Hesabım
    First Reformed
    Ortalama puan
    3,2
    3 Puanlama
    First Reformed hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.050 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    17 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    “First Reformed”; “Taxi Driver” (1976) gibi bir filmin hikâyesi ile “Raging Bull” (1980) ve "The Last Temptation of Christ" (1988) gibi unutulmaz filmlerin senaryosuna da imzasını atmış olan usta sinemacı Paul Schrader’in senaryosunu yazarak yönettiği son derece sıra dışı bir film…

    3,5 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve dünya prömiyerini, 31 Ağustos 2017 tarihinde 74. Venedik Uluslararası Film Festivalinde yapan film, Metacritic’in “Mutlaka İzlenmeli” dediği filmler arasında yer almasına rağmen 3,4 milyon dolarlık bir hasılatla gişeye çakılmış durumda…

    Hem de filmin, 7.4/10 (7.170 oy) ve 3.5/5 (1.854 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 8.4/10 (166 yorum) ve 85/100 (47 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları bu kadar iyiyken…

    Yani tüm olumlu yorum ve eleştirilere rağmen sinema izleyicisi, filmi "üvey evlat" yahut da "süt oğlan" muamelesine tabi tutarak neredeyse cami avlusuna terk edip gitmiş gibi…

    Peki neden?

    Hâlbuki ilk bakışta, izleyici için filmin Ethan Hawke ve Amanda Seyfried’li kadrosu da oldukça cazipti…

    Ne olduğunu anlamak için gelin isterseniz filme biraz daha yakından bakalım…

    Bunun için de ilk işimiz Ethan Hawke’nin performansını masaya yatırmak olsun…

    Tam 4 kez Academy, 1 kez Golden Globe ve 1 kez de BAFTA ödüllerine aday olan Ethan Hawke, bu filmdeki performansı ile “En İyi Erkek Oyuncu” kategorisinde bu ödüllerin üçünü de fazlasıyla hak ediyor olmasına rağmen bırak bu ödülleri kazanmayı eminiz aday bile yapılmaz…

    Aslında aynı şey, filmin senaryosunu da yazmış olan yönetmen Paul Schrader ile farklı kamera teknik ve açılarıyla inanılmaz görüntüler yakalayan kameraman Alexander Dynan dahil filmin teknik ekibinin tamamı için de geçerli…

    Neden mi?

    Zira bu filmde Paul Schrader, sürekli olarak “cıss” dokunma, dokunursan “uf olursun” denilen bir tabuya dokunarak dini, daha doğrusu dini temsil eden kilisenin (kurum olarak) iş ve siyaset dünyasıyla olan ilişkilerini ve çevre gibi duyarlılık gerektiren konulardaki tutumunu sorgulamış…

    Üstelik bununla da yetinmeyerek o savaşta oğlunu kaybeden Rahip Ernst Toller’a (Ethan Hawke) alenen Amerika’nın Irak savaşını da eleştirtmiş…

    Tam bitti diyorduk ki, intihar ederek ölen çevre aktivisti Michael’ın cenazesinde, kilise korosuna Neil Young’ın unutulmaz şarkısı “Who's Gonna Stand Up And Save The Earth?”ünü de söyletince bizde film tamamen koptu…

    Muhtemelen, fazlasıyla muhafazakâr olan Amerikan toplumunda bu kopma işi daha fazla olmuş olmalı ki onlar da, filmi (aslında kendilerine biraz ağır ve aykırı gelen Paul Schrader’in entelektüel zekâsını) gişeye gömerek kendilerince cezalandırmışlar…

    Peki, biz ne mi yaptık?

    Tabii ki de, 5 üzerinden 4 verdiğimiz bu filmi arşivimizin demirbaşları arasına ekledik…

    Büyük bir ilgi ve keyifle izlediğimiz bu harika filmi, umarız sizler de sever ve aynı keyifle izlersiniz,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 17 Ağustos 2018 günü saat 01.29’da yazılarak paylaşılmıştır...
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    26 Ağustos 2018 tarihinde eklendi
    Son yirmi dakikasına kadar incelikle işlenmiş, senaryo ve oyunculuklar anlamında başarılı, tarihe geçmeyecek olsa da rahatlıkla tercih edilebilir bir filmken, filmin geneline yakıştıramadığım bir final ile sonlandı. Filmin ortalarında tahmin etmeye başladığımız o finali yapsaydı çok daha etkileyici olurdu bana kalırsa. Bu yorumu da çok fazla filme yapmamışımdır fakat gerçekten durum buydu. O sahneyi görmek istedik fakat göremedik. Böylece çember tamamlanabilir, ilk bölümlerde anlatılanlar, tanıştırıldığımız karakterler daha bir anlam kazanabilirdi. Ancak sanki dışarıdan (yapımcı olur genellikle) bir müdahale sonucu filmin finali etkisizleştirilmiş. Hawke her zaman olduğu gibi başarılı. İlk bölümleri izlemeye değer. Finali yorumunu da seyirciye bırakmak lazım.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top