İlk Kurşun - Beyazperde.com eleştirisi : Film seçme kılavuzu aktörler..

İlk Kurşun (First Kill) adlı filme geçmeden önce, kanaatimce; artık bir yapımın kötü, vasat veya ucuz mu olduğunu belirlemenin, çok kolay bir hale geldiğini konuşmalıyız. Misal bir filmde Bruce Willis oynuyorsa, karar vermek de bir o kadar basit, hiç şüphesiz. Robert De Niro, Al Pacino, Nicolas Cage, Val Kilmer… Harbiden say say bitmezler, önlerine gelen her sıradan projeye onay verenler…

İşte kiminin kariyeri sürekli düşmekte, hatta dibi görmekte, kimine de eski güzel senelerin hatırına, “Abiiii, yapma bunu bize, bak ya, yahu yine mi?” diye diye katlanılmakta, ne yazık ki… Elbette istisnalar kaideyi bozmaz, lakin böylesi bariz bir gerçeği ıskalamanın da âlemi yok. Ben, sadece facia muadili işlerde rol alırım diye ısrar etmiyorlarsa şayet, para kazanma tutkusundan başka bir seçenek de gelmiyor aklımıza, belirtelim.

Bünyelerimiz isyan etse de, deneme tahtasına dönsek de, bir kez daha oturduk ve of pof diye söylene söylene filmi seyrettik. Hah! Bizim yerli filmler çok kötü, klişe deposu, yönetmenlerin salt egosu demenin de kafa açıcı bir yanı yok. Tüm dünya sineması, vasatlığın, basitliğin, kendini yenileyememenin, sürekli tekrar etmenin derin krizinde… Haydi, söyleyin kuzum, gerçekten bir yıl boyunca, kaç iyi film izliyorsunuz? Tek tük değil mi? Tanığa başka sorum yok!

Peki, Mavi Ay dizisinden bu yana takip ettiğimiz, 12 Maymun, Zor Ölüm, 6. His, 5. Güç derken, hakkını teslim ettiğimiz Bruce Willis, İlk Kurşun filminde, tek başına mı ateş ediyor? Seni de unutmadık Süt Oğlan! Evet, Hayden Christensen, Yıldız Savaşları’nın (Star Wars) yeni serisinde, gencecik bir aktörken ve en kilit rol olan Anakin Skywalker’ı sırtlarken, sana dair umutlarımız vardı. Sonra ne oldu? Hop! Gelecek planı, tepetaklak oldu. Yazık, valla yazık… Neyse…

Bruce Willis Abimizi, vasat filmlerinde oynatma uzmanı Steven C. Miller’ın çektiği İlk Kurşun, hali vakti yerinde kentli bir ailenin, serüvene balıklama atlamasını ve taşrada başına bela almasını anlatıyor. Pardon! Anlatmaya çabalıyor. Rehine, soygun, kötü adamlar, iyi adamlar, yanlış zaman ve yerde bulunanlar, tüm bunlardan ne filmler çıkabiliyor, elbette iyi, akıllı ve çarpıcı bir senaryonuz varsa… Şimdi burada tuhaf olay örgüsünden mi dalsam, sürprizlerin bas bas bağırıp, kendini açık etmesinden mi dolaşsam, bilemiyorum. Oyunculuklar dökülüyor, klişe böğürüyor, film bitse de gitsek hissi, finale doğru büyüdükçe büyüyor. Büyük aktörler ve küçük filmler, bu da bizim sınavımız olsun. İyi seyirler.