Nefesini Tut 2: en yeniler yorumlar

HİKAYE ÇOK BASİT, CÜNEYT ARKIN GİBİ VUR VUR ÖLMÜYORLAR. GERÇEK ANNESİ VE BABASI İSE NEDEN KIZIN KALBİNİ ALMAK İSTİYORLAR AÇIKLAMA VS YOK BOŞ BİR HİKAYE

Artık karakteri tanıdığımızdan ilk film kadar heyecanlı değildi ama ters köşesi çok iyiydi. İlk film kadar germese de gayet başarılıydı normalde devam filmleri batırır ama bu güzeldi izlenir

Yani konu yine muhteşem. İlk başta birinci filmdeki kadından kızı oldu sanmıştım ama olay çok farklıymış. Kızın gerçek babasının yüzüne tükürmek istedim. Hangi baba evledina kıyar ya gerçekten babaya sinir oldum. Sonda ağlıyordum neredeyse ama kızın mutlu olmasına çok sevindim.

İlk filmi daha iyi olsa da nefesini tut 2 filminin kötü olduğunu düşünmüyorum bence ortalama bir filmdi nefesini tut 2 filmine puanım 10/6

Birincisi daha güzel ve heyacanli ikincisi ona göre sade olmus üçüncüsünü de izleyeceğim ilk filmi tavsiye ederim kör adam muhteşem oynamis

görüntü yönetmeni her iki filmde de harika bir iş çıkarmış ...İlk filmde de bol kan ve sadist öldürüşler vardı ama bu ikinci filmde başta kahramanımız çok sadistçe saldırıyor ve adam öldürüyor ..
çocuğunun kalbini nakletmeye razı vicdansız anne ve acımasız baba ,
vicdanlı suç örgütü üyesi ve köpeği ,
kahramanın insanları acımadan öldürüp kahverengi köpeği öldürmeyişi ,
final sahnesi ambiyansı
senaryoya renk katmış ..

baya baya boş bir film olmuş hiç sevmedim atlaya atlaya bitirdim imkansızlıklar içinden çıkıoyor tüm film intikam ögeli bir yapım olmalıydı birinci filminde sonu saçmaydı bununda

İlki gerçeğe çok yakın bir film olsa da devam filmi maalesef imkansız ögeler içeriyor. İlk filmin geriliminin yarısını bile veremiyor maalesef. Ucuz aksiyon filmi gibi fakat izlenebilecek çerezlik bir film.

Senaryosunu, Fede Alvarez ile birlikte kaleme almasının yanı sıra ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de (Sırbistan'ın başkenti Belgrat'ta) çekmiş olan Rodo Sayagues'in yönetmen koltuğunda oturduğu "Don't Breathe 2", tansiyonun hızlanarak yükseldiği bir gerilim filmi...

Anımsanacağı gibi serinin ilk filmi "Don't Breathe"in (2016) senaryosunu da (ilk filmin yönetmeni de olan) Alvarez ve Sayagues ikilisi yazarken, aynen bu filmde olduğu biçimde, yapımcılar arasında da yine Sam Raimi ile Rob Tapert'ın kurucu ortakları arasında yer aldıkları Ghost House Pictures bulunmaktaydı...

Elbette her iki filmde de görüntü yönetmenliği yapan Pedro Luque'yi de unutmamak lazım...

Bütün bunları bir araya getirdiğimizde de insanda, "Beni izle" diyen bir filmle karşı karşıya olduğumuz duygusu uyanmıyor değil...

Peki, gerçekten de öyle mi?

Gelin isterseniz bunu anlamak için, yesil perde ve görsel efekt teknolojileri ile tehlikeli kavga sahnelerinde dublörlerin etkili bir şekilde kullanıldığı 15 milyon dolar bütçeli filmimize biraz daha yakından bakalım...

Küçük Phoenix'in (Sofija Stojanovic) evinin yanışının üzerinden sekiz yıl geçmiştir...

Donanma komandosu gazilerinden, "Kör Adam" olarak da bilinen Norman Nordstrom (Stephen Lang), yangından kurtararak evlat edindiği 11 yaşındaki Phoenix (Madelyn Grace) ve Rottweiler cinsi köpeği Gölge ile kasabanın dışındaki bir evde yaşamaktadır...

Norman, her şeyden sakındığı ve neredeyse dış dünyadan tamamen tecrit ettiği Phoenix'in yalnızca, tüm alışveriş ihtiyaçlarını karşılayan Hernandez (Stephanie Arcila) ile beraber kasabaya gitmesine izin vermektedir...

Hani o da, iki - üç ayda bir kez olmak üzere...

İşte yine o günlerden birinde radarına takılan Phoenix'i kaçırmaya karar veren Raylan (Brendan Sexton III), kendisi gibi eli kanlı haydutlardan oluşan adamları Jim - Bob (Adam Young), Duke (Rocci Williams), Raul (Christian Zagia) ve Jared'ın (Bobby Schofield) yardımı ile Hernandez'i takip etmek suretiyle, Phoenix'in yaşadığı evi tespit ettikten sonra ilk etapta, Hernandez ile Gölge'yi etkisiz hale getirirler...

Ardından sırada eve girilerek Phoenix'in kaçırılması işi vardır...

Ancak bu o kadar kolay olmayacaktır...

Zira karşılarında, çetin ceviz Norman bulunmaktadır...

Dakika 36...

Geride, büyük bir köşe kapmaca ile sıkı bir hesaplaşmanın yaşanacağı oldukça hararetli bir 62 dakika daha mevcut...

Ki, kalan süre içerisinde sizleri; Raylan'ın asıl kimliği ile Phoenix'i kaçırmaya kalkışma nedenini öğrendiğinizde, ağzınızın açık kalacağını düşündüğümüz, ters köşelerle dolu kapalı ve (çoğunlukla da zifiri) karanlık mekanlar da geçen bir hikaye bekliyor olacak...

Eminiz "Kör Adam" Norman'ı canlandıran, "Avatar" serisinin Albay Miles Quaritch'i Stephen Lang'ın kusursuz performansını bu kez de beğeneceksiniz...

Keyifli seyirler,

Birincisi efsane olan bu filmin 2.sini çok büyük merakla bekliyorum izlemediyseniz birincisini kesin izleyin derim