“Apostle”, aynı zamanda senaryosunu da kaleme alan Gareth Evans’ın yönetmen koltuğunda oturduğu fantastik bir drama…
2 Kasım 2016’da Gareth Evans’ın, hem senaryosunu yazacağı hem de yöneteceği yeni bir proje üzerinde çalışmakta olduğu duyurulmuş ve sonrasında da bu filmin baş rolünde Dan Stevens’ın oynayacağı açıklanmıştı…
Bütün bu gelişmelerin ardından, Nisan 2017’de; bütün hakları 2017 Mart’ın da Netflix tarafından satın alınan filmin çekimlerine başlanılmıştı…
Prömiyeri, 21 Eylül 2018’de Fantastic Festivalinde yapılan ve 12 Ekim 2018 tarihinde Netflix tarafından yayın akışına dâhil edilerek vizyona sokulan filmin, 7/10 (564 oy) ve 3.6/5 (97 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.9/10 (35 yorum) ve 62/100 (14 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, her ne kadar katılımcı sayısı yeterince yüksek olmasa da orta karar bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Gelin isterseniz, oldukça mütevazı bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu Netflix filmine, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle biraz daha yakından bakalım…
Oyuncu kadrosuyla ilgili fikrimizi, çok uzatmadan hemen söyleyelim:
“Çok çok iyi…”
Gerçekten de Dan Stevens, Michael Sheen, Mark Lewis Jones, Lucy Boynton ve Bill Milner’lı kadro, burada adını sayamadığımız diğer oyuncularla beraber son derece iyi iş çıkartmış…
Yani filmin oyuncu ayağında işler yolunda…
Hatta Dan Stevens'ın birkaç abartılı sahnesini saymazsak, bize göre filmin en başarılı unsuru…
İşin teknik kısmına da kısaca bir göz atacak olursak, filmin yapımcılığını ve editörlüğünü de bizzat kendisi üstlenmiş olan Gareth Evans’ın, ağırlıklı olarak TV dünyasından gelen bir ekiple bu işin de üstesinden geldiğini görüyoruz… Biz, özellikle makyajları ve efektleri çok beğenmiş olsak da, dekor, kostüm, ışık ve müziklerin de yeterince iyi olduğu söylenebilir…
Filmin hikâyesine ve yönetmenin kurgusuna gelince…
Öncelikle, filmin neden bu kadar uzun tutulduğunu pek anlayamadığımızı söylemeliyiz…
Zira 130 dakikalık bu “zorlama” süre, acemi sürücünün kullandığı bir aracın, gecenin zifiri karanlığındaki buzlu zeminde zaman zaman kontrolden çıkarak sağa sola kayması gibi filmin hikâyesinde de benzeri kayma ve hatta savrulmalara da neden olmuş…
K, bunu özellikle de ilk bir saatlik sürenin sonunda başlayan konudan konuya atlamalarda açıkça görebiliyoruz…
Öyle ki, bu atlamalar sebebiyle neredeyse kadrodaki bütün oyuncular, kendi hikâyeleriyle tek tek ana karakter konumuna getirilmişler…
Hal böyle olunca da, başlangıçtaki haliyle aslında hiç de fena sayılmayan bir konusu olan bu film, ilerleyen dakikalar içinde çekiştirile çekiştirile sündürülmesi nedeniyle biraz orasından biraz da burasından pek çok filme benzemeye başlamış…
İşin asıl kötü tarafı, filmin bu haliyle “Yönetmenin Kurgusu” şeklinde kısaltılarak yeniden kurgulanması da ne yazık ki, pek mümkün gözükmüyor…
Sonuç olarak, herhangi bir mesajı da olmayan bu “darmadağınık” film için puanımız 2,5 önerimiz ise “siz bilirsiniz” şeklinde olacak…
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 13 Ekim 2018 günü saat 01.11’de yazılarak paylaşılmıştır...