“D'après une histoire vraie / Based on a True Story”, senaryosunu, Delphine de Vigan’ın aynı adlı romanından (2015) Olivier Assayas ile birlikte uyarlayarak yazan Roman Polanski’nin yönetmen koltuğunda oturduğu gerilim yüklü psikolojik bir drama…
Prömiyeri, 27 Mayıs 2017’de Cannes Film Festivalinde yapılan ve 1 Kasım 2017 tarihinde vizyona giren filmin, 5.7/10 (6.080 oy) ve 3/5 (100 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 5.4/10 (28 yorum) ve 43/100 (8 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, her ne kadar katılımcı sayıları yetersiz olduğu için film hakkında doğru fikir vermekten oldukça uzak olsa da, bu haliyle dahi düpedüz bir felaketle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor (en azından ima ediyor) gibi…
Ki zaten, 15 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilmesine rağmen sadece 3,9 milyon dolarlık bir rakama ulaşabilen filmin gişesi de ayrı bir hayal kırıklığı…
Gelin isterseniz, Roman Polanski’nin yanı sıra yapımcıları açısından da oldukça üzücü veri ve sonuçlara sahip olan bu filme, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bir de biz bir göz atalım…
Ancak ayrıntılı incelemeye başlamadan ilk olarak kendimize, “Bu film gerçekten de bu kadar düşük puanlar alacak ve gişede tepesi üstüne çakılacak kadar kötü müydü?” şeklinde bir soru soralım…
Bizim bu soruya yanıtımız, “Kesinlikle, hayır” olacak…
Elbette, hiç kimse çıkıp da “D'après une histoire vraie / Based on a True Story” nin Polanski’nin en iyi filmlerinden biri olduğunu iddia edemez…
Ki zaten görünürde böyle bir iddiada bulunan da yok…
Fakat bir felaket ile karşı karşıya olduğumuzu söylemek de, bu filme ilişkin düpedüz bir haksızlık olduğu gibi yanıltıcı da olur…
Neden mi?
Zira bunu söyleyenlerin, öncelikle başroldeki Emmanuelle Seigner ve Eva Green ikilisinin performanslarının yetersiz olduğunu kanıtlamaları gerekiyor…
Ki bu, bu grupta yer alanların birinci ödevleri olsun…
Bizim gibi Polanski’nin sinemasını yakından takip edenler, Emmanuelle Seigner’ın neredeyse onun kadrolu oyuncularından biri gibi olduğunu çok iyi bilirler…
Eva Green’i de özellikle “Dark Shadows” (2012), “Miss Peregrine's Home for Peculiar Children” (2016) ve “Euphoria” (2017) gibi gerilim ve gizem dozu biraz yüksek olan filmlerden hatırlayanlar da, onu castingin içinde görünce eminiz müstehzi bir tebessümle, “Cümbüş başlıyor” demişlerdir diye düşünüyoruz…
Bize göre bu ikili, konu itibarıyla yer yer Kathy Bates’e “En İyi Kadın Oyuncu” kategorisinde Academy Ödülü de kazandıran “Misery” yi de (1990) anımsatan bu filmde, ayakları yere sağlam basan bir performans sergilemişler…
Öyle ki; kendilerini izlerken Delphine ve Elle’in içinde bulundukları uykusuz, yorgun, huzursuz, öfkeli, kızgın, yalancı, ikiyüzlü ve benzeri ruh halleri ile psikolojilerini iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz…
Teknik kadro içinde söylenilecek çok fazla bir şey yok…
Çünkü filmin görüntü yönetmeni Pawel Edelman ile editörü Margot Meynier’de aynen Emmanuelle Seigner gibi yıllardır setten sete Polanski ile birlikte koşuşturan isimler…
Tabii bu ekibin, 2 Academy ödüllü üyesi Alexandre Desplat ile César ödüllü üyesi Jean Rabasse gibi geri kalanı da oldukça önemli sinemacılardan oluşuyor…
Dolayısıyla, oyuncu kadrosunun performansı gibi işin teknik kısmı ile kurgusunun da başarısız olması için görünürde geçerli hiçbir neden mevcut değil…
Tersini kanıtlamak isteyenler için bu da ikinci ödev olsun diyelim ve yoruma son noktayı koyalım…
Sonuç olarak, sinema tarihinde (ve bizim özel arşivimizde) kendine müstesna bir yer edinmiş olan Roman Polanski’nin bu filmi için puanımız 3 önerimiz ise, zaman bulup da bugüne kadar halen izlemediyseniz, “izlemenizde kesinlikle yarar var” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,