Garfield Babasıyla Kavuşunca...
Yazar: Tuğçe Madayanti ŞenGarfield'ın tembel ve bencil doğası, birçok kişinin kolayca empati kurabileceği günlük sıkıntıları ve keyifleri yansıttığından olsa gerek çok geniş bir hayran kitlesini de beraberinde getirmeye devam ediyor. Yeni jenerasyonların Garfield ile tanıştırılması ve onlara aktarılmasını ise harika buluyorum. Haftalık yerel gazete Pendleton Times’da, Jim Davis'in 1976 yılında yayımlanan 'Jon' isimli çizgi romanı büyük başarı elde etmiş ve ardından 1978'de 'Garfield' adıyla ulusal çapta yayımlanmaya başlanmıştı. İşte o zamanlardan beri, açgözlü, tembel ve alaycı turuncu kedi Garfield, vazgeçilmez bir karakter haline geldi. Sonrasında Garfield ve onun evreninin çizim tarzı daha karikatürize bir hale getirilerek, günümüzde hepimizin bildiği görünümüne kavuştu. Dünyanın her yerinden, her yaşta insanın ilgi ve sevgisini kazanan bu karikatür karakteri Garfield, 2002 yılında dünya genelinde 300 milyona yakın okuyucuya ulaşarak en çok basılan çizgi romanlardan biri oldu. Farklı animasyon serileri ve filmlerle Garfield, yıllar içinde geniş kitlelere hitap etmeyi sürdürdü.
Animasyonlarda en önemli kalemlerden biri tartışmasız seslendirmelerdir. Garfield’in bu yeni sinema filmi “The Garfield Movie”de karakteri Chris Pratt seslendirmekte. 2007'den beri Garfield'ı seslendiren Frank Welker’ın bu film için teklif almamasının sanatçıda hayal kırıklığını yarattığını da eklemek isterim. Ancak şöyle ki Chris Pratt, Garfield karakterine yepyeni, taze bir soluk getirmiş. Garfield'ın yeni tanıştığımız babası Vic'i de Samuel L. Jackson seslendirdiğinden bu ikilinin atışmasını dinlemek apayrı bir keyif verdi. Zaten filmin seslendirme kadrosu oldukça güçlü. Chris Pratt ve Samuel L. Jackson’ın yanı sıra Nicholas Hoult, Cecily Strong, Hannah Waddingham, Brett Goldstein, Bowen Yang ve Ving Rhames de kadroda yer almakta. Filmin Türkiye versiyonunda ise Garfield’i Engin Alkan seslendirmekte.
"The Garfield Movie" filmi, bebek Garfield’ın, babası Vic tarafından terk edilmesiyle başlıyor ve hikaye bu olay etrafında şekilleniyor. Garfield ve sadık dostu Odie kaçırıldığında, çılgın kedi Jinx ve onun iki kötü hizmet köpeği Roland ve Nolan ile karşılaşıyorlar. Garfield babasının onu terk etmiş olmasına kırgın olduğundan dolayı, babası Vic ile film boyunca sözsel atışmalar yaşanıyor. Bu süreçte, Garfield ve Vic'in aralarındaki mesafeyi kapatmaya çalışmaları, hem komik hem de duygusal anlarla dolu diyebiliriz. Garfield, Vic'in dönüşünü başlangıçta hoş karşılamıyor, Vic ise onu terk etmesinin nedenlerini anlamakta zorlanıyor. Ancak, hikaye ilerledikçe Vic'in neden terk ettiği ortaya çıkıyor ve Garfield de babasını daha iyi anlıyor.
Pazartesilerden nefret eden, lazanya delisi ve sürekli uyuyan bir kedi olan Garfield’ın çoğu zaman alaycı ve esprili bir dille çevresindekilere sataşmasını hepimiz çok seviyoruz. Sahibi Jon Arbuckle ve köpek arkadaşı Odie ile ilişkisine ise bayılıyoruz. Bu ilişkiler dengesi bu filmde babası Vic’in dahil olmasıyla değişmişti. Filmde, Garfield'ın Vic ile olan ilişkisi hikayenin merkezinde yer aldığından, Jon ve Odie karakterleri geri planda kalmıştı. Vic, Garfield'ın babası olarak seyirciye tanıtılan yeni bir karakter ve tıpkı Garfield gibi tembel, yemek düşkünü ve esprili bir kedi. Ancak, Vic'in yaşının ve deneyimlerinin verdiği bir bilgelik ve olgunluk var elbette. Bu yeni karakter Vic'in geçmişi ve Garfield'ı terk etmesinin ardındaki nedenler, filmin hikayesine duygusal bir katman eklemişti.
DNEG Animation tarafından canlandırılan bu bilgisayar animasyon komedi filmi "The Garfield Movie" pek çok kez ertelendi ve aksilikler yaşadı. David Reynolds'un senaryosundan Mark Dindal'ın yönettiği filmin çalışmalarına aslında Mayıs 2016'da başlanmıştı ancak pandemi ve diğer problemler nedeniyle film birçok kez ertelenmişti. Animasyon kalitesi büyük övgüleri hak edecek seviyelerde değildi. İzlemesi keyifli, canlı ve dinamik olan animasyonu günümüzdeki çoğu animasyon filmiyle benzerlik göstermekte. Genel olarak film eğlenceli ve sıkılmadan izlenebilecek bir yapım. Garfield'ın 'Catflix' adlı platformda kedi filmleri izlemesi gibi mizahi detaylar oldukça keyifliydi. Ailece rahatlıkla izlenebilecek bu eğlenceli filmde Chris Patt’in sesiyle espriler daha tatlı keyif vermekteydi. Garfield ile Odie sahneleri ise birkaç yerde kahkahalar attırmıyor değil.
Biraz fazla tahmin edilebilir oluşu ile çocuk izleyiciler için daha uygun olan bu yeni Garfield filmi ne yazık ki yetişkinlerin genel eğlence seviyesi için yetersiz gelecektir. Ancak film sonundaki jenerik bölümünde 'Catflix' üzerinden yayınlanan kedi videoları sayesinde 7’den 70’e herkes sinema salonundan gülümseyerek çıkacaktır. "The Garfield Movie" çocuklara ne katacak?” diye soracak olursanız; filmin duygusal ve mizahi dengesini sağlayan Garfield ve Vic arasındaki ilişki, çocuk izleyicilere, aile bağlarının ve anlayışın önemini hatırlatacaktır. Garfield’ın alaycı ve tembel doğası ile Vic'in bilge ve olgun tavırları arasında zenginleşen hikaye ise çocuklara eğlenceli gelecektir.