Hesabım
    Dul Kadınlar
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Dul Kadınlar

    Dul ve paralı..

    Yazar: Banu Bozdemir

    Steve McQueen Widows /Dul Kadınlar filmiyle yasadışı işler yapıp, ölen eşlerinin ardından birlik olup, kendilerine cephe alan diğer yasadışı adamlarla mücadele eden dört kadının hayatını anlatıyor. Veronica bu kadınların başını çekiyor ki asıl mesele de onun etrafında dönüyor tabii ki. Filmin birçok bileşeni olduğunu ve bu bileşenleri çözmek için birçok konuyu da harmanladığını söylemek mümkün. Bu konular kısmen birbirini tamamlıyor ama nedense çok tatmin edici bir sonuç ortaya çıkamıyor. Belediye seçimleri ve onun arkasında dönen kirli işler, siyahi ve beyaz kapışmasının toplumsal olarak geldiği noktalar, dinin siyasetle olan bağları, orta yaş bunalımına girmiş bir adamın tekrar baba olma özlemi gibi birbirini tırmandıran olaylar filmin sonuna kadar durulmayan sular olarak devam ediyor. Tüm bunlar devam ederken fona giren dört kadının kendilerini kurtarma mücadelesi de filmin aksiyonel kıvamı olarak yerini koruyor.

    McQueen'i Dul Kadınlar öznelinde fazlaca başarılı bulmamamızın ardında Açlık, Utanç ve 12 Yıllık Esaret gibi başarılı filmler yönetmesi yatıyor. Hepsinde politik ve kişisel argümanları başarılı bir biçimde kuran yönetmen burada erkeklere ve kendilerini yalnız bırakan topluma karşı direnmeyi seçen kadınları anlatmayı tercih ediyor. Kadınların güçlü olmasının ardında yatan neden ise kocaları ölmeden önceki hayatlarındaki zayıflıklar, kadın zaafları ve kendilerine dayatılan öğretiler. Grubun en kırılgan görünen kadını Alice'i ele aldığımızda kocasının şiddetine maruz kalan ama onun ilgi ve sevgisine muhtaç bir kadın görüyoruz. Kocası öldükten sonra da kendini düze çıkarma yöntemi başka bir erkeğin kolları. Filmin bu duruma müdahalesi ise onu soygun yoluyla maddi olarak doyurmak, güven aşılamak. Bu yöntemin doğruluğu tartışılır. Kadınlara bir çıkış yaratıyor orası doğru, ama dipten gelen bir dalga misali. Hepsinin kırılan onurlarını onarma gayretinde ama bu yolda film sinemasal düzeninden çok şey kaybediyor. Herkesin hayatına girip çıkan, sekiz bölümlük bir dizi havasına dönüşüyor ne yazık...

    Mr.Rawlins'e yani Veronica'nın kocasına şöyle bir bakarsak ihanetinin önü ve arkasını algılamakta zorlanıyoruz; çünkü tatmin edici bir açıklaması yok, zaten oyuncu da açıklamasını aynı sakil şekilde yapıyor, Liam Neeson inandıramıyor yani orada. Elbette bunlar filmin araya sıkışmış detayları ama genele etkisi fazla...

    Dul Kadınlar'da yönetmen acımasız dünyanın sınırlarını eksenli bir şekilde çiziyor ve genel bir kirlilikten bahsediyor. Her yere bulaşmış, herkesi etkisine almış bir kirlilik. Bu dört kadına hediyesi de onları oyunu kuralına göre oynatmak oluyor. Dediğim gibi film çok bileşenli bir hikaye sunuyor, ortaya yok olması muhtemel bir para koyuyor ve herkesi o paranın peşindeki avcı konumuna getiriyor. Herkes bu paranın peşinde kanun, vicdan, din tanımıyor. Dört kadının hikayesi bütün bileşenleri kenara itince ortada bir tomurcuk misali kalakalıyor. Yönetmenin deneyimi elbette iyi bir seyir sunuyor ama sonunda film dağılmış bir biçimde elimizde kalıyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top