Hesabım
    Kod Adı: Sosisli
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Kod Adı: Sosisli

    Eğlenceli Bir Kurtaramama Operasyonu

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Acil durum çağrımız ne olsun? Veganlar dışında herkesin sevdiği bir şey olan “Sosisli” olsun!

    Farklı bir çocuk olmak zordur. Beraberinde yalnızlığı getirir ve yalnızlık diğer insanlarla olan benzer özelliklerinizi de yok etmeye başlar. Çünkü görüp örnek alabileceğiniz kimse etrafınızda olmaz. İnsanlarla olan ilişkileriniz yolunda gitmez, çünkü ilişki kavramının bile esamesi okunuyordur. Theo (Matthias Scheweighöfer) için de durum aynıdır. Gördüğü hiçbir şeyi unutmayacağı şekilde bir görsel hafızası olan üstün zekalı Theo, doğduğundan beri hayatını matematiksel bir düzenle idame eder. Hiçbir şeyi unutamaması genellikle ona zarar verir, ama arada bir de olsa yararları da olacaktır.

    Tek amacı saygın bir polis olan babasına benzemek olan Theo, ne yapıp edip kendini Almanya’nın polis departmanına sokar, ama nasıl? Önemli kısmın polis olmak değil, polis olduktan sonrasının olduğunu anlaması çok da uzun zaman almaz ve işler hiç de hayal ettiği gibi gitmez! Karşısına, polis departmanının Theo’ya tamamen zıt olan, kaba, yüzeysel, ama başarılı polisi Luke’un (Til Schweiger) çıkmasından sonra da hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Diğer yandan, tanışır tanışmaz aşık olduğu kadın Mascha (Lisa Tomaschewsky) kaçırılır. Belki de kaçırılmamıştır?! Bakalım Theo ve Luke, Mascha’yı nasıl kurtaracaktır!

    Alman sinemasının Hollywood’a taşınan aktörü Til Schweiger’ı (Luke) ve şimdilerde Jesse Eisenberg ile Resistance filminin başrolünde yer alacak olmasıyla gündeme gelen Matthias Schweighöfer’i (Theo) başrolüne yerleştiren Kod Adı: Sosisli, gücünü en çok Shweiger’den alıyor. Luke ve Theo karakterleri birbirinden farklı olduğu ve birini beğenmeyip diğerini beğendiğimiz için değil! Filmin en başında Theo’nun geçmişten bugüne nasıl biri olduğu anlatılıyor, böylelikle onu artık tanımış ve hedefini öğrenmiş oluyoruz. Bu durumda filmin devamında Theo’nun kendiyle çelişmemesi ve arada savsaklayarak da olsa karakterinin üzerine katarak gelişmesi gerekiyor. Ama filmin gidişatında pek de öyle olmuyor. Theo sürekli tökezliyor, onun yerine utanmamızı sağlayacak kadar başına gelmeyen şey kalmıyor ve üstüne üstlük hiç de akıllanmıyor. Tamamen şans eseri ve biraz da Luke’un sayesinde karakter amacına ulaştırılıyor.

    Luke, o sırada kendi karakter çizgisinden hiç ayrılmıyor: Maço ve gelenekçi bir baba ve eski eş; her şeyini kaybetse de kendi olmaktan vazgeçmeyen ve kendinden emin bir polis. Bunların üstüne kızı ve eski eşiyle olan iletişiminde gelişme gösterip kendi amacına ulaşmayı başarıyor. Bu durumda izleyici de Luke konusunda yüzünde gülümsemeyle filmden ayrılabiliyor.  Mizah anlayışını Theo ve Luke’un zıtlığından alan Kod Adı: Sosisli, o keskinlikten kendine pay çıkararak güldürmeyi başarıyor. Genellikle Theo’nun başına kötü şeyler geliyor ve kendini rezil rüsva ediyor, ama filmin güldürme kısmını Theo sırtlamıyor. Onun başına utandırıcı bir şey geldiğinde Luke ortaya çıkıyor ve durum ile dalga geçerek komikleştiriyor. Bunu karakterin yazılma tarzının yanında, Til Schweiger’ın iyi oyunculuğuna da kolaylıkla bağlayabiliriz. Zaman zaman bu mizah anlayışını Taxi 5’in senaryo kurgusuna benzetmek mümkün. Eğer ki, basit bir komedi yapmak istiyorsanız illa ki bir utanç verici, bir de zeki ve karizmatik karakteriniz olacaktır. Denge bu şekilde sağlanır. Kod Adı: Sosisli tökezlese de, esprilerin dozunu aşağıya doğru kaçırsa da bu dengeyi bir şekilde sağlıyor.

    Bir diğer yandan, filmin mizaha hangi bakış açısından bakılması gerektiğine karar verilememiş gibi görünüyor. Bir yandan kadınları yeren bir bel altı mizah anlayışı hakimken, yardımcı rollerden Nicki’nin yardımıyla biraz da olsa denge sağlanıyor. Filmin sonuna yaklaşana kadar filmin en zeki karakteri olan Nicki’yle ilgili ve onun Theo’ya aşık olması üzerinden salt bel altı espriler yapılırken, en sonunda Nicki’nin yaptığı feminist söylemle biraz da olsa senaryonun aşırı maskülenliği telafi edilmiş oluyor. Bu konuda, her ne kadar karar verilemese de, en azından denge sağlanmış ve bir bakıma kimsenin kalbi kırılmamış oluyor.

    Aksiyonun dozunu bir saniye bile düşürmeyen Kod adı: Sosisli’nin, mükemmel olamayan senaryosuna rağmen, gayet sağlam aksiyon sahneleri bulunuyor. Bu şekilde filmin hatalarına çok da bakmayıp kendimizi akışa kaptırabiliyoruz. Kod Adı: Sosisli ile ilk yönetmenlik deneyimini gerçekleştiren Torsten Künstler’in de soğuk Alman sinema endüstrisinden uzaklaşıp Hollywoodvari bir iş çıkarmaya çalıştığını görüyoruz. Hollywood’un göz boyayan görkemi, sağlam bir senaryoyla bağlansaydı daha iyi sonuçların alınabileceğini söylememiz mümkün. Ama bu şekilde de keyifli zaman geçirmek için izleyebileceğimiz bir film ortaya çıkmış oluyor.

    Özlem Yenilmez

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top