Hesabım
    Adam Mısın!
    Ortalama puan
    1,9
    42 Puanlama
    Adam Mısın! hakkında görüşlerin ?

    9 Kullanıcı yorumları

    5
    2 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    6 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Muhammed K.
    Muhammed K.

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    18 Kasım 2016 tarihinde eklendi
    Bugün saat 19.50 de filme gittim aslında beklentim çok fazla da değildi.Beyaz futbolu takip ediyorum ve komik bulduğum için her hafta sonu izliyordum ama bu saatten sonra izler miyim onu pek bilmiyorum.Şöyle söylemek gerekirse zamanınız çok değerli olsun yada olmasın kesinlikle gitmeyin! Giderseniz ben bu arkadaşı neden dinlemedim dersiniz gitmezseniz de iyi ki gitmemişim diyeceksiniz.Özellikle Ertem Şener anlatamam ya çocuk gibiydi.Ben ki sinema meraklısı sürekli takip eden giden insan film bitse de gitsek diye dua ettik.Arkadaşlarıma da hadi hadi eğlenicez dedim adamlar bana sen ADAM MISIN ! dedi resmen bizi getirdiğin filme bak vs vs. Haklılar mı haklılar hayatımda ilk kez böyle bir yorum yapıyorum çünkü kimsenin ne zamanı gitsin ne de parası gerçekten iyi ki bu yorumu okumuşum da gitmemişim diyeceksiniz...
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.078 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    13 Eylül 2024 tarihinde eklendi
    Senaryosunu Olkan Serdar Yıldız ile Cihat Zembat'ın kaleme aldıkları ve yönetmen koltuğunda da Emir Khalilzadeh'in oturmakta olduğu "Adam Mısın!", son derece başarısız, bir aksiyon komedi olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, başrol oyuncularının, özellikle de sınırlı bir sosyokültürel çevrede tanınarak sevilmiş...

    "Atarlı" ekran yüzlerinden oluşuyor olması sebebiyle; ciddi anlamda bir gişe başarısına ulaşacağı sanılan...

    Ancak 84 bin kişilik bir izleyici rakamıyla da...

    Gişeye çakılan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Futbol sezonu bitmiş...

    Ve...

    Beyaz TV'de yayınlanan Beyaz Futbol programının...

    Ağız kalabalığı yaparak birbirlerine sataşıp laf atmaya başlayan ekip üyelerinden Sinan Engin (Kendisi) ile Ahmet Çakar (Kendisi)...

    Ayağa kalkıp...

    Tam stüdyoyu terk etmeye hazırlanıyorlarken...

    ***

    Araya giren moderatör Ertem Şener (Kendisi)...

    Yeni sponsorlarının kendilerini...

    Konaklayacakları ultra lüks nitelikteki bir otelde...

    Tam bir haftalığına...

    Muhteşem bir tatile davet etmiş olduğunu belirtmek suretiyle...

    Sükunete çağırarak susturmayı başarır...

    ***

    Ertesi sabah da...

    Kendileri için hazır edilmiş vaziyetteki...

    Bir helikoptere atladıkları gibi...

    Konaklayacakları otele varırlar...

    ***

    Ancak otelin önünde...

    Sinan Engin, Ahmet Çakar, Abdülkerim Durmaz (Kendisi), Rasim Ozan Kütahyalı (Kendisi) ve Ertem Şener'den oluşan...

    Beyaz Futbol kafilesini...

    Ne sponsorun kendisi ne de sponsorun temsilcilerinden herhangi birisi beklememektedir...

    ***

    Onların yerine...

    Otelin önündeki kapının kenarına çökmüş...

    Parası ve kimlikleri içinde olan çantasını bir hırsıza kaptırdığı için...

    İki gözü iki çeşme ağlayan...

    Nazlı (Burçin Abdullah) adındaki genç bir kıza rastlar...

    ***

    Ve...

    Böyle olunca da...

    Son derece babacan bir tavır ve "Hallederiz..." söylemiyle...

    Kendisini içeriye alırlarken...

    ***

    Kendilerinin ve programlarının hayranı olduğunu belirtmeyi görev addeden...

