Hesabım
    Gençlik Başımda Duman
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Gençlik Başımda Duman

    Avrupa’nın en kuzeyinde, aşk bezeli ergenlik buhranları…

    Yazar: Duygu Kocabaylıoğlu

    Sanıyoruz ki kadına karşı şiddet, ırkçılık, homofobi, kendinden olmayana tahammülsüzlük gibi başımızı ağrıtan mevzular sadece Ortadoğu ve İslam-Arap coğrafyasında ayağımıza dolaşıyor. Şarkiyatçılık kökenli bu “birinci dünyaya/kıta Avrupa’sına mensup değilsen kaybetmeye ve ezikliğe mahkumsun” içselleştirmesi, kendi dışımızda hiçbir ülkede gri noktaların olmadığı, insanlık suçlarının işlenmediği, empatinin bireyler arasından zirve yaptığı pembe resimler çizdiriyor kafada. Özellikle belirlenmiş rotalar üzerinden bir beyaz yaka Avrupa turu yaptıysanız, Kapıkule’den sonrası alabildiğine romantik ve demokratik bir cennet!

    19. Eskişehir Film Festivali’nde seyretme şansı bulduğum ve bu hafta vizyonun festival kontenjanında kendisine yer bulan Türkçesiyle Gençlik Başımda Duman, (Uluslararası vizyon çıkışıyla Hearstone)  yemyeşil İzlanda coğrafyasında, ancak bize has sandığımız sert bir taşralılık halini beyazperdeye taşıyor. Tabii en yakın komşusu Norveç’e 600 deniz mili uzaklığında olduğunu düşünürsek, kafaların ne kadar Avrupalı olduğunu bir kez daha sorgulamak lazım; belki de bu mecburi izolasyondan dolayıdır filmin altını kalın kalın çizdiği bu tahammülsüzlük hali.

    Filmin senaristi ve yönetmeni  Guðmundur Arnar Guðmundsson daha önce herhangi bir filmine denk gelmediğimiz, ülkemizde de herhangi bir filmi vizyona girmemiş, bir yerel yönetmen. Filmin oyuncuları yine yerel kasttan, adını sanını bilmediğimiz, gencecik İzlandalı oyuncular. Ama girişte de belirttiğimiz gibi konu oldukça evrensel.  Suya kıyısı olan ve nüfusu çok da kalabalık olmayan kendi halinde bir kasabada,  çetrefilli ‘birkaç’ büyüme hikayesi ve bunlarla paralel sosyolojik tespitler var karşımızda. Thor ve Christian öncelikli hikayelerini izlediğimiz, çocuklukla gençlik arasındaki o ince çizgide yol almaya çalışan ergenler.  Bir an önce ve her açıdan büyümeyi arzulayan Thor, bir tık daha gerisinden geliyor Christian’ın; çekingen ve içine kapanık olan Christian ise hayatına, kişiliğine dair keşiflerinde en çok bocaladığı dönemeçlerden geçiyor belki de. Bakışlarından hayattaki en iyi dostunun Thor olduğunu anlıyoruz ama yönetmen bazen sinsi dokunuşlarla bazen de apaçık dostluğun her an bir adım ötesine taşıyor Christian’ı. Hikayenin başrolü Thor gibi görünse de, kendisini sadece bakışlarıyla ifade edebilen, narin ruhuyla Christian ile özdeşlememizi istiyor sanki yönetmen. Ergenlerin ergenlere karşı her yerde olduğu gibi acımasız, yetişkinlerin ise kuralcı bir umursamazlıkta olduğu bu taşra hikayesi, aşkın birden çok sorgulamasını da cebinde taşıyor.

    Bu açıdan Thor’a hayat veren Baldur Einarsson ve Christian’ı canlandıran

    Blær Hinriksson, hem karakter olarak en öne çıkan isimler, hem de genç yaşlarına rağmen filmin en başarılı oyunculuklarını sergiliyorlar. Hikayenin içeriğine göre, filmin süresini biraz fazla uzun tutan yönetmen, bu sancılı öyküde iyi oyuncu yönetiminden artı puanı alıyor. Filmi bir bütün olarak ele aldığımızda, 1982 Reykjavik,İzlanda doğumlu olan yönetmen Guðmundsson’un, kendi ülkesinin insanına da gayet eleştirel bir gözle yaklaştığını söyleyebiliriz. Christian’ın yardım - pes etme arası gidip gelen çığlığı, İzlanda taşrasında tokat gibi çarpıyor. Yazının başında dile getirdiğimiz tahammülsüzlükler ve acımasızlık tamamen yok olmuyor belki ama birilerinin dersini aldığı kesin!

    Etkileyici pastoral görüntüleri, karakterlerin ruh haline eş giden mevsim değişimleriyle doğru kullanılan görüntü-ışık yönetimi ile Gençlik Başımda Duman, estetik seyir keyfi veriyor. Öte yandan yönetmen keşke bazı sahnelerine kıyabilseymiş, gençlik buhranlarının birbirine yedirildiği bu hikaye için 129 dakika biraz fazla uzun.

    Gençlik Başımda Duman, Kuzey Avrupa sineması takipçileri için bu haftanın kaçırılmayacak ‘festival filmi’ alternatifi; muhtemelen gelecek kuirfest’lerde de, gençlik seçkilerinde karşımıza çıkacaktır.

    Filmden bağımsız dipnot: Kurtarmaya çalıştığımız çalıştığımız Beyoğlu Sineması’na bir iyilik yapıp bu filmi orada seyredin.

    Duygu Kocabaylıoğlu Arazlı

    Twitter.com/duygukocabayli

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top