Hesabım
    Transit
    Ortalama puan
    3,2
    yayın
    • Hurriyet
    • Birgün
    • T24

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    Benim için filmin en güzel sahnelerinden birinde Georg, göçmen çocuğu Driss’le top oynuyor. Ufaklık, Georg’un kaledeki yeteneklerine ithafen “Alman mısın? Almanlardan iyi kaleci çıkar” diyor... Sözün özü Petzold, ‘Transit’e futbolun geçmişten günümüze uzanan bir gerçeğini de iliştirmiş! ‘Victoria’dan da hatırladığımız Franz Rogowski’nin Georg’ta son derece etkileyici bir performans sergilediği yapımda François Ozon’un ‘Frantz’ından tanıdığımız Paula Beer de Marie’de, sade ve gizemli güzelliğiyle bir kez daha karşımıza çıkıyor. ‘Transit’, dertleri, vicdani yaklaşımı ve zaman zaman şiirselleşen anlatımıyla yılın en iyi yapımlarından biri. Geçmişten günümüze bazı meselelerin, insanlığın geçirdiği onca evreye rağmen pek değişmediğine ilişkin de bir hatırlatma... Kesinlikle kaçırmayın derim...

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

    Birgün

    Yazar: Cüneyt Cebenoyan

    Nazi dehşetinden kaçan insanların arafta bekleme halinin sıkıntısı ve korkusu, bence filmin günümüzde geçiyor olması nedeniyle yeterince hissedilmiyor. Öte yandan bu korku dolu bekleme halini, bugünün Afrikalı göçmenleriyle ilişkilendirme çabası da çok zayıf kalıyor. Petzold, kostüme dramadan ve tarihi mekanları yeniden canlandırmaktan Lars von Trier’in Dogville’de uyguladığı yöntemle ya da benzeriyle kaçınsaydı keşke. Film benim için asıl, klasik Ödipal üçgen ya da bu vakada dörtgen kurulunca başladı. Casablanca’nın da klasik soruları olan kim gidecek, kim kalacak, kadını kim alacak soruları filmi asıl heyecanlı ve akılda kalıcı kılan. Ya da Georg’un Driss’le ilişkisinin alacağı şekil anlamlı. Psikanaliz bilgisinin şart olduğunu yineleyeceğim. Bu bilgiden yoksun olanlar, hikayede Driss ve Melissa’nın işlevini anlayamıyorlar. Keza Georg’un Marie’ye yönelik tek taraflı aşkı da anlaşılmaz kalabiliyor. Bitirmek lazım: Transit’i görün!

    Eleştirinin tamamı için: Birgün

    T24

    Yazar: Atilla Dorsay

    Birçok sürprize ve dramatik şoklara karşın, film giderek yoruculaşır. Hikayeyi izlemekse bulmaca çözmeyle eşleşir. Aşırı iddialı ve özgün bir film yapma çabası lehte olmamıştır. Ve aslında çok güzel bir hikaye, bence kitabın hakkını verememiş, olması gereken ve olabilecek başyapıta dönüşememiştir. Bir eleştiride bir sinemasever şöyle demiş: “Kitabın ana ögelerini alıp şekilsiz bir yığına dönüştürmüş. Bu sanki 600 kiloluk kıymanın, bir ineğin serbestçe uyarlaması olduğunu söylemeye benziyor. Ayni et olabilir, ama içinden hayat çekilip alınmış olarak!”. Biraz kabaca da olsa kitabın başına gelen işte böyle birşey. Ama siz görüp kendi kararınızı verin.

    Eleştirinin tamamı için: T24
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top