    Otelin sahibi Taylan (Ceyhun Yılmaz) ile aralarında otelin sorumlu yöneticisi Gizem'in de (Duygu Şen) hazır bulunduğu diğer görevliler de...

    Resepsiyonun önünde boy göstermekte...

    Çok da gecikmezler...

    ***

    Ardından da...

    Ertem ile kısa bir telefon görüşmesi yapan kimliği meçhul sponsorları...

    Oteldeki Kral Dairelerinden birisinin...

    Kendi isimlerine rezerve edildiğini bildirirken...

    ***

    Ortada kalmış durumdaki Nazlı için de...

    Sinan'ın kredi kartıyla...

    Boştaki diğer Kral Dairesi tutulur...

    ***

    Sonrasında da...

    Giyinip kuşanmalarına müteakiben...

    Sanat eserleri müzayedesinin de yapılacağı...

    Balo salonundaki kokteyle katılırlar...

    ***

    Ki...

    Dünyanın en değerli 10 elmasından birisi olan "Kutsal Mihrace Elması"da...

    Bu müzayedede...

    Yeni sahibini bulacaktır...

    ***

    Derken...

    Halen sponsorun gelmediğini fark ederek sinirlenen...

    Sinan, Ahmet, Abdülkerim ve Rasim Ozan...

    Ertem'in tüm itirazlarına rağmen...

    Üstlerini değişip...

    Çekip gitmek üzere odalarına çıktıklarında...

    ***

    Kapının altından verilen gazla...

    Mışıl mışıl uyutulur...

    ***

    Uyandıklarında da...

    Kaçırılmış olan Abdülkerim'in...

    Deli Bela (Kadir Çöpdemir) ve adamlarınca...

    İşkenceye tabi tutulduğunu görürler...

    ***

    Ve...

    Abdülkerim'i elinden sağ salim kurtarmak amacıyla...

    Polise başvurmayı da kesinlikle akıllarına getirmeden...

    Aslında sponsorları da olan Deli Bela'nın vereceği bütün görevleri...

    Birer birer tamamlamaları gerektiğini öğrenirler...

    Dakika 26...

    ***

    Seyretmeseniz de bir şey yitirmeyeceğiniz...

    Gırgır şamatanın hız kesmeden devam ettiği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ters köşe bir sürprizi de bünyesinde barındıran, 65 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Filme dair değerlendirme ve nihayetindeki puanlama...

    Rol alan (ama bunu, bir türlü de beceremeyen) oyuncuların, özel hayatlarındaki konumları ile toplum karşısındaki tutum ve davranışları dikkate alınmadan...

    Doğrudan ve sadece filmin kendisi için yapılmıştır...
    Ali Can G.
    Ali Can G.

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    20 Kasım 2016 tarihinde eklendi
    Oncelikle beyaz futbol hayranı olduğumu belirtmek istiyorum. Bu adamlar neden film yapıyor herkes kendi işini yapsın görüşüne de karşıyım filmden çok bir beklentim yoktu fakat düşük beklentimin bile altında kaldı. Oyunculuk olarak da pek bişe beklemiyordum o konuda da şaşırmadım. Tekrar söylüyorum ki beyaz futbol hayranı birisi olarak film berbattı. Oturup evde beyaz futbolu izlesem çok daha fazla eğleneceğime ve güleceğime eminim.
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    4 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    Kült futbol programı Beyaz Futbol ekibini herkes bir sinema filminde görmek istiyordu (!). Ve sonuçta da bu ekibin İşler Güçler tarzında bir macerasını anlatan absürt film Adam Mısın ortaya çıktı. Sahi, bu film neden var ki? Çekilme amacı neydi, çok merak ediyorum doğrusu. Şimdi bütün ciddiyetimle filmin konusunu yazmaya çalışacağım:

    "Beyaz Futbol ekibinin yorumcuları Ahmet Çakar, Sinan Engin, Abdülkerim Durmaz ve Rasim Ozan Kütahyalı ile programın moderatörü Ertem Şener'e programdan izin verilir ve ekip bir otele yollanır. Bu otele yeni giren ekip, Delibela adlı kötü birisi tarafından ele geçirilir. Ekipten birisini kaçıran Delibela, ekibin geri kalanına çeşitli görevler verir ve Beyaz Futbol ekibi de bu işin içinden çıkmaya çalışır. Ama bu işlerin arkasında çok daha büyük bir olay vardır." İşin komik yanı da şu, film kendisini hiç ciddiye almadığından yazdığım bu konunun filmle çok az alakası var aslında.

