Bu filme bir başyapıt diyebilirim. 5 Oscarlı bir yapım. Bu ikinci izleyişimdi. İlk izlerken bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum. Bazı filmlerde böyle oluyor. Film bizi 2. yüzyılın büyük ve ihtişamlı Roma İmparatorluğuna götürüyor. Bir intikam hikayesi karşımızda. Bu tarz filmleri izlediğimde tarihte yolculuk yapasım geliyor. Tarihe de ilgim duymam bunu tetikliyor. Neyse filme gelelim; Filmin başlangıcında Maximus, bir komutan olarak Germanya'daki alınacak son kale için askerleriyle bir savaş veriyor ve savaşı kazanıyor. Sonrasında Marcus Aurelius, Maximus'u ülkesine büyük katkılarından dolayı ve oğluna güvenemediğinden varisi seçiyor. Roma'ya tekrardan demokrasiyi getirmesini istiyor. Ayrıca köleliği de kaldırmasını istiyor. Bunu duyan Commodus buna içerlenip babasını öldürüyor ve kendiliğinden öldü gibi gösterip kendi İmparator oluyor. Maximus ve ailesininin ölüm emrini veriyor. Maximus bir şekilde kurtuluyor, evine gelip ailesinin öldüğünü görüyor, onları gömüyor. Bir köle taciri tarafından satın alınan Maximus, bundan sonra Gladyatör olarak arenada savaşıyor. Bundan sonra tek isteği Commodus'u bulup öldürmek oluyor. Filmin genel olarak hikayesi böyle. Film böyle eski bir tarihi olayı çok iyi yansıttığını düşünüyorum. Film yaklaşık 2 saat 45 dakika olmasına rağmen sürükleyici bir şekide ilerliyor. Bu tarz filmleri seven birinin sıkılacağını düşünmüyorum. Gereksiz sahne neredeyse yok gibiydi. Oyuncular canlandırdıkları karakterin hakkını vermiş. Başrol olan Russell Crowe müthiş bir performans ile Oscar'ı kucaklamış zaten. Görüntü yönetimi başarılıydı. O zamanki dönem için uygun renk ve ışıklar kullanılmış. Kurgusu da çok iyiydi. Sahneler güzel bağlanmış. Etkileyici bir filmdi. Özellikle müziği harikaydı. O dönemi müthiş hissettiren bir müzikti. Film sizi adeta Antik Roma'ya götürüyor. Bunu başarabilen filmleri gerçekten de çok seviyorum. Filmde en sevdiğim sahneler arenada yapılan Gladyatör savaşlarıydı ki Maximus ve Commodus'un savaşı da oradaydı. O sahnede etkilenmemek elde değildi gerçekten. Genel olarak bakacak olursak; tarihi çok iyi bir şekilde hissettiren, iyi bir hikayesi olan bir intikam filmiydi. Filme verdiğim puan= 9,4
Tekrar tekrar izlediğim her izledğim de ayrı bir keyif aldıgım bir film. konusuyla oyuncuların kalitesiyle müzikalitesiyle bir baş yapıt . tavsiye ederim
Öncelikle filmin kurgusu ve senaryosu gerçekten çok güzel.Ama ben bir tarih meraklısı olarak filmi beğenmedim.1. Dönemin kostümleri tam olarak iyi yansıtılmamış.Antik roma şehrinin bilgisayar programıyla kotarmaya çalışılması tam bir rezalet. 3.tarihi gerçekler saptırılmış puanı 7,1
Yönetmen Ridley Scott'un elinde harmanlanmış olan filmde General Maximus'un en tepeden en aşağıya düşürülüşünü gösteren başyapıt. Tepeden düşen bir insanın İntikam uğruna hakkettiği yere tekrar yükselmesi etkileyici bir tat bırakıyor. Kimileri onurları için ölürken kimileri de öldükten sonra onurlandırılır. Fakat General Maximus için her iki side geçerli. Antik Roma'da ölen insanların mezar taşlarına kimi zaman öldü yazılırken kimi zamanda yaşadı yazılırdı. General Maximus o yaşayanların en tepesinde olacak. Russell Crowe'a, Oscar ödüllünü hakkıyla getiren bir oyunculuk sergilemesi ise cabası. Filmin biraz görece uzun sürmesi kimilerini üzebilir ama inanıyorum ki çoğunluğun 'keşke bitmeseydi' diyeceği bir film. Buradan tebrik etmek istediğim kişi kesinlikle sanat yönetmeni. Bir film Milattan öncesine ancak böyle götürülebilirdi. Kurgu, senaryo ve müzik kesinlikle filme adapte olmuş keşke şu da olsa diyeceğiniz tek bir eksik bile yok. Etkileyici Gladyatör oyunu sahneleri bu filmin en büyük artısı sırf bu sahneler için izlenir dersem filmin geri kalanına ayıp etmiş olmuş olmam umarım. Keyifle izlenecek eşsiz bir başyapıt.
Spartacusun örnek alındığı filmdir. Spartacuse benziyor diye puan kırılacak bir film değildir. Çekim tarihi 2000'dir. Bir komutanın yaşadığı dramı çok iyi anlatır. Başyapıt filmler arasındadır.
O kadar çok kez izledim ki bu sanat eserini... Her izlediğimde aynı hayranlığı ve hüznü yaşatıyor...Russel Crowe o kadar yakışmış ki o gururlu , asil ve duygusal karaktere. Ölmeden önce yapılması gerekenlerden biri de bu filmi izlemektir...Gene gladyatör olan Sapartacusun dediği gibi bu dünyada yaptıklarımız sonsuzlukta yankılanır... Rdiley Scott ve Russell Crowe öldükten sonra bile sinema şah eseri ile yıllarca hatırlanacaktır..
Kısa süre içinde "modern klasik" mertebesine ulaşmış, bugün geriye dönüp baktığımızda "epik film" başlığını sonuna kadar doldurmayı başaran ve bu alt türe yön veren bir film olmuştu "Gladiator". Scott ve Crowe isimlerini yalnızca bu filmle dahi sinema tarihine yazdırdılar. Baştan sona bir kahramanlık, "güç ve onur" hikayesi. "Braveheart" ve "Spartacus"ün aynı potada eritilmiş hali demek sanıyorum yerinde bir niteleme olur.
sinema tarihinin en kaliteli filmlerinden. beslendiği konu ve tarih çok sağlam olduğundan filmin iyi olması da kaçınılmaz oluyor. roma imparatorluğunu çok iyi yansıtan muhteşem bir film. russell crowe da maximus karakterine çok yakışmış, her şeyiyle dört dörtlük bulunacak bir kusur yok. gelmiş geçmiş en iyi filmlerden biri.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.