Hesabım
    Ofrenda a la tormenta
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Ofrenda a la tormenta hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    7 Temmuz 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosu, Luiso Berdejo tarafından, “noir” romanlar yazarı Dolores Redondo’nun “Baztán Üçlemesi”nin aynı isimli üçüncü kitabından uyarlanarak yazılan “Ofrenda A La Tormenta / Offering to the Storm”; Fernando González Molina’nın yönetmen koltuğunda oturduğu, “neo – noir” lezzetinde sunulan bir drama olarak geliyor karşımıza…

    ***

    Günlük sinema makaleleri kıvamındaki yorumlarımızın takipçisi dostları daha fazla meraklandırmadan hemen söyleyelim:

    Bakmayın siz, çoğu ne izlediğini dahi bilmeyen IMDB ahalisinin düşük puanlarına; “Offering to the Storm”, bu kadar kısa bir süre içerisinde “kült” statüsüne de erişmiş olan bu “İspanyol üçlemesi” nin finaline yakışır, bol gerilimli bir “polisiye” film olmuş…

    Daha doğrusu, o güne kadar bölgede yaşanan kanlı olayların aydınlatılması ve gerçek faillerin netleştirilmesi aşamasına geçilen bu filmde; serinin ilk iki filminin aksine, "polisiye" yön daha ağır basmaya başlamış…

    ***

    Elbette, mevzuya biraz da “renk katabilmek” amacıyla içinden çıkılması oldukça güçleşen bütün bu “muamma” ve alevi küllenmeye başlayan bir “evliliğin” gölgesindeki “aşna fişne” de ihmal edilmemiş filmde…

    Tabii ki, karanlık tarikat bağlantılarından, tam adı "Sociedad de la Santa Cruz de Opus Dei" olan Opus Dei’ye kadar ne arasanız da mevcut bu arada…

    Oyuncu kadrosunda da, bir polis memuru ile “homofobik” takıntıya sahip olanların asabını zıplatacak tarzda eşcinsel bir karı – koca ilişkisi yaşan Marc (Carlos Serrano-Clark) ve büyük bir “hışımla” kayıp kızını arayan Yolanda Berrueta (Marta Larralde) karakteri dışında değişen pek bir şey de yok gibi…

    Hayat da ve hikâye de kalmayı başarabilen herkes de, yerli yerinde…

    Üstelik mevcut bunaltıcı atmosfer ve yağmur da hız kesmeden devam ediyor Baztán’da…

    Yalnız bu kez, yaşanan bütün acılardan sorumlu olan ve cinayet işlemekten de asla çekinmeyen “gizli” bir liderin varlığından da haberdar oluyoruz filmin bir yerinde…

    Ki, bu liderlik ona babasından miras kalmıştır…

    ***

    Peki, kim mi bu; suç şebekesi biçimindeki örgütleniş ve işleyişini sürdürmekte olan gizli tarikatı yönetmesinin yanı sıra kendisi gibi “akıl sağlığını yitirmiş” olan müritlere, intihar ederek ölmeyi de emredebilen “sürpriz” isim?

    Evet, tahmin ettiğiniz gibi yine tek bir ipucu dahi vermeyeceğiz…

    Zira üçlemedeki “turpun büyüğü” de bu zaten…

    Eminiz filmi izlediğinizde, ne demek istediğimizi sizler de, daha iyi anlayacaksınız…

    Bitirmeden yorumumuza ekleyeceğimiz son şey, Marta Etura’nın üçlemedeki en etkileyici performansını bu filmde sergilediği hususundaki görüşümüz…

    ***

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3.5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, yapılacak olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son iki not:
    1. Bu harika üçlemeyi; rakı, roka, balık veya beyaz peynir, kavun, rakı yahut da beyaz leblebi, bol buzlu su ve rakı titizliğinden asla taviz vermeden, aynen bizim yaptığımız gibi kronolojik sıra ile peş peşe izlemenizi öneriyoruz…

    Yoksa kesinlikle, tadını çıkartamadığınız gibi ne olduğunu da anlayamayacaksınız…

    2. Tüm hakları kendimize ait olan filme dair bu yorum, ilk olarak bir başka mecrada 28 Temmuz 2020 tarihinde yayınlanmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top