    Öncelikle filmin iyi yanlarına değinmek istiyorum. Bunu duyunca biraz şok olabilirsiniz ama Adam Mısın, düşündüğüm kadar kötü değildi. Gerçekten! Filmi izlerken ekibin gerçekten bir şeyler denemeye çalıştığını görebiliyorsunuz. Ayrıca ekipten Ertem'i canlandıran Ertem Şener'in oyunculuğu da biraz komikti. Bir süreden sonra abartıya kaçmış olsa da oyuncunun gerçekten denediğini görebiliyorsunuz. Ve filmin neredeyse tamamını öyle boş boş izlemiş olsam da, Beyaz Futbol ekibinin posterdeki kostümlerle çıktığı sahne gibi birkaç ufak sahneye kıkırdamadım desem yalan olur. Yani bu yıl izlediğim Tutmayın Beni, Maggie's Plan veya Our Kind Or Traitor gibi filmlerin Adam Mısın'dan daha kötü olduğu kesin. Peki Adam Mısın iyi bir film mi? Kesinlikle hayır!

    Filmin ufak kısımlarına kıkırdamış olsam da geriye kalan 94 dakikayı tamamen ruhsuz bir şekilde izledim. Ne güldüm, ne de somurttum. Yani boşu boşuna zamanım boşa gitmiş oldu maalesef. Filmin senaryosunda o kadar mantık hatası ve boşluk var ki, bir komedi filmi olmasına rağmen çok dikkat çekiciydi. Bu yüzden filmin geriye kalan kötü yanlarını biraz spoiler kullanarak yazacağım. Eğer bu filme herhangi bir ilginiz varsa, burayı okumamanızı tavsiye ederim.

    Delibela'nın Beyaz Futbol ekibine verdiği görevlere değinmek istiyorum. Filmin zaten büyük bir kısmını bu görevler oluşturuyor, böylece filmin genel havasını da kavramış olursunuz.

    Beyaz Futbol ekibine verilen ilk görev, otelde gördükleri ilk kişiyi "dayak manyağı yapana kadar tokatlamak". Böylece ekip de oteldeki herkesi tokatlamaya başlıyor. Özellikle de havuz kenarında olan sahne sonucunda her yer savaş alanına dönüşüyor. Bu hiç mantıklı değil çünkü ekipten birisi bu sahneden sonra diyor ki; "Bakın, çok kötü hissettim ya, keşke o adamları tokatlamasaydık." Böyle ciddi bir durum olmasına rağmen tokat sahnesinde çalan mehter marşı tarzındaki müzik, bu havayı yok ediyor. Zaten bu ekip 40 dakika kadar sonra, yine herkesi bir tiyatroda tokatlamaya başlıyor (buna birazdan değineceğim). Yani anlayabileceğiniz gibi, filmdeki diyaloglar hiç de mantıklı değil.

    2 numaralı görev: "Ekipten birisinin otelin hamama girerek oradaki aynının boynundaki kolyeyi almak." Bu size hiç mantıklı geliyor mu? Koskoca, lüks bir otelin içerisinde bir ayı varmış (nedense hiçbir güvenlik kamerası bunu görmüyor), hamama girmiş ve kolye takmış. Ekipten birisi de ayıdan kolyeyi alacağım diye kovalamaca oynuyor resmen. Burada filmin espri anlayışının ne kadar kötü olduğunu görüyorsunuz. Film, hiçbir şeyi sorgulamadan sadece sahneye odaklanmamızı ve öylece gülmemizi istiyor. Eğer şakalar komik olsaydı, bu durum es geçilebilirdi ama filmin kendisi komik olmadığından, bu sahne de mantıksız kalıyor.

