Beyazperde
Hesabım
Ortalama puan
3,0
2 Puanlama
The Man Who Invented Christmas hakkında görüşlerin ?
5
0 Eleştiri
4
0 Eleştiri
3
1 Eleştiri
2
0 Eleştiri
1
0 Eleştiri
0
0 Eleştiri
Sırala
Filtrele:
Hepsi
“The Man Who Invented Christmas”, asıl uğraşı alanı TV için dizi ve film çekmek olan Bharat Nalluri’nin 22 Kasım 2017’de (ABD) vizyona giren son sinema filmi…
Charles Dickens’ın "A Christmas Carol" isimli kısa hikayesi (1843) ve Les Standiford’un aynı adlı romanından (2008) esinlenilen filmin senaryosunu Susan Coyne yazmış…
Charles Dickens’ın yaşamından alıntılanan küçük kesitler eşliğinde, "A Christmas Carol" isimli eserin yazım serüveninin anlatıldığı bu “biyografik” filmin, 7/10 (5.142 oy) ve 4/5 (3.671 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.3/10 (151 yorum) ve 60/100 (32 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları hoş bir seyirlikle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Tabii; “gerçekten de öyle mi?” olduğunu anlayabilmek için filme biraz daha yakından bakmamız gerekiyor…
Her zaman olduğu gibi işe yine oyuncu kadrosundan başlayacak olursak; filmin iki ana karakterinden biri olan Charles Dickens rolünde, “Beauty and the Beast” (2017) de Emma Watson’ın partneri olan Dan Stevens’ın diğer karakter Scrooge rolünde de 1 Academy, 1 Golden Globes ve 1 BAFTA dâhil toplam 46 ödüllü büyük usta Christopher Plummer’ın oynadığını görüyoruz…
Oynamak deyince de sakın akıllara öyle eften püften bir şey gelmesin… Birlikte, tiyatro sahnesindeymiş gibi oynayarak resmen şov yapmışlar…
Peki diğer oyuncular kötü mü oynamışlar?
Tabii ki de hayır…
Zaten “The Lord of the Rings”(2001 – 2002 - 2003) ve “The Hobbit” (2012 – 2013 – 2014) gibi efsane üçlemelerin İngiltere bölümünde casting direktörlüğü yapmış olan Amy Hubbard gibi bir isim, filmin casting direktörüyken kötü performans sergileyecek bir oyuncunun bu kadroya dâhil olması da pek mümkün değildi…
Şimdi burada isim isim saymaya gerek yok… Ancak yoruma son bir ek olarak, 1840’ların Londra atmosferini iliklerinize kadar hissettiğiniz bu filmde, dekorcusundan kostümcüsüne, kameramanından makyajcısına, özel efektçisinden sanal efektçisine kadar herkes son derece nitelikli bir iş çıkartırken Mychael Danna’nın da insanın içini ısıtan müzikleriyle filme ayrı bir renk kattığını mutlaka söylememiz gerekiyor…
Evet, bariz bir şekilde belli ettiğimiz gibi biz bu filmi beğendik… Umarız sizlerde beğenir ve severek izlersiniz…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 7 Ağustos 2018 günü saat 00.46’da yazılarak paylaşılmıştır...
Charles Dickens’ın "A Christmas Carol" isimli kısa hikayesi (1843) ve Les Standiford’un aynı adlı romanından (2008) esinlenilen filmin senaryosunu Susan Coyne yazmış…
Charles Dickens’ın yaşamından alıntılanan küçük kesitler eşliğinde, "A Christmas Carol" isimli eserin yazım serüveninin anlatıldığı bu “biyografik” filmin, 7/10 (5.142 oy) ve 4/5 (3.671 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.3/10 (151 yorum) ve 60/100 (32 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları hoş bir seyirlikle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Tabii; “gerçekten de öyle mi?” olduğunu anlayabilmek için filme biraz daha yakından bakmamız gerekiyor…
Her zaman olduğu gibi işe yine oyuncu kadrosundan başlayacak olursak; filmin iki ana karakterinden biri olan Charles Dickens rolünde, “Beauty and the Beast” (2017) de Emma Watson’ın partneri olan Dan Stevens’ın diğer karakter Scrooge rolünde de 1 Academy, 1 Golden Globes ve 1 BAFTA dâhil toplam 46 ödüllü büyük usta Christopher Plummer’ın oynadığını görüyoruz…
Oynamak deyince de sakın akıllara öyle eften püften bir şey gelmesin… Birlikte, tiyatro sahnesindeymiş gibi oynayarak resmen şov yapmışlar…
Peki diğer oyuncular kötü mü oynamışlar?
Tabii ki de hayır…
Zaten “The Lord of the Rings”(2001 – 2002 - 2003) ve “The Hobbit” (2012 – 2013 – 2014) gibi efsane üçlemelerin İngiltere bölümünde casting direktörlüğü yapmış olan Amy Hubbard gibi bir isim, filmin casting direktörüyken kötü performans sergileyecek bir oyuncunun bu kadroya dâhil olması da pek mümkün değildi…
Şimdi burada isim isim saymaya gerek yok… Ancak yoruma son bir ek olarak, 1840’ların Londra atmosferini iliklerinize kadar hissettiğiniz bu filmde, dekorcusundan kostümcüsüne, kameramanından makyajcısına, özel efektçisinden sanal efektçisine kadar herkes son derece nitelikli bir iş çıkartırken Mychael Danna’nın da insanın içini ısıtan müzikleriyle filme ayrı bir renk kattığını mutlaka söylememiz gerekiyor…
Evet, bariz bir şekilde belli ettiğimiz gibi biz bu filmi beğendik… Umarız sizlerde beğenir ve severek izlersiniz…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 7 Ağustos 2018 günü saat 00.46’da yazılarak paylaşılmıştır...
- En son Beyazperde eleştirileri
- En İyi Filmler
- Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler