Garantili Ölüm (Yoksa Paran İade) - Beyazperde.com eleştirisi : 'İzlenmesi faydalı' komedi

Komedi filmlerinin ara ara da olsa başvurduğu temalardan bir tanesidir intihar. Ele alması oldukça hassas olan bu konu, düzgün yazılmış senaryo ve dikkatli bir yönetmenin elinde olabildiğine komik ve başlığın aksine yaşam sevinci aşılayan bir şekle bürünebilir. Nitekim bu hafta vizyona giren ve kadrosunda da oldukça sağlam isimleri konuk eden Garantili Ölüm (Yoksa Paran İade) bunlardan bir tanesi. Belki komedi filmler tarihinin en çok hatırlanacak örneklerinden biri değil ancak ödevini iyi çalışmış bir öğrencinin elinden çıkmış, samimi bir yapım. Üstelik projenin başındaki yönetmen de Tom Edmunds gibi bir ‘taze sinemacı’. Edmunds daha önce kısa filmler çekmiş, bunlardan birinin senaryosuna da el atmış, önü açık bir yetenek. "Garantili Ölüm (Yoksa Paran İade)" filminin senaryosunu da yazan bizzat kendisi.

Edmunds, bahsini ettiğimiz hassas meseleyi hem oldukça komik ve yer yer absürd bir bakış açısıyla yansıtmış hem de ruhsal çöküntülerin neticesi karşısında nasıl ciddi durması gerektiğini iyi anlamış. Düşüncelerini aktarmak içinse bizim iyi bildiğimiz bir formülü seçmiş. Hatta aklınıza gelecek ilk şey Kemal Sunal olacak. Genç yaşta öleceğini zannederek bir kiralık katil ile anlaşan, ancak daha sonra sağlıklı olduğunu öğrense de, iş verdiği katili vazgeçiremeyen bir karakter. Bu filmde ise olay biraz daha farklı ancak mantık aynı şekilde işliyor.

William (Aneurin Barnard) adlı genç adam hayatında istediği başarıyı yakalayamamış, geleceğe karşı tamamen karamsar ve kendi deyimiyle tam bir ümitsiz vaka. Üzerinde çalıştığı son roman da bir türlü yayın evleri tarafından kabul görmeyince ölümün en iyi çözüm olduğuna karar veriyor. William ne kadar denerse denesin, intihar girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanıyor; aynen hayatının geneli gibi. Thames Nehri’nin soğuk sularına kendini bırakmak üzereyken yardımına bir başkası yetişiyor. Leslie (Tom Wilkinson) adlı yaşlı adam ona yardım eli uzatıyor ancak destekten kastı biraz farklı. Yıllardır kiralık katil olarak çalışan, ancak yaşının da katkısıyla ‘emekli’ edilmesi söz konusu olan suikastçi Leslie, gence kendisini öldürebileceğini söylüyor. 2 bin pound’luk anlaşmadan sonra, 1 hafta dolmadan acısız bir ölüme kavuşacağı garantisini de veriyor.

Huzura ereceğini düşünen William beklenmedik bir haber alıp, kitabının basılacağını öğreniyor, üstüne Ellie (Freya Mavor) ile bir araya geliyor. Anlaşmayı iptal etmek istese de, malum kural tekrar çıkıyor karşısına: ne olursa olsun, anlaşma iptal olmaz. Kotayı doldurmak isteyen Leslie’den kaçış da bu şekilde başlıyor.

Film, yönetmen Tom Edmunds’un yazdığı nitelikli ve bolca ince İngiliz üsulü espiriyle harmanlanmış senaryosuyla parlıyor. İntihar gibi kırılgan ve tehlikeli bir meselenin altından da kalkmayı biliyor. Bunu da seyircinin kolaylıkla sevebileceği karakterleri yaratmakla başarmış. Bu enteresan karakterler Tom Wilkonson gibi üstad mertebesine erişmiş oyuncular tarafından canlandırılınca tadından yenmez bir komedi filmi çıkmış fırından. Aneurin Barnard ve Freya Mavor ikilisi başrolde sırıtmıyorlar, hatta kadın oyuncu komedi konusunda daha becerikli bile diyebiliriz. Suikastçi Leslie’nin eşi rolündeki Marion Bailey ise eşiyle gerçekleştirdiği uyku öncesi yastık muhabbetleriyle bolca güldürüyor, bir anda favorilerden birine dönüyor. Her şeye rağmen projenin parlayan yıldızı, İngiliz Suikastçiler Birliği patronunu oynayan, sahiop olduğu kısa süreye rağmen döktüren Christopher Eccleston. Kısacası The Leftovers ve Fortitude gibi güçlü dizilerden hatırlayabileceğiniz İngiliz aktör, bir kez daha yeteneğini konuşturuyor.

"Garantili Ölüm (Yoksa Paran İade)" filmi, oyuncularından, yönetmenine kadar tatmin eden, sürecin işleyişi az çok tahmin edilebilir olsa bile pişmanlık yaratmayan ‘izlenmesi faydalı’ komedilerden bir tanesi.

burcinaygun@gmail.com