Kurtla Kuzu

Afganistan’da bir vadide, dağların arasında iki köy yatar. Her gün çocuklar kuzuları ve keçileri zengin ailelerden teslim alıp dağlara otlamaya götürür. Dağlarda kurtların olduğunu bilmek çocukları her zamankinden daha temkinli olmaya iter. Çocuklardan birinin adı Basira’dır. Basira’yla kimse arkadaş olmaz çünkü onun babaannesinin zamanında kötü bir ruhu yaraladığı için lanetlendiğini düşünürler ve bu lanet tüm aileye yayılmıştır. Basira’nın gözleri pekiyi görmez ama bunun farkında değildir. Çünkü bunu fark edebilmesi için arkadaşları olması gerekir ancak o yalnızdır. En küçükleri ise Yusof’tur. Sekiz yaşında olmasına rağmen en iyi atış yapan o’dur ve diğer tüm çocuklar ona öykünür. Yusof’un annesi iki eşi ve sayısız çocuğu olan yaşlı bir adamla evlidir ve bu adam Yusof’u ve kız kardeşini evde istemez. Annesinin Yusof’un üvey kardeşine gönderdiği bir mektup üzerine bu kardeş Yusof’u şehir dışına götürmek için gelir ve Yusof arkadaşlarına veda bile edemeden yola koyulmak zorunda kalır.

Kurt ve Kuzu, Afganistanın küçük bir kasabasında geçer ve o bölgenin günlük yaşantısını anlatır. Neyin yapılıp neyin yapılamayacağı üzerinedir; gelenekler, inançlar ve değerler üzerine küçük detaylar içerir. Seyirci olayları oranın yabancısı olan ve doğru düzgün göremeyin Basira’nın gözlerinden izler. Ayrıca filmin yönetmeni Shahrbanoo Sadat, bu filmiyle Afganistan’ın ilk özgün kadın yönetmeni olma ünvanını da üstlenir.