“The Miseducation of Cameron Post”, yönetmen koltuğunda oturan Desiree Akhavan’ın ikinci uzun metrajlı sinema filmi…
Emily M. Danforth’un aynı isimli romanından uyarlanan filmin senaryosunu da, Desiree Akhavan ve Cecilia Frugiuele birlikte yazmışlar…
Prömiyeri, 22 Ocak 2018’de Sundance Film Festivalinde yapılan ve buradan “Büyük Jüri Ödülü” ile dönen ABD – İngiliz ortak yapımı bu film, 3 Ağustos 2018’de ABD’de, 7 Eylül 2018’de de İngiltere’de vizyona girmiş…
900 bin dolar gibi son derece düşük bir bütçeyle çekilen ve sadece 1,44 milyon dolarlık bir gişe yapabilen filmin, 6.9/10 (4.389 oy) ve 4/5 (804 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.4/10 (156 yorum) ve 69/100 (36 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları tipik bir festival filmiyle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Gelin isterseniz, olanı biteni daha iyi anlayabilmek adına, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmimize biraz daha yakından bakalım…
Gördüğümüz kadarıyla filmde pırıl pırıl parlayan genç ve yetenekli iki oyuncu var…
Tabii ki bunlardan ilki, filmin yıldızı da olan Chloë Grace Moretz…
Kendisi, filmografisinde öyle çok da önemli filmler olan bir oyuncu değil… Ancak eminiz bu filmdeki performansı, bundan sonrası için ona pek çok kapıyı açan maymuncuk gibi olacaktır… Zira gerçekten de çok iyi iş çıkartmış…
Filmin bir diğer göz dolduran oyuncusu ise “The Revenant” (2015) dan da tanıdığımız Forrest Goodluck…
O da her geçen gün, sinemadaki yerini sağlamlaştırarak ilerlemeye devam ediyor…
Oyuncu kadrosu için bu kadarla yetinip birazda filmin teknik detaylarına bakalım…
Birkaç sahne dışında, filmin neredeyse tamamının gün ışığında ve o da kısmen kapalı (derslik, terapi salonu, yemekhane vs.), kısmen de dış (bahçe, yürüyüş parkuru vs.) mekânlarda çekildiğini görüyoruz…
Bunun dışında, birkaç sahnesi hariç rahatlıkla tiyatroya da uyarlanarak sahnelenebilecek olan filmin senaryosunun gerek çekimler sırasında ve gerekse de kurgu ile montajında teknik ekibi çok da fazla zorladığını düşünmüyoruz…
Bize göre filmin en yorucu kısmı Emily M. Danforth’un halen çok satan romanlar listesinde yer alan romanı ve bu romandan uyarlanan senaryosu…
Gerçi eşcinselliğin, tedavi edilebilir psikolojik bir rahatsızlık ve ahlaki yetersizlikten kaynaklanan bir bozukluk olarak kabul edilip (zor kullanarak) cezalandırma, terapi veya ahlaki telkin ya da rehabilitasyon gibi yöntemlerle önlenmeye hatta yok edilmeye çalışılması çok da yeni bir olgu değil…
Bunun için elbette dinler tarihine örneğin engizisyon dönemi zorbalıklarına girecek değiliz…
Ancak konunun, hem filme esas olan romanda çok iyi işlendiğini hem de romanın Desiree Akhavan tarafından sinema diline çok iyi uyarlandığını açık yüreklilikle belirtmeliyiz…
Fakat burada, bize göre asıl sevindirici olan husus, romanın kendisine ve filme yönelik yorumlarda, “homofobik” yaklaşım ve eleştiri dozajının eskisine oranla daha da azalmış olması…
Evet, belki biraz daha zaman alacak, ama sanıyoruz sonunda kazanan mutlaka hoşgörü ve duyarlılık olacak…
Sonuç olarak, büyük bir ilgi ve merakla izlediğimiz bu film için puanımız 3,5 önerimiz ise, özellikle de ebeveynler ve eğitimciler tarafından “dikkatlice izlenmeli” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 14 Kasım 2018 günü saat 00.37’de yazılarak paylaşılmıştır...