Ay'ın gerçekte, filmin önemli karakterlerinden KC Houseman'nin (John Bradley), ısrarla uzaylılarca inşa edilmiş bir "mega yapı" olduğunu iddia ettiği senaryosunu da; Harald Kloser ve Spenser Cohen ile birlikte yazan Roland Emmerich'in yönetmen koltuğunda oturduğu "Moonfall", bilim - kurgu bir aksiyon olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 150 milyon dolarlık bütçesinin de sağladığı olanak sayesinde yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra zorluk derecesi yüksek sahnelerinde, dublör oyuncuların performanslarına da yaslanılarak büyükçe bir kısmı, stüdyo ortamında çekilmiş olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
12 Ocak 2011 günü, Uydu Onarım Görevini icra etmekte olan Jocinda Fowler (Halle Berry), Brian Harper (Patrick Wilson) ve Alan Marcus (Frank Fiola) adındaki astronotlardan son ikisi; Ay'dan kalkıp gelmekte olan kimliği belirsiz simsiyah bir nesnenin fiziki saldırısına uğrarlar...
Bunlardan Harper, güç bela da olsa kendini mekiğin içine atabilirken ne yazık ki Marcus hayatını kaybeder...
Fowler'ın da içeride baygın bir vaziyette yatıyor olması sebebiyle Endeavour isimli mekiğin dünyaya dönüşünü, Harper tek başına gerçekleştirecektir...
Ülkesinde önce kahraman gibi karşılanan Harper; on sekiz ay boyunca sürdürülen bir soruşturmanın neticesinde uzayda yaşanan kazaya, insan hatasının sebep olduğu gerekçesiyle NASA'dan kovularak, beş parasız bir biçimde bir köşeye atılır...
Bu yargısal süreç boyunca ekip arkadaşı Fowler, suçlanan Harper'a destek olmazken boşanacağı karısı Brenda (Carolina Bartczak) ile oğlu Sonny'de (Azriel Dalman), Houston'ı terk ederek Brenda'nın annesinin evinin bulunduğu New Jersey'e yerleşeceklerdir...
***
10 Yıl Sonra...
Kaliforniya Üniversitesi, Iruine Kampüsü...
Gecenin bir yarısı, temizlik görevlisi gibi davranmakta olan KC Houseman; Profesör Eugene Arrowood'un odasındaki bilgisayara gizlice girmek suretiyle Şili Ulusal Gözlemevinden Esteban'a ulaşarak kendini Profesör olarak tanıtarak ondan, Ay'ın bir gece önceki yörünge hareketlerinin kayıtlarını e-posta adresine göndermesini ister...
KC Houseman aslında "Angel's BURGERS" isimli bir fast food restoranda servis görevlisi olarak çalışmaktadır...
Derken...
Houseman'in telefonuna istediği e-posta gelir ve gördükleri karşısında da, acil uyarı gayesiyle NASA'ya ulaşmaya çalışır...
***
Direktör yardımcısı Jocinda Fowler, sabahın köründe telefonla aranarak Houston Teksas'taki NASA'nın Johnson Uzay Merkezinde yapılacak acil bir toplantı için çağrılır...
Hatta on yaşındaki oğlu Jimmy' i (Zayn Maloney), üniversite öğrencisi bakıcısı Michelle'e (Wenwen Yu) emanet ederken apar topar bir şekilde evden alınır...
Zira Ay, yörüngesini değiştirerek dünyaya doğru yönelmiştir...
Aynı bilgilere sahip olan Houseman'da Fowler'a ulaşmaya çalışsa da başarılı olamaz...
Böyle olunca da NASA'ya bir de, "Astronot Gününde" çocuklara bir konuşma yapacak olan Brian Harper vasıtasıyla erişmeyi dener Houseman...
Ama o da kendisini, hem de söylediklerinin hiç birine kulak asmadan, doğrudan güvenlikler aracılığıyla tesisten attırıverir...
***
Evinin kirasını dahi ödeyemeyen Harper'ı şimdi de eski karısı Brenda telefonla aramaktadır...
Çünkü on sekiz yaşındaki oğulları Sonny (Charlie Plummer) hızlı araç kullanmaktan tutuklanarak göz altına alınmış; ertesi gün yapılan ilk duruşmada da, bir hafta sonra yapılacak kefalet duruşmasına kadar da hapse mahkum edilmiştir...
Üstelik de Brenda'nın yeni kocası Tom Lopez'in (Michael Peña) avukatının (Randy Thomas) mahkeme salonunda hazır bulunmasına rağmen...
***
Oğlunu kurtarmak amacıyla Harper duruşma yargıcının (Tyrone Benskin) peşinden koştururken Houseman'de, annesi Elaine'nin (Kathleen Fee) verdiği gazla; "Ay Yörüngesinden Çıktı" başlığını twitter'da TT yapmıştır...
Bunu gördüğünde ABD Hava Kuvvetlerinde Orgeneral olan eski kocası Dough Davidson (Eme Ikwuakor), Fowler'ı arayarak haberi teyit ettirir...
***
İlk önlem olarak dünyaya doğru yaklaşmakta olan Ay'ı yerinde incelemek üzere NASA ve Avrupa Uzay Ajansının ortaklığındaki bir uzay aracı, Ay'a gönderilirken Harper'da Houseman'ı bulmaya çalışmaktadır...
Elbette dünyanın her yerine; kaos, ayaklanma, sivil iteatsizlik ve yağmacı hareketler egemen olmuştur...
Ancak işin daha da kötüsü, on yıl önce Marcus'un ölümüne yol açan karanlık nesne, şimdi de yeni yollanan parçaladığı uzay aracının içindeki üç astronotu da (Michelle Langlois-Fequet, Tyler Elliot Burke ve Andreas Apergis) öldürürken Amerika'nın batı kıyılarındaki okyanus da yükselerek yerleşim bölgelerini basmaya başlamıştır...
Yaşananlar karşısında ürkerek çaresiz kalan NASA Direktörü Albert Hutchings (Stephen Bogaert), görevini yardımcısı Fowler'a devreder...
Böylelikle Fowler hem göreceği eski kayıtlar hem de eski NASA görevlilerinden Holdenfield'ın (Donald Sutherland) ağzından duydukları sayesinde, Brian Harper'ın bile isteye suçlandığını anlayacak fakat tek başına hareket etmeyi planlayan ABD Hava Kuvvetlerini eşgüdümlü olarak çalışmaya ikna edemeyecektir...
Bunun üzerine Fowler, Harper ve Houseman'ı NASA'ya getirtir...
Dakika 45...
Geride sizleri, % 100 eğlenme garantili 85 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Bitirmeden de, bu filmin; Ay konulu bir " National Geographic belgeseli" olarak çekilmediğini ve o yüzden de akıl dışı unsurlar barındırmakla itham edilen senaryosunu eleştirenlere aldırmamanızı öneriyoruz...
Zaten sinema da kitlelere, "hayal" satarak eğlendirmek sanatı değil midir...
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Bugüne kadar fırsat bulamayan sinemasever dostlara, yine çarpmak üzere dünyaya doğru hızla yaklaşmakta olan Ay’ı esas alan son derece farklı bağlamdaki konusu ile dikkat çeken Lars von Trier’nin “Melancholia”sını da (2011) hararetle tavsiye edeceğiz...