Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Geçen yıl “Testere: Jigsaw Efsanesi” (Jigsaw) ile “Testere” serisinin son halkasının yönetmenliğini üstlenen ikiz kardeşler Michael ve Peter Spierig, bu kez eski usul bir hayaletli ev hikâyesiyle geliyorlar karşımıza. “Winchester”, yüksek prodüksiyon kalitesi, karanlığı çok iyi kullanan görüntü yönetimi, atmosferi ve oyuncularıyla öne çıkan bir film. Ama gerçeklerden esinlendiği söylenen ve Sarah Winchester’ın vicdan azaplarıyla şekillenen hikâye bir noktadan sonra ilk anlardaki ilginçliğini yitiriyor ve vasatın üstüne çıkamıyor. Yine de korku gerilim sevenlerin ilgisini çekebilir.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Star
Yazar: Serdar Akbıyık
Filmin hikayesi bu yönüyle klasik bir hayaletli ev öyküsü. Ama gerçekten böyle bir evin var olması hatta binlerce turistin ABD’deki bu eve akın etmesi işi ilginç kılıyor. Sarah Winchester gerçekten yaşamış bir karakter. Winchester tüfeklerini üreten kocasının ölümü, tek çocuğunun daha bebekken ölmesi onu medyumlara yöneltmiş; bu seanslardan birinde Winchester tüfekleriyle katledilen Kızılderili ruhlarının hem ölmüş kocasının ruhuna işkence ettiğini hem de bu tüfeğin sağladığı zenginlikten yararlanan bütün mirasçıların aynı tehditle karşı karşıya olduğunu duyunca bu evi yapmaya karar vermiş. Evi ilk satın aldığında 8 odalı normal bir mesken iken Sarah’ın hayalgücünden çıkan çizimlerle 160 odalı, 10 bin pencereli, 2000 kapısı olan, 13 banyoya sahip, 47 şöminesi ve 40 merdiveni bulunan dev bir yapı haline gelmiş. Bu gizemli ve sırlarla dolu ev California’da halen dimdik ayakta.
Eleştirinin tamamı için: Star
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Dizici
Düşük bütçeli bir film için Winchester gene de oldukça iyi gözüküyor. Malikane dış çekimlerde biraz fazla maket durmasına rağmen ürkütücü, kostümler başarılı ancak filmin bütününde atmosfer yok. Film PG-13 derecesi almış yani 13 yaş altının filmi izlemesi için velinin izni gerekiyor. Ve bu film derecelendirmesi bu türdeki filmlerin bütün cazibesini yetişkinler ve de özellikle korku filmi tutkunları için yok ediyor. Vahşet görüntülerinin hiç olmadığı bu filmlerde kan, yakın çekim rahatsız edici görüntüler olmayınca film hakkıyla korku filmi olamıyor. Abartarak iyi yönünden bakacak olursak, gençlerin silah algısını negatif yönde etkileyebilecek olan filmin hikâyesi bu sayede daha geniş seyirci bulacağından, filmi eğitici olarak değerlendirebiliriz.
Eleştirinin tamamı için: Birgün
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Haftanın yenilerinden ‘Winchester Gizemli Ev’, işte bu malikâne ve Sarah Winchester odağında bir gerilim öyküsü anlatıyor. Şirket yetkilileri, sahibelerinin akıl sağlığını kaybedip kaybetmediğine dair tetkiklerde bulunması için işinin ehli bir doktoru, Eric Price’ı malikâneye yolluyorlar. Bir bilim insanı olan doktor, çok geçmeden evdeki ‘doğaüstü’ varlıklarla tanışıyor. Michael ve Peter Spierig kardeşlerin imzasını taşıyan yapım, genel bir çerçevede ‘Poltergeist’, ‘Ruhlar Bölgesi’ ve ‘Korku Seansı’ türü ‘Perili ev filmleri’ni, bilim insanı ve metafizik çelişkisi açısından da ‘The Awakening’i hatırlatmanın dışında pek bir etki yaratmıyor. Helen Mirren ve Jason Clarke gibi oyuncuların varlığı da sonucu değiştirmemiş.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Geçen yıl “Testere: Jigsaw Efsanesi” (Jigsaw) ile “Testere” serisinin son halkasının yönetmenliğini üstlenen ikiz kardeşler Michael ve Peter Spierig, bu kez eski usul bir hayaletli ev hikâyesiyle geliyorlar karşımıza. “Winchester”, yüksek prodüksiyon kalitesi, karanlığı çok iyi kullanan görüntü yönetimi, atmosferi ve oyuncularıyla öne çıkan bir film. Ama gerçeklerden esinlendiği söylenen ve Sarah Winchester’ın vicdan azaplarıyla şekillenen hikâye bir noktadan sonra ilk anlardaki ilginçliğini yitiriyor ve vasatın üstüne çıkamıyor. Yine de korku gerilim sevenlerin ilgisini çekebilir.
