“El autor / The Motive”, senaryosunu Javier Cercas’ın kısa romanından Alejandro Hernández ile birlikte uyarlayarak yazan Manuel Martín Cuenca’nın aynı zamanda yönetmen koltuğunda oturduğu hoş bir seyirlik…
Prömiyerini 8 Eylül 2017’de Toronto Uluslararası Film Festivalinde yaptıktan sonra 17 Kasım 2017 tarihinde İspanya’da vizyona giren filmin, 6.8/10 (1.184 oy) ve 3.2/5 (15 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.5/10 (11 yorum) Rotten Tomatoes yorum ortalaması katılımcı sayısı bir hayli düşük olduğu için doğru fikir vermekten oldukça uzak…
Bu nedenle, 2,6 milyon dolar gibi fazlasıyla mütevazı bir bütçeyle çekilen filmimize bizzat kendimiz el atarak yorumlamaya, ardından da puanlamaya çalışacağız… Elbette bunun için de her zaman olduğu gibi işe, önceliği yine oyuncu kadrosuna vererek başlayacağız…
Açık yüreklilikle konuşmak gerekirse, “La isla mínima” (2014) nın da yıldızlarından olan Javier Gutiérrez’in “manipülasyon ustası” Álvaro karakterini canlandırırken sergilediği performansın bizi fazlasıyla etkilediğini öncelikle belirtmemiz lazım…
Bu rolde, gerçekten de çok iyi iş çıkartmış…
O yüzden de, Goya dâhil o yıl İspanya’da düzenlenen neredeyse bütün film festivallerindeki “En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerinin tamamına yakınını toplaması hiçte şaşırtıcı olmamış…
Aslında aynı şey, apartman görevlisi Portera karakterini canlandıran Adelfa Calvo içinde geçerli… O da, bu roldeki performansı nedeniyle “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” kategorisinde, o yıl birkaç ödüle birden el koymuş…
“Peki, ya diğer oyuncuların performansı?” diye soracak olursanız…
Biz de; casting direktörlüğünü “Celda 211” (2009), “Biutiful” (2010), “Lo imposible” (2012) ve Contratiempo (2016) gibi filmlerinde casting direktörü olan Eva Leira ve Yolanda Serrano ikilisinin yaptığı bir filmde bu soru sorulamaz deriz…
Bunun dışında, doğrusunu söylemek gerekirse filmin mekân, dekor, kostüm (her ne kadar Álvaro uzunca bir süre aynı mavi gömlek ve aynı kot pantolonu giydiyse de), makyaj, efekt ve müziklerinde de biz, insanı rahatsız eden herhangi bir olumsuzluğa rastlamadık…
Zaten kısaca, üst düzey roman yazmayı takıntı haline getirmiş bir adamın (Álvaro), bu romanı yazmak uğruna topu topu beş katlı bir apartmanda ve kendi dâhil altı kişi arasında yaşanmasına neden olduğu trajikomik olaylar zinciri olarak özetlenebilecek bir hikâyenin sinema diliyle anlatımında da nasıl bir sorun yaşanabilirdi ki…
Özellikle de, İspanyol sineması dünya sineması içinde marka değeri sürekli artan ülke sinemalarından biri haline gelmişken…
Sonuç olarak, kimi bölüm ve sahnelerinden Zeki Demirkubuz filmlerindekine benzer bir lezzet aldığımız sürpriz bir finale de sahip olan bu filmi biz, büyük bir ilgi ve keyifle izledik…
Umarız sizler de sever ve aynı keyifle izlersiniz,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 20 Ağustos 2018 günü saat 01.36’da yazılarak paylaşılmıştır...