Hesabım
    Gringo
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Gringo

    Sürpriz Yumurtadan Çıkan Aksiyon!

    Yazar: Fatih Yürür

          Yazıya en klişe tabirle “bazı filmler vardır…” şablonunu kazıyarak giriş yapmak istiyorum, nitekim Gringo; tam da bu kalıpla başlamak isteyeceğim türden bir yapım! Eh! O zaman başlıyorum:

          Bazı filmler vardır ki, öylesine mutlak bir sessizlikle sinema salonlarına yaklaşır, bünyesinde barındırdığı onca yıldız isme rağmen nasıl bu kadar gizli kalabildiğine şaşırırsınız ve yine bu bazı filmler “kesin ülkemiz sinema salonlarına uğramaz” önermesini çok kısa bir sürede etkisiz kılmayı başarır. Daha da önemlisi, yine bu bazı filmlerin yönetmenleri hakkında Google’da kısa bir arama yaptığınız vakit; bu kadar süre, kendisi hakkında nasıl olup da iki satır okumadığınıza dert yanar ve kendinizi üst merhalede cahil hissedersiniz.

          Evet! Aslında burada adından söz edilecek bir isim varsa o da Nash Edgerton! Ağırlıklı olarak pek çoğumuzun görme şansına erişmediği kısa metrajlı yapımlar ile filmografisinin taşlarını döşeyen Edgerton; tahmin edebileceğiniz üzere, filmde de başrolde yer alan ünlü yıldız Joel Edgerton’un ağabeyi. Fakat kendisini özel kılan asıl özelliği ise; "Matrix", "Wolverine", "İnce Kırmızı Hat" gibi yapımlar dahil olmak üzere tam 160’a yakın filmde dublörlüğe soyunması! "Yıldız Savaşları Bölüm III: Sith’in İntikamı" filminde daha da bir dikkate alınma sebebi ise Ewan McGregor’un dublörlüğünü yapması olmuş. Dublörlük yaptığı pek çok filmde aynı zamanda oyuncu olarak da yer alan Ağabey Edgerton’un bu kadar macera ile doldurduğu kariyerinin ilk uzun metrajlı halkası 2008 tarihli "The Square" adlı gerilim olmuş. Bir taraftan durmadan üretime devam eden ağabeyin, ikinci uzun metrajlı mahsulünün bu kadar geç gelmesi de hayli ilginç!

          Bu nitelikli bilgilerin hemen ardından, bu bilgiler kadar gerekli olup olmadığı fazlasıyla tartışmalı olan Gringo’ya dönebiliriz. Gringo, aslında Amazon’un makyajlamış olduğu bir yapım ki bu çok da şok edici türden bir bilgi değil, nitekim kendisi biraz da Netflix cenahından ekranlarımıza düşen uzun metrajlı yapımları andırıyor. Burada her iki konsepti de küçümsemek adına söylemiyorum bunu ama daha ziyade orta segment sınıfında (şayet böyle bir sınıf varsa) değerlendirebileceğimiz türden bir yapım. Çok ince işlenmemiş, komedi dozajı her damağa hitap etmeyen ama bünyesinde barındırdığı yıldızlar sebebiyle de her daim albeniye sahip olabilecek türden; ağırlıklı olarak evde mavra muhabbeti ile birlikte tüketeceğiniz cinsten bir aksiyon – komedi kırması duruyor karşımızda!

          Gringo, yine en basit tabir ile “çarşı pazarın birdenbire karıştığı” entrika komedisi içeriğine sahip çerezlikler sekmesinde rahatlıkla yer alabilecek türden bir film. David Oyelowo’nun ete kemiğe büründürdüğü, hafif safçana iş adamı Harold Soyinka’nın, yakın çevresinin kombine komploları sebebiyle Meksika’daki karteller ve paralı askerler ile başının belaya girme sürecini anlatan yapım; bu yumuşak huylu adamın, tehlikeli bir kanun kaçağına “dönüşmesini” perdeye taşıyor.