    3. görev: "Otelde olan ateşli kızlardan birisinin göbeğinden zeytin yiyerek video klibi çekmek". Peki ekip nasıl bir kız buluyor? Tahmin edebileceğiniz gibi, şişman ve çirkin bir kız. Filmin kendisi o kadar çaresiz ki, süreyi uzatmak için her yolu denemeye çalışmış. Filmin denemesini takdir ediyor olsam da yapılan yollar o kadar klişe ki, sonuç birdenbire çok kötü oluyor.

    Bundan sonra araya gereksiz yardımcı karakterlere sahneler veriliyor. Otelin müdürü Taylan ile otelden çıkmadan önce her şeyi çalınmış olan Nazlı'ya özellikle. Bu iki oyuncu belki yaptıkları işte başarılı olabilirler ama bu filmde karakterleri o kadar iticiydi ki, filmi izlerken onların yapaylığına şok oluyorsunuz.

    Film, bu adrenalin dolu sahnelerinden sonra seyirciyi soluklandırıyor (!) ve tekrar kaldığı yerden devam ediyor. Ekibin yeni görevi, bir tiyatroya gitmek ve sahnedeki herkesi tokatlamak. Yine demiştim ve bir daha diyorum, bu sahnenin hiçbir mantığı yok. Filmin seyirciyi sırf tokatlama açısından güldürmeye çalışması gerçekten acınası bir durum maalesef. Neyse, bu görev sırasında da Ahmet Çakar'a milleti korkutmak için özel bir görev verildiğini görüyoruz.

    En son görev de, büyük müzayede Kutsal Mihrace'yi çalmak. Bu yüzden kötü adam Delibela, ekibe değişik kostümler veriyor. Sonra da ekip müzayedeye giriyor ve tamamen zayıf görsel efektlerden oluşmuş bir karga, Kutsal Mihrace'yi çalıyor ve Nazlı da bunu alarak kaçıyor. Delibela, Nazlı'yı kovalasa da Nazlı bir köprüden atlayarak tekneyle bölgeden uzaklaşıyor. Ve Delibela da kazara köprüden düşüyor. Beyaz Futbol ekibi de Delibela'nın öldüğünü zannediyor ama 3 ay sonraki bir Beyaz Futbol bölümünde Delibela, programı telefonla arıyor. Devam filmi! Herkesin istediği şey buydu zaten, Adam Mısın'a bir devam filmi.

    Peki ne öğrendik? Hiçbir şey doğrusu. Filmin espri anlayışı çok kötü, Nazlı'yı ve Taylan'ı canlandıran oyuncular başta olmak üzere oyunculuklar çok kötü. Beyaz Futbol ekibi, kendilerini canlandırmalarına rağmen çok yapay birer oyunculuk sergilemişler. Karakterlerin motivasyonu zaten hiç yok. Özellikle Delibela'nın neden Beyaz Futbol ekibine bunları yaptırdığını bir türlü anlayamıyorsunuz. Tamam, Delibela bir sahnede "Madem kötülük yapıyorum, o zaman da biraz eğleneyim" gibi bir şeyler demişti ama bu yine de hiçbir şeyi açığa kavuşturmuyor ki! Filmin sonunda çıkan karga her şeyi halledebilirdi. Yani geçen 95 dakika sadece boş hissettirmiyor, aynı zamanda da gereksiz hissettiriyor. Belki filmi biraz ciddiye alıyorum ama konusu İşler Güçler'e benzeyen (yani ünlülerin kendilerinin absürt bir versiyonunu canlandırarak ortaya koyulan işten bahsediyorum) konusuyla birlikte ortaya yaratıcı ve komik bir iş çıkabilirdi. Ama filmin ekibi klişe ve komik olmayan bir iş çıkarmayı tercih etmiş.

    Adam Mısın, tahmin edebileceğiniz gibi zamanınızı boşa harcayacağınız, tamamıyla gereksiz bir film. Ne komik olan bir şakası var ne de akılda kalan bir sahnesi. Düşündüğüm kadar kötü olmasa da, yine de film bayağı bir kötüydü. Benim yaptığım hatayı yapmayın, bu filmi es geçin.

