Senaryosunu, Bernard Waber'ın aynı isimli çocuk kitabından (1965) uyarlayarak William Davies'ın yazdığı ve yönetmen koltuğunda da Will Speck ile Josh Gordon'ın oturmakta oldukları "Lyle, Lyle, Crocodile"; müzikal bir komedi olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 50 milyon dolarlık bir bütçeyle, yeşil perde, görsel efekt ve animasyon teknolojilerinin yanı sıra; özellikle de zorluk derecesi yüksek sahnelerinde koordinatörlüklerini Charles Croughwell, Leesa Pate ve Travis Wong'un üstlendikleri dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen ve brüt 104.1 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla da, yapımcılarının beklentilerini karşılamaktan oldukça uzakta kaldığını gördüğümüz filme biraz daha yakından bakalım...
***
Diğerlerinde olduğu şekilde, "Show Us What You Got! / Bize Neye Sahip Olduğunu Göster!" isimli ulusal ölçekteki yetenek yarışması seçmelerine katılan Hector P. Valenti (Javier Bardem); seçmelerin yöneticisince (Jef Holbrook) becerisini göstermesine dahi izin verilmeden, bir güvenlik görevlisinin (Mac Wells) nezaretinde yarışmanın yapıldığı binadan çıkartılır...
Yapılan tüm uyarılara karşın, herkesin malumu olan basit numaraları sergilemeye devam etmesi yüzünden, bu son şansını da değerlendiremeyen Hector; çaresizce New York sokaklarında ilerlerken birden, üzerinde "Eddie'nin Egzotik Hayvanları" yazılı, bir tabelanın asılı olduğu bir dükkan dikkatini çeker ve doğrudan içeriye girer...
***
Girer girmez de dükkanın sahibine (Marc Farley):
"Merhaba... Bir şey arıyorum... Sıra dışı bir şey... Ama şirin olsun... Çok ama çok şirin... Hesaplı da... Ben dans ederken, şapkamın altına sığacak bir şey..." der...
Aldığı yanıt ise:
"Kuş yiyen örümceklerde indirim var" olur...
Kendini doğru ifade edemediğini düşünen Hector talebini bir kez daha yineler...
Kendisine boğa yılanı, vampir yarasa ve lemur alternatiflerini de sıralayan dükkanın sahibi, bunlardan lemuru getirmek üzere arkadaki bölmeye geçtiğinde; Hektor'da, kulak kabarttığında duyduğu müzik sesine doğru yönelir...
Hedefe vardığında gördüğü manzara son derece şaşırtıcıdır...
Zira karşısında...
Kendisine Lyle (seslendiren Shawn Mendes) adını vereceği, şarkı söyleyen küçük bir timsah bulunmaktadır...
***
Lyle'ı da alıp büyük umutlarla evine dönerek piyanosunun başına geçen Hector; ilk anda küçük bir hayal kırıklığı yaşasa da, kendisine ısınan Lyle ile birlikte provalara başlar...
Ardından da soluğu, tiyatrosunun salonunda sahneye çıkacakları Cy'ın (Jason Kravits) yanında alır ve verilecek konserler serisi için bir anlaşma da sağlanır...
***
Böyle olunca da...
New York sokakları, Hector ile Timsah Lyle'ın özel gösterilerinin afişleriyle donatılır...
Ve nihayet...
Kings Tiyatrosu'ndaki açılış gecesinin vakti de gelir...
***
Ancak gel de gör ki...
Tıklım tıklım dolmuş salondaki seyircilerin karşısında şakıması beklenilen Lyle korkudan, dut yemiş bülbüle dönmüştür...
Yani ilk denemedeki sonuç, tam anlamıyla bir fiyaskodur...
Bunun üzerine Hector, evde bir başına bıraktığı Lyle'ı terk ederek; New York'tan da ayrılacaktır...
***
- On sekiz ay sonra -
Hector'un Cy'a teminat olarak gösterdiği New York Manhattan'daki üç katlı evi, Primm ailesine satılmıştır ve o evde bundan böyle; Bay (Scoot McNairy) ve Bayan Primm (Constance Wu) ile küçük oğulları (Josh Winslow Fegley) yaşayacaktır...
Kendilerini karşılayan Liberty Gündüz Okulu öğretmenlerinden Carol (Ego Nwodim) sayesinde; aynı okula tayini çıkan Bay Primm'in bir matematik öğretmeni, Bayan Primm'in de bir yemek kitabı yazarı olduğunu öğreniyoruz...
***
Çok geçmez...
Kucağındaki Loretta isimli İran cinsi sevimli kedisiyle, gürültüye ve kedisine yiyecek vermeye kalkışanlara karşı fazlasıyla duyarlı olduğunu anladığımız; alt kattaki "geçimsiz" komşuları Bay Grumps da (Brett Gelman), çıkıp gelerek arz-ı endam eyler...
***
Neyse...
Eve kısa sürede yerleşen Primm çifti; Manhattan'da bulunmaktan pek de hoşnut olmayan oğulları Josh'a, tavan arasının altındaki kat da yer alan odayı tahsis etmişlerdir...
Fakat ilk gece uykuya dalmaya çalışırken, tavan arasından gelen sesin ne olduğunu bir türlü kavrayamayan Josh; merakını gidermek amacıyla, fener ışığını açtığı cep telefonunu kaptığı gibi yukarıya çıkar...
Çıkar çıkmaz da...
Altına, "Bu benim timsahım... Lütfen ona iyi bakın... Sevgilerimle, Hector P. Valenti... Not: O benim en değerli varlığım... Adı Lyle..." yazılı bir notun iliştirilmiş olduğu Lyle ile göz göze gelse de Josh; o an için Lyle'ın canlı olduğunu fark edemeyecektir...
***
Ertesi sabah...
Manhattan'ın kalabalığına bir türlü alışamayan Josh'ı annesi; güreş takımına da yazılacağı, okula kadar götürerek bırakacak...
Ama yaptıkları dans kayıtlarını, sosyal medyada paylaşan Sweep dansçısı öğrencilerin (Reif Howey, Evangeline Miller, Jene Moore, Chance Mizell) çekimlerini bölmesinin yanı sıra; güreş antrenmanında da sırtı yerden kalkmayacaktır...
Kısaca özetleyecek olursak; henüz arkadaş da edinemeyen Josh'ın, okuldaki ilk günü berbat geçmiştir...
***
Aynı günün akşamı odasında...
Bilgisayarının başına geçerek Google'da, "Okulda nasıl arkadaş edinilir?" sorusunun cevabını ararken; bir önceki gece olduğu biçimde, bir üst kattan gelen bariz yürüme sesini işitir...
Yetmez...
Yine aynı yerden yükselmekte olan bir şarkı sesi de duyulur...
***
Artık...
Bir tabağın içine konulmuş sütü içmek için, açık bıraktığı pencerenin kenarına kadar gelen Bay Grumps'ın kedisi Loretta'yı da kucaklayan Josh; yeniden tavan arasına çıkar...
Dakika 23...
Çocuklarıyla beraber izleyebilecekleri film arayan ebeveynlere, gönül rahatlığıyla önerebileceğimiz bu aile filminin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; bünyesinde çocukları eğlendirerek güldürecek hoş sürprizleri de barındıran, 83 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Yeter ki, çok da büyük gereksiz beklentilerle ekran başına geçmiş olmayın...
Keyifli seyirler,