           Totalde bu cümle ile rahatlıkla özetlenebilecek olan yapımın lokomotifi ise; bu yolculuk sırasında; talihsiz kahramanımız Soyinka’nın karşısına çıkan renkli karakterler oluyor. Genç adam bir taraftan hayatta kalmak için önüne çıkan her kapıya dirsek vurmaya çalışırken diğer taraftan da paralı askerlerin hedefinden kurtulabilmek için var gücüyle debeleniyor. Tabi yolculuk, Harold’ın önüne ilginç kırıntılar da döküyor. Bu sayede üstleri olan Richard ile Elaine’in komplolarını su üstüne çıkarma görevi de bizzat kahramanımıza düşüyor!

         İşte Gringo’nun nihai meselesi en kaba taslak haliyle bundan ibaret! Çok konuşan karakterler, kimi zaman dozajı kıvamına gelmemiş olan espriler, oradan oraya koşturan paralı askerler, patlamalar, komplolar, afişe etmeler… Yani bir hafta sonu seyirliği olarak değerlendirildiğinde, olabilecek her türlü iddiadan uzak… Fakat bu iddia yoksunluğu bir noktadan sonra sinir bozucu bir sinmişliği de beraberinde getirmiyor değil hani. Diğer yandan her türlü sinemasal bileşeni ile ileriye sürdüğü bu naiflik ile filmin geveze yapısı kimi zaman keskin bir tezat oluşturmuyor da değil. Yine 110 dakika gibisinden pek de kısa sayılmayacak süresi söz konusu olduğunda, kılıfını dengeli bir biçimde doldurabildiği fazlasıyla tartışmalı!

         Bir kara komedi örneği olarak ele aldığımızda, karşımızdaki şeyin kaliteli bir kara mizaha sahip olduğunu söylemek bizleri bir miktar zorlayabilir. Edgerton’un sanki hesaplanmışçasına ölçek ölçek filme ektiği mizah; aşırı derece kontrollü ve kimi zaman “fıkrasına gülünmeyen adam” durumuna düşmesine önayak oluyor. Bu kontrollü seyir süreci, sanki filmde daha fazla potansiyel varmış ve bunu kullanmaktan çekinmişler gibisinden, yersiz bir hissiyata kapılmanızı da sağlıyor. Tabii filmin metin tabanlı sıkıntıları sadece mizah yanıyla sınırlı değil. Filmin tekleme ihtimalinin olduğu her noktada, neredeyse ana karakterimiz Harold’u haklı çıkaracak oranda “ilahi” tesadüfler gerçekleşiyor ve her sorun yeni bir karakter üzerinden aşılıyor. Bu bakımdan da epey kolaycı bir öykü anlatımı rotası tutturduğunu söylemek de pek yanlış olmaz.

          Diğer taraftan David Oyelowo’nun belki de en eğlenceli performansına ev sahipliği yapması dışında, Charlize Theron’un kaliteye sıva çektiği ve Sharlto Copley’nin bilindik arıza karakterlerinden birinin postuna büründüğü film; yıldızlar geçidi klişesinin çekilebilir örneklerinden biri! Kadrodaki diğer isimler ise; günün sonunda kendilerini fazla zorlamadıkları (ve aslında buna pek de gerek olmayan) memur performanslarıyla bu aksiyon cümbüşünü şenlendiriyorlar.

    Nihayetinde klişe ile başladığım yazıyı yine bir başka klişe ile nihayete erdirmek elzem geldi bu durumda! Gringo, ciddiye alma eşiğinize göre ağzınızdaki tadı değişebilecek türden bir film. Filmin kalitesini bir noktaya kadar, ruh halinizin borsa durumu belirliyor. Gerçi Amazon ekibi, fragmandan, afişine kadar nasıl bir yapım ile karşı karşıya olduğunuza dair çok detaylı ipuçları vermişken; çok büyük hüsrana uğramak ya da keyiften ihya olmak gibisinden aşırı uç noktalarda tepkiler verebilmeniz oldukça zor! Gringo, pazarlama sürecinin her aşamasında ne vadettiyse kemiksiz bir biçimde onu sunuyor… Ne eksik, ne de fazla!

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top