Hesabım
    The Catcher Was a Spy
    Ortalama puan
    3,0
    2 Puanlama
    The Catcher Was a Spy hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.050 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    14 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    “The Catcher Was a Spy”, TV dünyasının önemli isimlerinden yönetmen Ben Lewin’in en son sinema filmi…

    II. Dünya Savaşı sırasındaki bir casusluk hikâyesinin anlatıldığı filmin senaryosunu, Nicholas Dawidoff’un aynı adlı çok satan (best-selling) biyografik romanından (1994) uyarlayarak Robert Rodat yazmış… Rodat, bilindiği gibi aynı zamanda tüm zamanların en iyi savaş filmlerinden biri olarak kabul edilen “Saving Private Ryan” (1998) nin de senaristidir…

    Küçük bir talihsizlik nedeniyle dünya prömiyerini, 2017 Toronto Uluslararası Film Festivali yerine 2018 Sundance Film Festivalinde yapan ve 22 Haziran 2018’de gösterime giren filmin, 6/10 (1.184 oy) ve 3.7/5 (312 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puan ortalamalarıyla 5.2/10 (63 yorum) ve 49/100 (26 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları film hakkında oldukça vasat bir görünüm çiziyor…

    Hele ilk bir aylık salon gösteriminin yaklaşık 600 bin dolarlık gişe hasılatı...

    O, tam bir felaket...

    Hâlbuki Paul Rudd, Mark Strong, Guy Pearce, Jeff Daniels, Tom Wilkinson, Giancarlo Giannini ve Paul Giamatti gibi isimlerden oluşan filmin oyuncu kadrosu da oldukça iddialıydı…

    Aynı şeyi “The Prestige” (2006) ve “The Tudors” (2007 – 2010) gibi projelerinde kostümcüsü olan Joan Bergin ile “Westworld” (2016 – 2018) un editörleri arasında yer alan Mark Yoshikawa içinde söyleyip bu listeyi daha da uzatmak mümkün…

    Peki, o zaman sorun ne?

    Bu sorunun yanıtı için her zaman olduğu gibi filmimize biraz daha yakından bakmamız gerekecek…

    Tabii filmin hikâyesinin, dünyanın en iyi on üniversitesi arasında yer alan Princeton ve Columbia gibi iki üniversiteyi bitirmiş başta Almanca, Fransızca ve İtalyanca olmak üzere pek çok dili ana dili gibi konuşabilen, düzenli olarak günde 10 gazete okuyan kütüphane kurdu bir entelektüel ve son derece de başarılı bir sporcu olan Moe Berg hakkında olduğunu da unutmadan…

    Bu küçük bilgi notundan sonra şimdi gelelim filmin oyuncu kadrosunun performansına… Daha doğrusu performansları hakkında yazılanlara... Ki, gördüğümüz kadarıyla zurnanın ilk "zırt" diyerek ahengi bozduğu yer de tam burası…

    İlginç bir şekilde pek çok “eleştiri oku”, herhangi bir oyuncuyu hedef göstermeksizin doğrudan Moe Berg karakterine yönelmiş…

    Kendisini, yapmacıksız, kuru ve çok temkinli bulanların büyük bir kısmı bu değerlendirme sonucunda, donuk buldukları performansı nedeniyle karakteri canlandıran Paul Rudd’un notunu da kırmışlar…

    Ne yazık ki, bu da aslında insanların filmleri, bu filmde kimin ve neyin hikâyesi anlatılmış diye merak edip küçük bir araştırma yapmak yerine türe göre kalıplaşmış kabullerle izlemelerinden kaynaklanıyor…

    İşte Moe Berg hakkında yukarıda verdiğimiz küçük bilgi notunu, tam da bu yüzden paylaşmıştık zaten…

    Onun CV’sinde uzak doğu dövüş teknikleri ile kesici, delici yahut ateşli silahlar uzmanı olduğuna veya entelektüel altyapısı gereği olayları soğukkanlılıkla çözmek yerine hızlı araba kullanıp olur olmaz ağız dalaşına ve kavgaya tutuştuğuna dair bilgi bulanlar, bu bilgiyi lütfen bizimle de paylaşsınlar ki bizde, senarist Robert Rodat ile yönetmen Ben Lewin’e, “Ne yapmışsınız siz böyle?” diye atarlı bir e-mail döşenip hadlerini bildirelim…

    Bir başka eleştiri de görüntü yönetmeni Andrij Parekh’e ilişkin…

    Bunun için de söylenebilecek pek çok şey var… Ama bu eleştiriyi hiç ciddiye almadığımız için, gereksiz bir polemikle lafı daha fazla uzatmamak adına, bu türden eleştirileri hiç görmemiş gibi yapıp hızlıca final paragrafına geçeceğiz…

    Sonuç olarak, kurgusunun yanı sıra gerek oyuncu performansı gerekse de dönemin atmosferini bire bir yansıtan mekân, dekor, kostüm, makyaj vb. seçim ve uygulamalarıyla göz dolduran bu filmi, büyük bir ilgi ve beğeni ile izlediğimizi söylemek isteriz… Umarız sizler de beğenir ve severek izlersiniz…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 20 Temmuz 2018 günü saat 01.28’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top