Hesabım
    Doktor Strange: Çoklu Evren Çılgınlığında
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Doktor Strange: Çoklu Evren Çılgınlığında

    Çoklu ve Raimi evreni çılgınlığında!

    Yazar: Banu Bozdemir

    "Doktor Strange" 2016 yılında karşımıza çıktığında, yine korku ağırlıklı filmler çeken Scott Derrickson’a emanet edilmişti. Aradan geçen zaman içerisinde serinin radikal bir karar daha alarak ikinci filmi, Sam Raimi’nin ellerine bıraktığını görüyoruz. "Doktor Strange: Çoklu Evren Çılgınlığında" filminden klasik Avangers/Marvel havası bekleyenlerin biraz daha korku atmosferine çekilmek istendiği aşikar. Filmi kabaca yorumlarsak, bir avuç güçlü kuvvetli, özel güçlere sahip insanın birbirini öldürmek için yaptıkları onlarca savaştan, kovalama ve egzantirik atışlardan birini daha izledik diyebiliriz. Hikaye savruk olduğu için, (aslında üç karakter de ışıklı büyü kitabının peşinde) karakterlerin savruluşları esnasında, az da olsa çoklu evrenlere geçişin keyfini sürdük diyebilirim. Zaten paralel evrenin kapılarını "Spider-Man: No Way Home" ile aralamıştık, burada da iyice genişlediğini gördük. Nasıl ki "No Way Home"da birden fazla Spider Man’la karşılaştık burada da Dr. Strange muadilleri karşımıza çıkmış oldu. Bu diğer Marvel evreni filmlerini etkilemesi muhtemel bir geçerlilik olacak gibi duruyor.

    Filme Raimi dokunuşuyla değişen şeyler olarak bakacak olursak; Strange’in zombi versiyonu (biraz iyi yürekli sanki)  dahil olmak üzere, göz oyma, şeytani yaratıklar içeren sahneler ve tabii evrene yayılan aşk (Örümcek Adamın aşkına benzer) Raimi hayranları için beklenen ve az da olsa tatmin edici sahneler olarak durabilir ama Marvel hayranları, ortaya çıkan ölümsüz kahramanlara fazlaca zaman ayırılmadığı için rahatsız olabilir ve hatta bu yüzden filme uzak durabilir. Her ne kadar Raimi denge kurmaya çalışmışsa da film çokça korku sosuna (hatta korku komedi) bulanmış bir çoklu evren filmi olmuş! Bu arada çoklu geçiş evrenine baktığımızda diğer Avengers dünyalarına dalış yaptığı için pratikte çok da çoklu geçiş evreni yaptığını söylemek zorlaşıyor. Raimi’ye tekrar ufak bir parantez açarsak; biraz da on yıldır film çekmemenin acısını çıkarmış ve filme birikmiş çılgın fikirlerini fırlatmış dahi olabilir.

    Biraz da Dr. Strange karakterini tekrardan anımsatmak gerekirse; gerçekten de kendisi Marvel evreninde yer alan oldukça yetenekli bir cerrah. Geçirdiği kaza sonucu ellerini kullanma yetisini kaybediyor ama başka bir yetenek, mistik sanatlar ustası olma yolunda yüce büyücü olma ünvanını elde ediyor. Tabii pelerini sayesinde uçabildiği gibi Agamotto’nun gözü sayesinde de bir telepat. Onu sinemada tam potansiyeline ulaşmış olarak "Avengers: Infinity War" filmiyle görsek de, genelde geri planda bırakılan bir karakter olduğu kanısı güçlü. Aşkına sahip çıkan ama delilik boyutuna varan güçlerinden dolayı ondan uzak duran Stange, sevdiği kadınla çoklu evrenlerde de karşılaşmaya devam ediyor ve ona şu lafı etmesine bile sebep oluyor: "Seni tüm evrenlerde seviyorum." O kadar dağınıklığın içinde aşkın yolunu belli etmesi en azından iyi geliyor. Bir de bu filmde onu at kuyruklu olarak görmeyi, orta yaş krizi olarak yorumlamak doğru olur mu bilemedim ama farklı olduğu kesin!

    Benedict Cumberbatch yine Dr. Stephen Strage karakterine hayat veriyor, kötü büyücümüz Wanda Maximoff karekteri Elizabeth Olsen’e teslim edilmiş ve karşılığı alınmış. Ve doktorumuzun büyük aşkı Christine Palmer, Rachel McAdams’e yakışmış.

    Doktor Strange Çoklu Evren Çılgınlığında tam bir gişe filmi, hatta gişe rekorları kırması beklenen bir film. Aynı zamanda bağımsız bir film havası da mevcut. İkisini bir arada görmek istemeyen izleyicinin Raimi tercihine kızacağı kesin ama bir yandan da keyif alacak bir kesimin varlığı da yabana atılmayacak kadar çok! Raimi duygusal bir çoklu evren büyüsü yaratmaya çalışmış!

    twitter.com/banubozdemir

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top