Senaryosu, Frank Baldwin tarafından yazılan "Cold Pursuit", Norveçli Hans Petter Moland’ın yönetmen koltuğunda oturduğu ilk Hollywood prodüksiyonu…
60 milyon dolarlık bütçesine rağmen sadece brüt 76,4 milyon dolarlık bir gişe yapabilen “dark comedy / kara mizah” tarzındaki bu aksiyon filmi, bilindiği gibi yönetmenliğini yine Hans Petter Moland’ın yaptığı “Kraftidioten / In Order of Disappearance” (2014) isimli Norveç filminin Amerikan versiyonu olarak yeniden çekilmiş hali…
8 Şubat 2019 tarihinde Amerika’da vizyona giren filmin, 6.2/10 (60.851 oy) ve 3.1/5 (2.500 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.2/10 (185 yorum) ve 57/100 (39 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, orta karar bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Yine de isterseniz, bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım, ardından da puanlamaya çalışalım…
Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yine bu filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, bu filmi, “dark comedy / kara mizah” tarzında çekilmiş bir aksiyon olarak değil de, intikam peşinde koşan Liam Neeson’ın, elde silah terör estirdiği sert bir aksiyon olacağı beklentisiyle izleyenlerin (veya izlemeyi düşünenlerin) büyük bir hayal kırıklığına uğrayacakları ve hatta kimi sahneleri kolaylıkla anlamlandıramayacakları bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Zira izleyenlerin hemen fark edecekleri gibi ironi ve hiciv şeklindeki kara mizah ögelerinin öne geçtiği bu filmde mizah, kendini özellikle de karakterlerin takma isimleri ve ölüm sahnelerindeki zekice kurgulanarak aralara serpiştirilmiş ince ayrıntılarda göstermektedir…
Elbette destekleyici ek örnekler olmaları nedeniyle, (homofobik nefret içermeyen) eşcinsel gangster karakteri ile “Stockholm sendromu” söylemi ve masal niyetine kar küreme aracı prospektüsü okuma esprilerini de atlamamak lazım…
Çünkü bunlar da senaryoya, 119 dakikalık süreyi tamamlamak amacıyla öylesine ilave edilmiş şeyler değiller…
Nihayetinde, bütün bu sıraladıklarımız da aslında, “Cold Pursuit” in, kesinlikle insanların birbirinin kafasını yarıp gözünü çıkarttıkları basit aksiyon filmlerinden biri olarak düşünülmemesi ve izleme programına da bu türden yanlış bir yaklaşımla alınmaması gereken farklı seyirliklerden biri olduğu anlamına geliyor…
Bitirmeden bir iki laf da oyuncu kadrosu için etmek gerekirse, Liam Neeson’ın yanı sıra canlandırdığı karakterler ile oynadığı bütün filmlere ayrı bir renk katan William Forsythe’ı bu filmde de görmüş olmanın en azından bize iyi geldiğini söylemeliyiz…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama bu söylediklerimiz filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez, “Bu filmi, ana temasını değiştirmeden senaryosuyla da dilediğince oynayarak birde Quentin Tarantino yahut Coen Biraderler çekseydi, ortaya nasıl bir film çıkardı?” şeklindeki bir soru ile kullanmış olalım…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “bir şans da siz verin” biçiminde olacak…
Keyifli seyirler,