Terrifier: en yeniler yorumlar

Yapacağınız en saçma film bide utanmadan 2.3 çıkartmışsınız ne mal adamsınız bi tane adam akıllı tepki veren olmadı hepsi mal gibi kaçtı hadi onu bunu geçtim en son da saçmalıkta koptum adam tek eliyle kalıplı adamı boğuyor adam kalıplı daha güçlü ama kurtulamiyor hayal dünyasının içine ettiniz qmk

film gerçekten çok güzeldi fakat palyaçodan kaçan kişiler saçma hareketler sergilediler palyaçoya bir defa vurup kaçtılar sürekli. Ama onun dışında güzeldi ama çok fazla kan vardı midem bulandı o yüzden

At the clown karakterini canlandıran oyuncunun oyunculuğunu beğendim filmde bazı mantık hataları vardı genel olarak bence ortalama bir filmdi terrifier filmine puanım 6/10

Senaryosunu yazmasına ilaveten yapımcılık ile editörlüğünü de üstlenerek, beş parmağında beş marifet bulunduğunu dünya aleme kanıtlayan Damien Leone'nin yönetmen koltuğunda oturduğu “Terrifier”; bağımlılık derecesinde kafayı sosyal medya ile bozmuş olanların, zekice kurgulanmış "kara mizah (black comedy)" unsurlar kullanılmak suretiyle "tiye" alınarak derdest edildikleri, her yerinden oluk oluk kan fışkıran kendi şahsına münhasır, şahane bir "slasher" olarak geliyor karşımıza...

Ki korku sinemasının yeni nesil ustalarından, tek bir filmini dahi ıskalamadığımız Mike Flanagan @flanaganfilm, türün hayranlarının gözlerinden kaçması asla mümkün olmayan devam filmini izledikten sonra 4 Kasım 2022 tarihinde attığı twitter mesajında filmi; "icat edilmiş" yeni bir alt kategori olan "MegaSlasher" da konumlandırarak, "mucidi" Leone'yi de @damienleone bu hususta kutlamayı da ihmal etmemiş...

Bizde serinin, incelemeye çalıştığımız bu ilk filmini de; Flanagan'ın belirlediği çerçevede kategorize ederek yorumlamanın, kesinlikle yanlış olmadığını düşünüyoruz...

Yani bu da kesinlikle, "MegaSlasher"a özel özgün bir örnek...

Gelin isterseniz, genç bir yetenek olarak korku sinemasında önünün açık olduğundan bizimde tamamen emin olduğumuz, aynı Damien Leone'nin özel efekt makyajlarının da damgasını vurduğu, 35 bin dolarlık çerez niteliğindeki bir bütçeyle çekilerek; korku sinemasının "kült" isimleri Wes Craven, George A. Romero ve Tobe Hooper'ın anılarına adanmış olan bu bağımsız (indie) filme biraz daha yakından bakalım...

***

Programın sunucusu Monica Brown (Katie Maguire) televizyonda; bir yıl önceki Cadılar Bayramı'nda yaşanmış olan Miles County Katliamından, canlı kurtulan tek tanığı ile bir söyleşi yapmaktadır...

Suratının şekli, diğer insanları (özellikle de çocukları) rahatsız edecek ölçüde tahrip edilerek değiştirilmiş olan ve bu yüzden de ölmüş olmayı tercih eden bu zavallı kadın; cesedinin morgda kayıplara karıştığını söyleyen adi tıp görevlilerin aksine, palyaço kılığındaki katilin öldüğünü iddia etmektedir...

Aynı esnada, bütün bu röportajı pür dikkat dinleyerek öfkelenen bir adam; attığı tekme ile televizyonu parçalamasının yanı sıra, özenle hazırladığı pek çok kesici, delici ve parçalayıcı aleti bir poşete doldurur...

Yetmez...

Tedbili kıyafet giyinmesine ek olarak; karşısındakine, kendini ürkütecek kadar korkunç gösterecek bir makyaj da uygular yüzüne...

Evet...

Kolaylıkla tahmin edilebileceği gibi, bu adam; söz konusu poşeti sırtlayarak, yeni vukuatlar için yola koyulan Palyaço kılıklı Art'tan (David Howard Thornton) başkası değildir...

***

Derken...

Yüksek reyting rakamlarına ulaşılacağından emin olduğu programının ardından sevgilisiyle, biraz önceki konuğu hakkında aşağılayıcı ifadeler içeren bir telefon görüşmesi yapmakta olan Monica; bu konuşmalara kulak misafirliği yapan aynı kurbanın kendisine aniden saldırarak, içlerine sokacağı parmak uçları aracılığıyla iki gözünden birden olur...

***

O yılki Cadılar Bayramı partilerinden birinden ayrılarak, evlerine dönmek üzere Dawn'ın (Catherine Corcoran) otomobiline doğru yönelmiş olan Tara Heyes (Jenna Kanell) ve zil zurna sarhoş vaziyetteki Dawn; sırtındaki poşetiyle sokaklarda dolanan Palyaço Art'ın radarına girmekte çok da gecikmezler...

Özellikle de Dawn; kendilerini süzmekte olan Palyaço Art'a, hiç de gereği yokken laf atınca...

***

Neyse...

Sarhoş olmasına rağmen, kullanması için otomobilinin anahtarlarını Dawn'ın Tara'ya vermemesi nedeniyle kızlar kapağı; hem karınlarını doyuracakları hem de biraz soluklanacakları bir pizzacıya atarlar...

