En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.068 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
18 Aralık 2021 tarihinde eklendi
Bu akşamın izleme programındaki “The Cured”, yönetmen koltuğunda oturan David Freyne’in ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi çalışması…
Bir zombi virüsü salgını ve sonrasındaki rehabilitasyon sürecinde İrlanda’da yaşanan olayların konu edildiği bu filmin senaryosunu da, daha önce çektiği kısa metrajlı filmlerde olduğu gibi yine David Freyne yazmış…
Nedendir bilinmez, bir tür adrenalin etkisi yapan zombi konulu filmler, bize her zaman cazip gelmiştir… Ancak kesinlikle itiraf etmeliyiz ki; özellikle de IMDB ve Rotten Tomatoes’daki yorumları okuyup 5,4/10 - 3,7/5 gibi izleyici puan ortalamalarını gördükten sonra eğer iflah olmaz bir George A. Romero hayranı ve “The Walking Dead (2010 – 2018)/ Fear the Walking Dead (2015 – 2018)” dizilerinin bağımlısı olmasaydık, bu filme bir şans verip 95 dakika boyunca ekran karşısına oturmaya bizi hiç kimse ikna edemezdi…
Tabii, bütün bu söylediklerimiz filmi izlemeden önceki düşüncelerimizdi…
Filmi izlemeyi bitirdikten sonra ise bu düşünceler; bir filmi izleyip izlememe konusunda karar verirken IMDB ve Rotten Tomatoes gibi “popüler” mecralardaki yorum ve puanların, kesinlikle çok ciddi bir referans olarak kabul edilmemesi gerektiği gerçeğine evrildi…
Ki bu gerçek, sadece “The Cured” filmi ile sınırlı bir deneyimin sonucu da değil… Bu, bir “déjà vu” gibi defalarca yaşanarak tespit edilmiş çok sağlam bir olgu…
Şimdi gelelim filmin kendisine…
Başta Abbie karakterini canlandıran Ellen Page ile Senan karakterini canlandıran Sam Keeley olmak üzere bütün oyuncu kadrosunun son derece iyi bir iş çıkarttığını söylemek lazım… Mekân seçimi, dekorlar, kostüm, makyaj ve görsel efektler içinde söylenebilecek çok fazla bir şey yok… Her şey tam da olması gereken kıvamda…
Ama bize göre bu filmde asıl dikkat çeken husus, büyük usta George A. Romero’nun bütün filmlerinde yaptığı gibi “zombi” temalı bir hikâyede ciddi toplumsal analiz ve eleştirilere giriliyor olması…
Zaten Romero’da, “zombi bahane eleştiri şahane” tarzında işlere imza attığı için türün üstadı değil midir biraz da?
Arşivimize de dâhil ettiğimiz bu filmi bütün sinemaseverlere hararetle öneriyor ve fırsat bulursanız “In the Flesh” (2013–2014) dizisine de bir göz atın diyoruz…
Keyifli seyirler,
Son bir not: Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 18 Haziran 2018 günü saat 01.14’de yazılarak paylaşılmıştır...
Zombi filmlerine başka açıdan bakan bir film olmuş. İnsanların tedavi bulması ve virüslüleri iyileştirmesi çok da güven vermeyen bir durum olarak görülüyor ve sonrası anlatılıyor.
Beğendim güzeldi izlenebilir. Bu cümleler klişe ama film klişe değil. Senaryo farklı ama istediğim kadar iyi işlenmemiş. Çok daha iyi yapılabilirdi biraz daha duygu yüklenseydi. Neyse izlenebilir...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.