Kötü Olamayan Anneler..
Yazar: Başak BıçakHangover’ın yaratıcıları Jon Lucas ve Scott Moore ikilisinin geçtiğimiz yıl vizyona giren Bad Moms (Eyvah Annem Dağıttı) filmi, bir Noel hikâyesiyle serileşiyor. Yılsonu vesilesiyle seyircisiyle buluşan A Bad Moms Christmas (Eyvah Annem Dağıttı 2), öncül filmin şans eseri kazandığı başarıya dahi ulaşamıyor…
Hangover serisi ile bir grup erkek arkadaşın başlarına gelen trajikomik olayları tamamen eril bir gözle hikayeleştiren Jon Lucas ve Scott Moore, işin bir de kadın tarafına el atmaya karar vermiş olacaklar ki, Bad Moms serisiyle karşımıza çıktılar. Tamamen kadınlara hitap eden ve yaşananları salt kadın bakış açısıyla değerlendirerek, erkekleri bir kuklaya, hatta figürana dönüştüren serinin ilk filmi Bad Moms, bu açıdan vermek istediğini seyirciye başarıyla geçiren bir filmdi… Kadın bakış açısıyla hareket eden filmlerin sıklıkla başvurduğu; kötülük yapan erkekler ve bu sebeple dönüşen kadınlar temasından hareket eden yapım, eşinin kendisini aldattığını öğrenen Amy’nin (Mila Kunis) değişimi ekseninde şekilleniyor ancak temelde, kadınlar arası savaşı ele alıyordu. Eksikliklerine rağmen bilhassa erkek karakterlerini karikatürize etme haliyle onlardan gizli bir intikam alan Bad Moms, bu yolla seyircisine bir arınma duygusu yaşatmayı başarıyordu. Ancak ikinci filme geldiğimizde ise aynı şeyleri söylemek pek mümkün olmuyor zira bu kez herhangi bir karakterin seyirciyi etkileyen ve hikâyeyi sürükleyen bir dönüşümü söz konusu olmadığı gibi, kadınlar arası savaşta tatmin edici bir eğlence de bulunmuyor.
Genel hatlarıyla A Bad Moms Christmas, Amy ve arkadaşlarının kimi despot, kimi fazlasıyla uçarı annelerinin Noel sebebiyle onları ziyarete gelmelerini anlatıyor. İlk filmin sonunda oyuncularını anneleriyle bir araya getirerek, çocukluklarına dair keyifli bir jenerik hazırlayan Bad Moms aslında bu yolla ikinci filmin hikâyesine dair ipucu da veriyordu. Fakat A Bad Moms Christmas, ilk filmin jeneriğindeki eğlenceyi dahi yakalayamayan ve ilkinin çok gerisinde kalan bir film olarak karşımıza çıkıyor.
Filmin hâlihazırda aşırıya kaçan tavırlarıyla yapay duran karakterlerini ve fazlasıyla zorlama hissi veren hikâyesini daha da genişletmeye çabalaması, yönetmenlerin senaryoya dair en büyük hatası olmuş. Amy ve arkadaşlarının ki, burada Amy’yi canlandıran Mila Kunis’in yaşı itibariyle o konumdaki bir anneyi canlandırmasının tuhaflığına dair bir not düşmek de gerekiyor, giriştiği absürt eylemlerinin dozajını arttıran A Bad Moms Christmas, işin içerisine bir de onların annelerini ekleyince olay tamamen çığırından çıkıyor ve ilk filmin bir parça olsun yakalayabildiği mantık düzlemine dahi erişemiyor. Evet, film absürt komedi ancak hikayenin ayakları ne kadar havada olursa olsun, seyirci nezdinde inandırıcılığı sağlayabildiği ölçüde mizahı da geçerli olabiliyor. Ve A Bad Moms Christmas’ın bu anlamda güldürmekten çok güldürmeye “çalışmasını” izlemek çoğu zaman sıkıcı olabiliyor.
Amy’nin arkadaşı Carla’nın (Kathryn Hahn) annesini canlandıran Susan Sarandon ise şüphesiz filmin tek yıldızı ve bunun sebebi, ikinci filmin hikâyesini daha çok Carla’nın üzerine kurmuş olmasıyla ilintili… Carla’ya hayat veren Kathryn Hahn elinden geleni yapıyor ama ilk filmdeki aykırı haliyle bırakılsa çok daha orijinal bir karakter olarak varlığını sürdürebilirdi. Nihayetinde Hollywood kuralları… Kötü anne de olsan, yapabileceklerin sınırlı… İlk filmde Amy’nin yaptığı gibi boşanır boşanmaz tanışılan ilk adamla düzeyli bir ilişki yürütmek ya da çılgın anne Carla’nın tavırları ikinci filmde törpülenmek zorunda... Hollywood’da kötü anneliğin gelebildiği nokta markette çocuk gibi eğlenmekten ya da noel babayla dans etmekten ibaret… Çünkü Amerikalı bir anne olmak bunu gerektirir!
Özetle A Bad Moms Christmas, ilk filmin ortalama eğlencesine ve hikâyesine dahi yaklaşamayan bir film. İlk filmi izleyip sevenleri hayal kırıklığına uğratma şansı yüksek. Fakat yine de izlemek istiyorsanız, jeneriği sakın kaçırmayın. Çünkü filmin yegâne eğlencesi orada!
Başak Bıçak – basakbicak@gmail.com
https://twitter.com/BasakBicak