Başlarda ana konuya girene kadar yavaş ilerliyor daha sonra yolculuğun başlamasıyla birlikte heyecan ve gerilim de tavan yapıyor,açıkçası beklediğimin üzerinde çıktı,çok önemli bir yapıt diyebilirim izlemeyen varsa kaçırmasın
Basit gibi görünen bir hikaye ile ne kadar etkileyici bir film çekilebileceğini gösteriyor Clouzot. Filmin dört ana karakteri var diyebiliriz ve bu dört ana karakterin her biri kendi içinde derinlikli, filmin akışı içinde iyiden iyiye benimsediğimiz, iyi veya kötü onlar hakkında bir şeyler "hissettiğimiz" karakterler. Bir de çok önemli olan "dönüşümleri" var tabii. Bunların hepsi yavaş yavaş, özenle yedirilmiş filmin içine. Kaçırılmaması gereken bir "yol filmi". Çok sağlam oyunculuklar ve sahneler barındırıyor. Özellikle bazı sahnelerde bayağı bir geriyor izleyiciyi. Çarpıcı bir final ile son buluyor. Ardından bizler için epey bir düşünce bırakarak.
GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ GERİLİM FİLMLERİNDEN 10/10 Yine Georges Cluzot yine başyapıt.Hitchcock başyapıtlarından farkı olmayan Les Diaboliques filmiyle adeta insana kafayı yediren Cluzot yine harikulade bir filme imza atmış.Gerilimin dozu ilk yarım saat dışında hiç ama hiç düşmüyor.O kadar gerilimli bir filmki karakterlerin nefes alamıyorum,korkuyorum,patlayacaak deyişlerini adeta sizde yaşıyorsunuz.Yakın plan kamera çekimleri gerçekten sizi kamyonun içindeki yolculardan biri haline getiriyor.2,5 saatlik filmin herhangi bir saniyesinde bile sıkılmadım.İlk yarım saati hareketli olmasada çok anlamlı şeyler anlatıyordu.Amerikan kapitalizmini ve fakir insanların para için neler yapacağını gösteriyordu.Bir yandan da Meksika'nın o dönemki sosyolojik sıkıntılarını çarpıcı olarak gösteriyordu.Her köşe başında Bayım bi miktar para verir misin diyen çocukların içler acısı hali yürek burkucuydu.Belki de kimse bu konuya dikkat etmedi ama filmdeki mesajlar alttan alttan güzel veriliyordu.Örneğin Fransa gibi daha zengin yerden gelen insanlardan Meksikalı çocukların para istemesi.Ve bunun akabinde Fransa ve Meksikadan gelen insanların birlikte Abdlilerden iş istemesi kast sistemini yüzümüze çarpıyordu.Her neyse demek istediğim Les Diaboliques ve Psycho kadar hatta bazı yerlerinde onlardan daha gerilimli bir film.Kötü yanları ise filmde Vera Cluzot ve Charles Vanel dışında hiçbir oyuncuyu beğenmedim.Örneğin Yves Montand şahsen hiç iyi oynamamış.Çünkü film içinde ne düşündüğünü bir türlü öğrenemiyoruz.Yüz ifadesi çok değişken.Bir not ise İzmir Bornovalı hemşerim Dario Moreno yu bu filmde görmek oldukça sevindirdi beni...Ve son sahnede film içinde o kadar dikkatli araba kullanan adamın son sahnede üç metrelik yolda zikzak çizmesi çok absürt olmuş.Sonu kötü bağlanmış bu yüzden.Bence o yapılmasaydı daha iyi olabilirdi.Her ne olursa olsun mutlaka ama mutlaka izlenmesi gereken bir film.Bafta ve Cannes'ta en iyi film ödülünü alarak değerini kanıtlıyor. Puanım 8.6/10
The Wages of Fear,Kariyerinde çektiği filmlerle gerilim türünde Alfred Hitchc.ck ile kıyaslanacakderecede başarılı olmuş usta yönetmen Henri-Georges Clouzotun başyapıtıdır ve aynı zamandayönetmenin 1955 yapımı Les diaboliques ile en bilinen iki filminden biridir..Georges Arnaudunromanından uyarlanan filmde nitrogliserin yüklü iki kamyonun 4 kişi tarafından bol virajlı ve bir kısmıdağlık bir yoldan 40 km hız limitini aşmadan yaptıkları tehlikeli ve korku dolu yolculuğu anlatılır..usta aktörlerinperformansları,Clouzotun etkileyici yönetmenliği ve filmde geçen atomesferin etkisiyle bu filmözellikle gerilim türü sinemasından kendine has özel bir yer elde etmiştir.1953 yılında Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye ve aynı yıl Berlin Film Festivalinde Altın Ayı kazanan film,bana göre 115 yıllık sinema tarihinin en iyi 100 filmi arasında gösterilebilecek düzeyde bir yapımdır.Sight & Sound dergisinin 2002 yılı en iyi filmler anketinde yönetmen Gore Verbinski bu filmi favori 10 filmi arasında göstermiştir.Bp puanım: 10/10
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.