Star
Filmin hikayesi bu yönüyle klasik bir hayaletli ev öyküsü. Ama gerçekten böyle bir evin var olması hatta binlerce turistin ABD’deki bu eve akın etmesi işi ilginç kılıyor. Sarah Winchester gerçekten yaşamış bir karakter. Winchester tüfeklerini üreten kocasının ölümü, tek çocuğunun daha bebekken ölmesi onu medyumlara yöneltmiş; bu seanslardan birinde Winchester tüfekleriyle katledilen Kızılderili ruhlarının hem ölmüş kocasının ruhuna işkence ettiğini hem de bu tüfeğin sağladığı zenginlikten yararlanan bütün mirasçıların aynı tehditle karşı karşıya olduğunu duyunca bu evi yapmaya karar vermiş. Evi ilk satın aldığında 8 odalı normal bir mesken iken Sarah’ın hayalgücünden çıkan çizimlerle 160 odalı, 10 bin pencereli, 2000 kapısı olan, 13 banyoya sahip, 47 şöminesi ve 40 merdiveni bulunan dev bir yapı haline gelmiş. Bu gizemli ve sırlarla dolu ev California’da halen dimdik ayakta.
Birgün
Düşük bütçeli bir film için Winchester gene de oldukça iyi gözüküyor. Malikane dış çekimlerde biraz fazla maket durmasına rağmen ürkütücü, kostümler başarılı ancak filmin bütününde atmosfer yok. Film PG-13 derecesi almış yani 13 yaş altının filmi izlemesi için velinin izni gerekiyor. Ve bu film derecelendirmesi bu türdeki filmlerin bütün cazibesini yetişkinler ve de özellikle korku filmi tutkunları için yok ediyor. Vahşet görüntülerinin hiç olmadığı bu filmlerde kan, yakın çekim rahatsız edici görüntüler olmayınca film hakkıyla korku filmi olamıyor. Abartarak iyi yönünden bakacak olursak, gençlerin silah algısını negatif yönde etkileyebilecek olan filmin hikâyesi bu sayede daha geniş seyirci bulacağından, filmi eğitici olarak değerlendirebiliriz.
Hurriyet
Haftanın yenilerinden ‘Winchester Gizemli Ev’, işte bu malikâne ve Sarah Winchester odağında bir gerilim öyküsü anlatıyor. Şirket yetkilileri, sahibelerinin akıl sağlığını kaybedip kaybetmediğine dair tetkiklerde bulunması için işinin ehli bir doktoru, Eric Price’ı malikâneye yolluyorlar. Bir bilim insanı olan doktor, çok geçmeden evdeki ‘doğaüstü’ varlıklarla tanışıyor. Michael ve Peter Spierig kardeşlerin imzasını taşıyan yapım, genel bir çerçevede ‘Poltergeist’, ‘Ruhlar Bölgesi’ ve ‘Korku Seansı’ türü ‘Perili ev filmleri’ni, bilim insanı ve metafizik çelişkisi açısından da ‘The Awakening’i hatırlatmanın dışında pek bir etki yaratmıyor. Helen Mirren ve Jason Clarke gibi oyuncuların varlığı da sonucu değiştirmemiş.