik için puanımız 2,5 olacak…
Her şeye rağmen, bu filmi izlemekte halen ısrarcı olanlara da keyifli seyirler…
Son bir not:
Henüz işin içine bilim kurgu, daha doğrusu sanal efektler girip de mertlik bozulmadan eski zaman Hollywood kahramanları intikam işini nasıl hallederlermiş görmek isterseniz, Charles Bronson’lı orijinal “Death Wish” (1974) ile onun yeniden çevirimi (remake) olan Bruce Willis’li “Death Wish” (2018) e bir göz atın deriz…
Ama dediğimiz gibi bu filmler de bilgisayarlı sanal efekt atraksiyonlarının olmadığını akıllardan çıkartmadan...