Her Şey - Beyazperde.com eleştirisi : Hayatına sahip çık ey gençlik!

İzleyen çoğu kişinin ‘Aynı Yıldızın Altında’ filmiyle özdeşlik kuracağı Everything Everything / Her Şey, Nicola Yoon’un aynı adlı kitabından uyarlama. Film 17 yaşındaki Madeline Whittier’in hastalığıyla ilgili olarak dış dünyaya kapalı bir hayat sürmesiyle başladığı için fantastik bir çağrışım yapıyor önce. Her şeyi steril yaşayan, dış dünyaya ancak camların ardından bakan ve sürekli yüzme hayalleri kuran kızın hayatını anlatan filmin başta ilginç bir hikayesi olduğunu söylemek mümkün. Madeline bu kaderi sonsuza kadar sahiplenmiş izlenimi uyandırıyor ilk başlarda, kıstırılmış dünyayı aşmasında hayalleri yardımcı oluyor.

Görüştüğü kişiler annesi, bakıcısı Carla ve onun kızı. Filme ilişkin ilk başta da değindiğim gibi fantastik bir gelişme beklerken; mucize karşı eve taşınan Olly oluyor. Bu genç çocuk Madeline’in bir anlamda ilacı oluyor ve film iç dünyaya karşı bir mücadele filmine dönüşüyor. Yani bir nevi film kızı içeri tıkan mikroplara karşı savaş açıyor diyebiliriz. Tüm bu mücadele esnasında ise anneyi bir kutuya kapatmamız gerektiğini salık veriyor film. Zira kendisi bir sırlar kutusu ve her an infilak edebilir!

Tabii filmi izlerken şu da dikkatimizden kaçmıyor değil. Madeline’in bu durumunun altından ancak iyi bir maddi güçle kalkılabilinir. Doktor olan anne öyle bir sistem kuruyor ki kızına neredeyse eksiksiz… Bir tutsaklığın en iyi hali. Yani fakir bir çocuk için geçerli olamayacak bir yaşam modeli. Hoş belki de o çocuk kendisini dış dünyaya salıp mücadeleye girişirdi. Kaybederdi ya da kazanırdı onu bilmek mümkün olmazdı elbet ama Madeline olumlu tarafından bakarsak böyle de şanslı bir çocuk!

Film Madeline ve Olly arasında filizlenen aşkla ivme kazanıyor ve filmdeki sırlar perdesi de bir bir ortadan kalkmaya başlıyor. Tabii bu sırları vermek Madeline’e baştan bakteri enjekte etmek ve onu yataklara düşürmek olur ki… Onu yapamıyoruz o yüzden.

Film aşk her şeyi yenebilir tarzında bir gençlik filmi. Ben Madeline ve Olly arasındaki aşkı yeterince inandırıcı bulamasam da film aradan şöyle bir mesaj yollamayı da ihmal etmiyor neyse ki… Madeline dış dünyayı denemek için bir adım atıyor, özellikle de kendisi için. Sonra da Olly için. Annenin bitmeyen kaygısı, Madeline’in dış dünyaya yakın hale gelmesi, hatta bakıcıyı bile kovması… Üzüntüden çok ortaya çıkmasını istemediği sırlara ilişkin kaygısına dikkat kesiliyoruz!

Her şey ortaya çıktıktan sonra ağzımızda pek öyle iyi bir tat kalmıyor, çünkü film her türlü duygusal modu siliveriyor. Belki bilerek yapılmış, daha çok umut, güç ve inat yönü öne çıkarılmak istenmiş olabilir. Konu iyi ama işleniş çok tatmin edici değil, hızlıca soluklanmadan geçiyor ve istenilen etkiyi pek iyi yaratamıyor maalesef!

Ama özellikle gençler için hayatına sarılmak, onu zorlamak ve bir çıkış yolu yaratmak adına doğru bir film.