Ama o da nesi, peşlerinden gelen Palyaço Art'da içeriye girmesin mi...

Bu durum ile gözlerini kendilerine diken Palyaço Art'ın bakışlarından ziyadesiyle rahatsız olan Tara, pizzaları paket ettirip bir an önce eve gitmek isterken; yılışıklığı bir türlü elden bırakmayan Dawn, yanına kadar gittiği Palyaço Art'a beraberce fotoğraf çektirmeyi teklif etmektedir...

Hatta Palyaço Art'ın yanıtını dahi beklemeden yanına çöken Dawn; elinden düşürmediği cep telefonuyla birkaç poz çekerek, onları anında Instagram'da paylaşır da...

Tedirginliği giderek artmakta olan Tara'ya bir yüzük hediye eden Palyaço Art kakasını, ihtiyaç gidermek için girdiği restoranın tuvaletinin her tarafına saçarak duvarına da "Art" diye yazması sebebiyle çalışanlardan Steven (Gino Cafarelli) tarafından oldukça haşin bir biçimde dışarıya atılırken; Tara ve Dawn'da sipariş ettikleri pizzalarını yedikten sonra, yeniden yola koyulmaya hazırlanırlar...

****

Ancak...

Dawn'ın otomobilinin bir lastiği, delinerek patlatılmıştır...

Bunun üzerine...

Sıklıkla içine daldığı sosyal medya uygulamaları yüzünden kendi telefonunun şarjını tüketmiş olan Tara, Dawn'ın telefonunu alarak; bir üniversite öğrencisi olan kız kardeşi Victoria'yı (Samantha Scaffidi) arayıp, gelip kendilerini almasını söyleyecektir...

Günün sabahına yapılacak, önemli bir sınava hazırlanmakta olan Victoria; oda arkadaşının (Ursula Anderman) erkek arkadaşını da (Daniel Rodas) yanında getirmesi üzerine, ders çalışmaya ara vererek ablasının yardımına gitmeye karar verir...

***

Kızlar otomobilin içinde oturmuş Palyaço Art hakkında konuşarak Victoria'nın gelmesini beklerlerken; intikam gayesiyle pizzacıya geri dönen Palyaço Art, çalışanlardan Steven ile Ramon'u (Erick Zamora) hunharca katleder...

Yalnız şunu hemen belirtmiş olalım ki, Tara en başından beri Palyaço Art'tan hoşlanmazken Dawn onu; kimseciklere zararı dokunmayacak, "kostümlü bir salak" olarak değerlendirebilmektedir...

***

Bu arada...

Tuvalet ihtiyacı için iyice sıkışmış olan Tara, sigara içmek için dışarıya çıkmış olan haşere ilaçlamacısı Mike'ı (Matt McAllister) görür görmez otomobilden inerek ona, evdeki tuvaleti kullanıp kullanamayacağını sorar...

Ve...

Dawn'ın da bastırmasıyla ikna olan Mike, yapmaması gerekmesine karşın Tara'yı içeriye alır...

Zira vurguladığımız gibi Mike; büsbütün bir viraneyi andıran evin sahibi değil, iki haşere ilaçlamacısından biridir sadece...

***

Çok geçmez...

Tara tuvaletini yaparken, otomobilinde radyo dinlemekte olan Dawn; iki pizzacı çalışanının öldürüldüğü ve polisin, siyah -beyaz palyaço kostümü giyen ve sırtında büyükçe bir çöp torbası taşıyan uzun boylu bir adamı aradığı "Son Dakika" haberini duyar...

Üstelik de, otomobilinin kapısını açarak içeriye giren o palyaço şimdi; Dawn'ın yanındaki koltukta sırıtarak oturmaktayken...

***

Elbette Palyaço Art, Tara'yı da unutmamış ve Dawn'dan edindiği bilginin ardından onun da peşine düşmüştür...

Birkaç dakika önce girdiği evde karşılaştığı, garip davranışlar sergileyerek aklı başındaki her insanı endişeye sevk etmesi kaçınılmaz olan Kedi Kadın'dan (Pooya Mohseni) kurtulmaya çalışırken Tara; birden bire Palyaço Art'ı, kendisini yakalamak isterken ardında bulacaktır...

Dakika 27...

Gösterdiği başarı sonrasında, 250 bin dolarlık bir bütçeyle kotarılarak 11.1 milyon dolarlık bir hasılat rakamına da ulaşılmış olan "Terrifier 2" (2022) isimli bir de devamı bulunan filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; kanlı cinayetlerin hız kesmeden devam edeceği, beklenmedik ters köşe sürprizleri de bünyesinde barındıran 58 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,

Filmin çekim kalitesi senaryosu eleştirilebilir ancak palyaço karakteri rolünün hakkını vermiş. Korku ve psiko anlamında tam bir katil fredy ve hellowenden sonraki favorim diyebilirim.

Bu mükemmel filmi o saçma finalle bozmayaydılar iyiydi. Filmdeki herkes ölmeyi fazlasıyla hak etmişti. Neden diye sorarsanız palyaçoya birer darbe vurup kaçmak gibi dünyanın en klişe ve saçma hareketini yapıyorlar. Lan vursanıza adamın kafasına kafasına beyni yere dökülene kadar parçala adamı. Yok illa klişe olacak bi kez vurup kaçacak sonra adam hoop yine ayakta ve peşlerinde. Final olağanüstü durumlara bağlanmasaydı cidden harika bi vahşet. Ama illa ikinci film için açık bi kapı bırakılacak. Yinede slasher seven mutlaka izlesin...