    FİLMİN İYİ YANLARI:

    + Minicik komik kısımlar.

    + Film ekibinin gerçekten denediğini görebiliyorsunuz...

    FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

    - ...ama maalesef ortaya çıkan sonuç büyük bir klişeden ibaret.

    - Zorlama sahneler, komik olmayan şakalar (özellikle de bu filmin sonunda çıkan kamera arkasının komik olması gerekirken yine komik olmaması).

    - Hiçbir amacı olmaması, seyircinin önüne bir şeyler atarak gülmemizi beklemesi.

    TOPLAM PUAN: 1.5/10
    rizayildizz
    rizayildizz

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    25 Eylül 2016 tarihinde eklendi
    ADAM MISIN !
    18 KASIMDA SİNEMALARDA..

    Ünlü futbol yorumcuları ‘Adam mısın!’ filmi ile bu kez beyaz perdede boy gösterecek.
    Beyaz Futbol'un ünlü yorumcuları Ahmet Çakar, Sinan Engin, Abdülkerim Durmaz ve Rasim Ozan Kütahyalı ile programın moderatörü Ertem Şener, bu kez sinema filminde bir araya geldi.

    FRAGMAN LİNKTEDİR :
    SnW M.
    SnW M.

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    20 Kasım 2016 tarihinde eklendi
    Bir Beyaz Futbol hayranı olarak 2016'nın en büyük hayal kırıklığı olmuştur bu film. Bu filmin senaristi ve yönetmeni her kimse derhal işi bırakmalı ve Eminönün'de balık/ekmek satmaya başlamalıdır. Bakın balığı kendi pişirmelidir demiyorum, çünkü onu da beceremez biliyorum. Hazır halde alıcak ve sadece satışından sorumlu olucak. Daha önce bir film bitmeden salonu terk ettiğimi hatırlamıyorum bile ama bu sefer hiç birimiz dayanamadık. Tamam anlıyorum hiçbiriniz oyuncu değilsiniz ama çekim öncesi hiç mi eğitim alınmaz.
    Rasim'in 10 dakika öncesi sınav notlarını bulup okuyan tembel öğrenci gibi son dakika senaryoyu okuduğu çok belli. spoiler: "Nagehan için kan istiyorum" cümlesinin saçmalığı nedir arkadaş.

    Hadi onu da geçtim spoiler: Abdulkerim Durmaz'ın sahneye çıkıp şarkı söylemesi sonra da tiyatrocuları tokatlaması ne alaka? Filmin gidişatıyla uzaktan yakından alakası yok. Zaten filmin belli bir gidişatı da yok.

    Sonra Ertem'in oynadığı karakterin mallığı ve mallığının nedeni nedir? spoiler: Tamam hepsi gazı yedi de Ertem'e ne oldu?

    Kısacası oyunculuk, SENARYO ve yönetim yerlerde. 2016'nın açık ara EN KÖTÜ filmi. Absürt komedi klasmanına bile giremiycek berbat bir film.
    m.ersal
    m.ersal

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    17 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    Beklentiyi yüksek tutmamak gerek, şahsen benim için tamamen (Fiyasko) zaman ve para kaybı diyebilirim. Komedi ile alakası olmayan hiç gülmeden izlediğim naçizane tek Komedi filmidir. Beyaz Futbol eminim bundan daha komiktir gülerek izlediğim tek Spor programıdır.
    Emir E.
    Emir E.

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    20 Kasım 2016 tarihinde eklendi
    Fragmanı izleyin filmi izlemiş kadar oluyorsunuz. Boşuna para verip izlemeyin hayatımda izlediğim en vasat filmdi.
    Arda Berke Özdemir
    Arda Berke Özdemir

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    26 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Bu filmi saçma saçma eleştirenler olmuş oyuncuların hiçbiri Hollywood starı değil amaç güzel bi enstantane yaratmak, ve bunun için bi araya gelinip yapılmış bi proje gülüp geçilmeye bakılmalı
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top