Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Arka Pencere
Yazar: Gözde Hatunoğlu
Körlük metaforu sadece gözleri görmediği için duyuları gelişmiş bir sanatçıyı anlatan klişe olmaktan çıkıp Rabih'in göremediği ama seyircinin görebildiği yıkımı ve bu yıkımın sebep olduğu fiziki kaybı aktararak senaryoyu doğru şekilde işleten bir teknik yardımcıya dönüşüyor. Filmdeki inatla dolu, ısrarcı umut bu körlükten kaynaklanıyor sanki. Kapıların, duvarların, harabelerin önünde yapılan konuşmalar, geniş planların izleyiciyle kurduğu ilişkiyi Rabih'in kendi gerçeğiyle kuramıyor. Bu da, aslında bilindik ve son zamanlarda sıkça karşılaştığımız bu bellek yitimi öyküsünü sınıf atlatarak benzerlerinden bir nebze de olsa ayıran bir detay haline geliyor.
Eleştirinin tamamı için: Arka Pencere
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Aslında bu ilginç konu korkunç bir iç savaş yaşamış ve yeni yeni durulmuş bir Arap toplumunu tanımak için iyi bir çıkış noktası. Nitekim ülkedeki kargaşa, ekonomik bunalım, ağır bürokrasi ve sınıfsal çelişkiler heryerde boy gösteriyor. Ama öncelikle senaryo bir tuhaf. Bir tür gerilim yaratmak için tezgahlanmış tüm o aksilikler ve terslikler, sonunda seyirciyi bezdiriyor: Sanki bir çıkmaz sokaklar ya da labirentler havası, bitmeyen bir kısır döngü. Buna birkaç yaşlı ve deneyimli oyuncu dışındaki genel amatörlük de ekleniyor. Ve ilginç biçimde başlayan filmi özlenen düzeye ulaştıramıyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Arka Pencere
Körlük metaforu sadece gözleri görmediği için duyuları gelişmiş bir sanatçıyı anlatan klişe olmaktan çıkıp Rabih'in göremediği ama seyircinin görebildiği yıkımı ve bu yıkımın sebep olduğu fiziki kaybı aktararak senaryoyu doğru şekilde işleten bir teknik yardımcıya dönüşüyor. Filmdeki inatla dolu, ısrarcı umut bu körlükten kaynaklanıyor sanki. Kapıların, duvarların, harabelerin önünde yapılan konuşmalar, geniş planların izleyiciyle kurduğu ilişkiyi Rabih'in kendi gerçeğiyle kuramıyor. Bu da, aslında bilindik ve son zamanlarda sıkça karşılaştığımız bu bellek yitimi öyküsünü sınıf atlatarak benzerlerinden bir nebze de olsa ayıran bir detay haline geliyor.
T24
Aslında bu ilginç konu korkunç bir iç savaş yaşamış ve yeni yeni durulmuş bir Arap toplumunu tanımak için iyi bir çıkış noktası. Nitekim ülkedeki kargaşa, ekonomik bunalım, ağır bürokrasi ve sınıfsal çelişkiler heryerde boy gösteriyor. Ama öncelikle senaryo bir tuhaf. Bir tür gerilim yaratmak için tezgahlanmış tüm o aksilikler ve terslikler, sonunda seyirciyi bezdiriyor: Sanki bir çıkmaz sokaklar ya da labirentler havası, bitmeyen bir kısır döngü. Buna birkaç yaşlı ve deneyimli oyuncu dışındaki genel amatörlük de ekleniyor. Ve ilginç biçimde başlayan filmi özlenen düzeye ulaştıramıyor.