Bir Ata Demirer, bin yöresel komedi!
Yazar: Su BahadırAta Demirer Türkiye'de geniş bir hayran kitlesi olan, eğlendirmeyi bilen bir komedyen. Eyyvah Eyvah serisi ile de oyunculuk alanında gönüllere girmeyi başaran isimlerden biri. En başından bu yana sempatikliği ile beğeni toplayan ünlü komedyenin sinematografisine eklediği yeni yapım ise yine eğlenceli bir yöresel komedi olarak ortaya çıkan "Olanlar Oldu"! Son olarak 2015'te Niyazi Gül Dört Nala ile karşımıza çıkan Demirer'in bu sefer çok daha başarılı bir işe imza attığını söylemek de yanlış olmaz!
Filmde oğlunun mürüvvetini görmek isteyen dertli ve pimpirikli bir anne ile hayatını dengelemeye çalışan bir oğulun renkli hayatını izliyoruz. Zafer yörenin güzel kızı ve aynı zamanda anne Döndü Hanım'ın baş düşmanı İbrahim Kaptan'ın kızı Mehtap'la yeni ayrılmıştır ve hayatı allak bullaktır. Yalnızlığının getirdiği bunaltının yanında külüstür teknesinin de ikide bir bozulmasıyla uğraşan Zafer'in hayatı çıktığı tekne turu ile kökünden değişecektir. Ancak Döndü Hanım'ın saman altından su yürüterek Zafer'i Mehtap'la barıştırma çabaları işleri iyiden iyice karıştırır...
Anne ve oğul ilişkisi sinemanın favori denklemlerinden biridir. Aile komedilerinde genellikle sıklıkla görülen bu durumun hem romantizmi hem mizahı hem de aile ilişkilerini harmanlayan bir filmde yeterli oranda kullanılmış olduğunu görmek seyircileri mutlu edecektir. Dramatikleştirmeye kaçmadan, aile ilişkilerinin suyunu çıkarmadan işlenen bu bağ filmin temel noktalarından birini oluşturuyor. Ata Demirer komedilerinin önemli noktalarından biri olan karakter ilişkileri bu filmde de çok özenli olarak hazırlanmış. Film adeta iç içe geçmiş ikili ilişkiler üzerinden ilerliyor. Her karakterin başka tek bir karakterle derinlikli bir ilişkisi var ve hepsi ikili ikili bir araya gelerek bütün bir filmi oluşturuyor. Tıpkı örümcek ağının teker teker işlenen parçaları gibi. Filmin oranlarını doğru tutturabilmek için oldukça incelikli işlenmiş olan bu ilişkiler arasında güldüren de var, düşündüren de, duygulandıran da... Ancak ne yazık ki filmin senaryosunda aynı yoğunluğu bulabilmek mümkün olmuyor. İkili ilişkileri incelikli işleyebilmiş olan Demirer, toplama geldiği zaman bazı şeyleri eksik bırakmış. Duygular işlemesi gerektiğince işlemiyor, espriler güldürmesi gerektiğince güldüremiyor...
Demirer'in hem başrolünü hem de senaryosunu üstlendiği bu komedi yapımı seyirciye aynı anda bağlanabileceği 2 karakter sunuyor; tekne kaptanı Zafer ve onun huysuz annesi Döndü Hanım. İkisini de Demirer'in canlandırması, iki farklı karakterin ortaya konmasında hiçbir engel teşkil etmemiş. Roller birbirine karışmıyor ve Demirer'in stand-uplarından da bildiğimiz üzere sesini kullanma ve taklit yapma konusunda sahip olduğu büyük yetenek bu filmde de bir hayli işine yarıyor. Zira orta yaşlı bir kadını canlandırmak her komedyenin kolay kolay altından kalkabileceği bir iş değil. Başrol(ler)de Demirer'e yerli sinemanın son keşiflerinden güzel oyuncu Tuvana Türkay eşlik ediyor. Türkay filmde ünlü bir dizi oyuncusu olan Aslı'yı canlandırıyor. Aslı şehrin kalabalığından, yoğunluktan, samimiyetsizlikten bıkmış bir kadın olarak karşımıza çıkıyor. Anadolu'nun huzurunu, temizliğini, samimiyetini arıyor. Sevgilisiyle yeni ayrılmış olan kaptan Zafer'in eğlenceli dürüstlüğünü de düşünürsek Aslı ve Zafer arasında bir çekim başlaması da uzun sürmüyor. Filmin komediden daha ağır basan özelliği romantik olması. Bu filme romantik komedi demek haksızlık olur, zira komedinin ağırlığı Zafer ve Aslı'da değil, Döndü Hanım'da... Zafer ve Aslı arasında geçen diyalog ağırlığını romantizme veriyor ve eğlenceli bir yaz aşkı tablosu çiziyor.
Yan rollerin de hakkını vermek gerek... Rahatsız edici ve inatçı eski sevgili karakteri Toprak Sergen ile hayat buluyor. Ünlü oyuncu rolün altından öyle bir kalkmış ki tebrik etmek gerekli. Ses tonu, duruş ve ifadeler gerçekten rolünü ikna eder ölçüde iyi. Aynı zamanda Döndü Hanım'ın ezeli rakibi ve büyük tutkunu İbrahim rolündeki Salih Kalyon da filmin en önemli toplarından biri. Döndü Hanım'a olan dinmeyen aşkının yanı sıra Seda Güven'in başarıyla canlandırdığı kızı Mehtap'la Zafer'in ayrılığının da mimarlarından biri olan İbrahim'in aklı fikri intikamda. Dinmek bilmez hırsı ve başına gelen talihsizlikler onu da filmin vazgeçilmez karakterlerinden biri yapıyor. Ülkü Duru'nun canlandırdığı pansiyon demirbaş figürü de bir hayli komik bir karakter...
Demirer filmlerinin olmazsa olmazı olan renkli müzikler elbette ki bu filmde de bir hayli ön planda. Türkay'a şan dersi verilerek söyletilen şarkılar, Demirer'in kendi sesinden dinlediğimiz ezgiler bu filmin de renkli soundtrackinin mihenk taşları olmuş. Ses efektlerinin doğal kullanıldığı filmin asıl başarılı yanı ise akışı. Biraz daha kısa olsaydı daha mı iyi olurdu diye sordursa da, filmde duyguların yoğun akışı eğlenceyi ve romantizmi dorukta götürüyor.
Ata Demirer'in samimi komedilerinin hayranlarındansanız çok sevebileceğiniz bu filmde bol bol şive, kahkaha, aşk ve mis kokulu yaz ayları var!