Garfield eleştirileri

Senaryosunu, Jim Davis'in yarattığı karakterler üzerinden uyarlayarak Paul A. Kaplan, Mark Torgove ve David Reynolds'ın kaleme aldıkları ve yönetmen koltuğunda da Mark Dindal'ın oturmakta olduğu "The Garfield Movie"; animasyon tarzda kurgulanılmış bir macera olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, 19 Haziran 1978 tarihinde yaşamlarımıza dahil olan ve dünyadaki yaklaşık 2.580 gazetenin sayfalarında günlük çizgi bant roman olarak yer alma başarısını da gösterirken...

Vakti zamanında...

Türkiye'de bu işi...

O yıllarda tiryakisi olduğumuz Cumhuriyet Gazetesi'nin üstlendiğini ifade edeceğimiz Garfield'ın...

Yeni nesil bu filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Telefonundaki uygulama üzerinden...

Pepperonili duble pizza, çıtır ekmek çubukları, lazanya, jalapeñolu ekmek çubukları ve karamelli pudingten oluşan akşam yemeği siparişini veren...

İri bedenli sarman kedimiz Garfield (seslendiren Chris Pratt)...

***

Kendisine...

Kurye değil de...

Drone ile yapılacak teslimatı beklerken...

Bizlere de...

Ödül gibi bir sürprizinin bulunduğunu belirtmeyi de ihmal etmez...

***

Ki Garfield'a göre bu...

Kesinlikle hayal kırıklığına uğramayacağımız...

Kendi hakkındaki...

Kimseciklerin duymadığı...

Karanlık ve fırtınalı bir gece de başlayan...

Bir hikayeden ibaret olup içinde...

Daha önce tanımadığımız birini de barındırmaktadır...

***

Ve zaten çok geçmez...

Karnını tıka basa doyuran Garfield...

Babası Vic (seslendiren Samuel L. Jackson) tarafından terk edilerek sokağa bırakıldığı gecenin karanlığında...

Başına gelenlerden söz etme faslına verir sırayı...

***

Şöyle ki...

Babası kendisini...

Nefis pizzaların servis edilmekte olduğu...

Bir restoranının karşısındaki kaldırıma bırakmış...

***

Ve şimdi de Garfield...

Trafiğin akmakta olduğu sokağı enlemesine geçip...

Söz konusu pizzacıya ulaşma çabası içine girmiştir...

***

Ki bu çaba...

An itibarıyla kendisini evine alacak olan Jon Arbuckle (seslendiren Nicholas Hoult) ile tanışmasına vesile olurken...

***

Jon'un oturduğu apartman dairesinde...

Evcil hayvan beslemesine izin verilmediği için...

Jon ile "onu sahiplenen" Garfield...

Kentin çeperlerindeki...

İki oda ve iki banyoya sahip...

Tek katlı bir eve taşınırlar...

***

Ve...

Bir süre sonra da...

Garfield'in en sevdiği dostu...

Beagle cinsi bir köpek olan Odie'de (seslendiren Harvey Guillén) kendilerine katılır...

***

Böylelikle de...

Tek istisnasını...

Veterinere götürüldükleri Pazartesi günlerinin oluşturduğu...

Tatlı hayatları...

Gündemimize oturmuş olur...

***

Elbette...

Aynı gün içerisinde...

Küvete sokulup...

Sabunlu sıcak sular ile yıkanıp...

Fön makinası ile kurutulması da Garfield'e...

İşkence gibi gelmekte...

***

Ve sırf o yüzden de...

Pazar günlerinden...

Pazartesileri pas geçmek suretiyle...

Doğrudan Salı'ya atlamayı temenni etmektedir...

***

Neyse...

Yine de...

Garfield, Odie ve Jon'dan oluşan...

Bu mutlu ve mesut üçlünün...

Oldukça lezzetli bir sufleyi anımsatan yaşamları için...

Tehlike çanlarının çalma vakti de gelip çatmıştır...

***

Zira...

Gece atıştırmalığı için buzdolabının başına geçmiş olan...

Doymak nedir bilmeyen obur kedi Garfield ile ona ve oyunlarına uymak mecburiyetinde kalan Odie...

Garfield'ın babası Vic'in eski dostlarından İran kedisi Jinx'in (seslendiren Hannah Waddingham)...

Roland (seslendiren Brett Goldstein) ve Nolan (Bowen Yang) isimli adamları tarafından kaçırılarak...

Terk edilmiş bir AVM'ye götürüleceklerdir...

***

Çünkü Vic...

Hayvan barınağına kapatılmasını engelleyemediği...

Yahut da kurtaramadığı gerekçesiyle Jinx'e...

İçeride mahsur kaldığı her bir güne denk gelen bir litre karşılığında...

Toplam 1.675 litre süt borçlanmıştır...

***

Ve...

Jinx bu sütün kendisine...

Laktoz Çiftliklerine gizlice sızılıp...

72 saat içinde derhal getirilmesini istemektedir...

Dakika 16...

***

Çocuklarıyla birlikte izleyecek film arayan ebeveynlere gönül rahatlığıyla önerebileceğimiz filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; mevsim atıştırmalıkları eşliğinde, güle oynaya seyredebilecekleri...

85 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Şaka tekrarı bol bir animasyon filmi. Bol bol Amazon, Sony ve drone reklamı dışında çizgi romanın ve eski tadın beyaz perdeye uyarlanması iyi hissettirdi. Zorlama komedi sahneleri olmasa çok daha iyi olurdu.

Güzel ve eğlenceli bir film gülmekten öldüm filmin bazi sahnelerinde gercekten Güzel bir uyarlama olmuş

Bu, 2 yılı aşkın süredir katılmaya çalıştığım ancak dolandırıcıların benden birkaç kez para aldığı yeni dünya düzeni Illuminati'ye nihayet nasıl katıldığıma dair tanıklığımdır. Uzun zamandır Illuminati'ye katılmayı araştırıyordum ama dolandırıcılar bu yılın başlarında Lord Felix Morgan ile internette buluştuğumda paramı almaya devam etti. Onunla temasa geçtim ve ona her şeyi anlattım ve o da kullanılan kaydı önerdi ve ben de paramı ödedim. başlamam için büyük bir üyeye ihtiyacım var ve Dünya Düzeni'ne inisiye oldum ve inisiyasyonum tamamlandıktan sonra toplam 4.000.000 ABD doları alıyorum. Çok mutluyum! Ve Lord Felix Morgan'ın iyi işlerini yayacağına söz ver. Bugün yeni dünya düzeni Illuminati'ye katılmakla ilgileniyorsanız, bugün Lord Andrei Bogdanov ile iletişime geçin; bu, her zaman arzu ettiğiniz İlluminati üyeliğini kazanmak için en iyi şansınızdır. Lord Felix Morgan ile iletişime geçin E-posta: Illuminatiofficial565@gmail.com veya Whatsapp +447918641801